Pandemi sürecinde en çok özlediğimiz şey ailece bir arada olmak oldu. Yaşlılar torunlarından, torunlar dede ve büyükaannelerinden uzak kaldı. Özlem dağ gibi büyüdü. İşte bu Ramazan Bayramı bu açıdan hepimiz için çok önemli. Özlediğimiz o eski bayramlara dönüş için bir fırsat.
Bayram iznini otel tatili ile geçirmek yerine eş, dost, akraba ile bir arada olmak hem yetişkinlere hem de çocuklara çok iyi gelecek. Bir bayramın çocuklar için ne ifade ettiğini, onun yetişkinlik dünyasına neler taşımasına sebep olduğunu Uzman Psikolog Tuğba Yağan ile konuştuk.
- Çocuklar bayramı nasıl algılar?
- Bayram Türk kültüründe bir gelenek ve insanları bir araya getiren, değerlerimizi birbirimizle paylaştığımız ritüeller demektir. Çocuklar bayrama verdiği anlamları ailesinden öğrenir. Çünkü anne babayı örnek alırlar. Ve ramazan ayının yaz başlangıcına gelmesiyle birlikte ziyaretlerin de yerini tatiller alıyor. Bayram birçok çocuk için tatil demek aynı zamanda. Çocukların bayramını aslında ebeveynler değiştirdi.
Ama tatil olmasının yanı sıra başka anlamlar da taşır. Bir çocuğa "Bayramda ne yapacaksın?" diye sorulduğunda "Ailemle hep beraber vakit geçireceğiz" cevabını vermediyse orada bir düşünmek gerek. Bayram veya başka sebeplerle özellikle çalışan ebeveynlerin fırsatı olan bu tatilleri çocuklarıyla, onların yararına ve gelişimlerine katkıda bulunarak geçirdiklerinde çocuklar için bayram gerçekten her zaman önemli bir anlam taşır.
- Çocuklukta yaşanan bayram hatıraları yetişkinlik dönemini nasıl etkiliyor?
- Değerler, sosyal öğrenmeyle oluşur.
Bayramlar çocuğa paylaşmayı ve yardımlaşmayı öğretmek için bir fırsat aslında. Örneğin bayram namazına giden baba yanına çocuğunu da alsın, camiden çıkarken muhtaç birine yardım etmek niyetiyle para vereceği zaman onu çocuğuna verdirtsin, böylece çocuk da paylaşmayı, vermeyi öğrensin. Bayramlar paylaşım günüdür. İki tane oyuncağın varsa birini paylaş gibi.
Paylaşmak çok önemli. Bu duyguları çocuklara öğretirsek onların gelişen ruhunda güzel temeller atmış olursunuz. Böylece empati yapabilen, haksızlık yapmayan, yardımsever ve merhametli, vicdan sahibi bir yetişkine dönüşürler.
- Bir çok neslin bir arada olması da önemli, değil mi?
- Muhakkak bayramda birinci ve üçüncü neslin daha fazla zaman geçirmesine önem verelim. İki tarafın da birbirinden alacakları çok şey var. Her çocuğun sevildiğini hissetmeye ihtiyacı var. Güven ortamı için sevgi gerekiyor. Evlerinin güvenli yer olması gerekiyor çocuk için. Bunun için paylaşım gerekiyor. Sevme, sevilme ve saygının öğretilmesi ve yaşatılması için farklı nesillerin büyükanne-torun, dede-torun ilişkisini güçlendirmek önemli. İnanın iki neslin de birbirine ihtiyacı var. Bu yüzden dede-torun arasına girmeyin.
GELENEKLERİN FAYDASI VAR
- Hangi geleneklerimiz çocukların psikolojisine faydalı ve yaşatılmalı?
- Bayramlar, benimsenmesi kolay geleneklerimizdendir. Çünkü sevinç, neşe ve keyif günü demektir ve bizler doğamız gereği bunları isteriz. Çocuğun kişiliğinin şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir. Kişilik gelişiminin temellerinde çocukluk yıllarında 0-6 yaş arası önemlidir. Sosyal ilişkileri, gördükleri, yaşadıkları, öğrendikleri hepsi çocuğun hafızasında yer edinir. Onlar ailelerinin içinde bu bayramların önemsendiğini gördüğü sürece, bayramın keyfini yaşadıkça, bayram geleneklerini kolaylıkla benimseyecek ve kendilerinden sonraki nesillere aktarmak üzere içselleştirirler. Yakınlarına ziyaretler ve el öpme ritüelleri, bayram namazları, sosyal ve duygusal birliktelik çocuğun sosyal hayatının zenginleşmesine, aktif olmasına, geniş bir sosyal çevre içerisinde sağlıklı bir kimlik geliştirmesine katkıda bulunur. Çocuğun kurduğu ilişkiler, yaşadıkları, ona kendisini ifade etme becerisi kazandırır.
ÇOCUKLARIN ÖZGÜVENİ ARTIYOR
- Bayramlar çocukların özgüvenini de arttırıyor mu?
- Çocukta sosyalleşme ve özgüven gelişimini sağlayan bayram ritüellerinden biri de çocuğun misafirlere şeker ve çikolata ikram etmesidir. Herkesin gözü önünde misafirlere tek tek ikramda bulunması çocuğun içe dönüklüğünü, sosyal çekingenliğini engellemiş olur.
Bayramda çocuğun en çok sevdiği çikolata, şeker vs. ikram etmesi aynı zamanda paylaşmaya ve cömertliğe de alışmasını sağlar. Bu sebeple ikramların özellikle çocuklar tarafından verilmesi ebeveynleri tarafından teşvik edilmelidir.
Bayramın sunduğu ortamlardaki bu sosyal beceriler aynı zamanda çocuğu anne babaya bağımlı olmaktan da alıkoyar. Tüm bu kazanımlar, sevginin daha da kökleşmesi çocuğun iç dünyasının sağlam temellerle gelişmesine olanak sağlar.