Çizmeleri beton harcına bulanmış bir işçi fotoğrafıyla açılıyor, Bülent Eczacıbaşı'nın Beyoğlu'ndaki İstanbul Modern'in geçici binasında açılan Dönüşümden Yansımalar: Yeni İstanbul Modern'e Doğru başlıklı sergisi... Öyle de devam ediyor. Her fotoğrafın odağında da işçiler var. Çalışırken, dinlenirken, gülerken, ter dökerken...
İş insanı, kültür insanı gibi farklı kimlikleriyle tanınan Bülent Eczacıbaşı ilk defa fotoğrafçı kimliği ile karşımızda. Eczacıbaşı'nın fotoğraf tutkusunu bilenler biliyor. 50 yıllık bir tutku onunkisi. Ama çektikleri şimdiye kadar çekmecelerde kalmış. Bu tutkusunu ilk defa bir sergiyle kamusal alana sunuyor. Hem de İstanbul Modern'in ünlü mimar Renzo Piano imzasını taşıyan yeni müze binasının inşaat sürecini fotoğrafladığı projesiyle...
Belirli zaman aralıklarında müzenin inşaatına giden Eczacıbaşı, yapının yavaş yavaş bir bütüne dönüşme sürecini neredeyse kare kare anlatıyor. Fakat Eczacıbaşı, İstanbul'un simge yapılarından olacağı düşünülen ve toplumsal hafızamızda önemli bir yer olarak kalıcılaşacak bir mekanın inşa sürecini fotoğraflarken, mekandan ziyade bu mekan için harcanan emeğe vurgu yapıyor fotoğraflarında.
Mimari yapı fotoğraflarında insan unsurunu kompozisyonun tamamlayıcı olarak görmek genel eğilimdir aslında. Lakin Bülent Eczacıbaşı hemen hemen her fotoğrafının odağına insanı yerleştiriyor. Üstelik odaktaki insanların özellikle de işçi ve emekçi kimliklerini öne çıkarıyor. Hatta öyle fotoğraflar var ki, gölgeleri kullanarak bu emeği neredeyse kutsuyor denilebilir.
Bu çok dikkat çekici... Şöyle ki, dünyanın bir dönüşüm geçirdiği kesin. Yeni bir dünyaya evriliyoruz. Eczacıbaşı, bu dönüşümü adeta bir mekan üzerinden fotoğraflarken insan emeğinin altını çiziyor. Bir şeyi yaparken, inşa ederken asıl unsurun insan olduğuna vurgu yapmak bunu emek bağlamında 'görmek' takdiri hak eden bir durum açıkçası. Çünkü insanlığa küresel sistemde dayatılan şey, insan unsurunun problemli oluşu. İşte bir anlamda bu dayatmaya da karşı çıkıyor alttan alta bu sergi ve Eczacıbaşı...
Sonbaharda kapılarını ziyaretçilere açması beklenen Tophane'deki müzenin nasıl inşa edildiğini görmek adına ama daha ziyade emeği yücelten bir yaklaşımı görmek için 3 Temmuz'a kadar vaktiniz var.