Bazı kişiler bir ilişkiden diğerine koşarlar, yalnızlık kelimesine tahammülleri yoktur. Onlar için bu duygu çok acı ve ağır olmaktadır. Yalnız kalmaktan çok korktukları için bulundukları ilişki onları çok fazla değersizleştirse de üzse de bunu bir türlü bitiremezler. Çünkü onlar için hayatlarında tek başlarına kalma düşüncesi her şeyden daha önemli bir korku olmaktadır.
Yalnız başlarına kalmayı hayatlarında hiç deneyimlemeyi istemezler oysa kendimizle mutlu olduğumuzu hissettiğimiz ve bunu keşfedebildiğimiz anlarda kendinizi mutlu edebilmek için yüksek bir mutluluk standardı oluşturur ve bununla birlikte sizi gerçekten değerli, mutlu ve özel hissettiren kişiler harici insanlarla birlikte olmak sizin için asla katlanılmayacak hale gelmektedir.
Kendimizle mutlu olma sanatı... Hayatta en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, kendimizi mutlu etmeyi öğrenmek, güvende hissetmektir. Eğer bu durumları sağlayabilirseniz, yalnız kalmaktan korku duymak gibi bir durumu asla yaşamazsınız.
Çünkü ihtiyacınız olan duyguları siz zaten kendinize sağlayabiliyorsunuzdur.
Eğer sizi mutlu etmeyen, saygı göstermeyen, değersizleştiren bir ilişkide takılıp kaldıysanız, hiç vakit kaybetmeden hemen bunu sonlandırın. Yalnız kalma korkularından dolayı mutsuz bir ilişki döngüsü sürdüren kişilerin sayısı çok fazladır. Siz de bu döngüye bile isteye kendinizi dahil etmeyin.
MUTLU ETTİĞİ İÇİN BİR İLİŞKİYE BAŞLAYIN
Yalnızlığın, kendinizle olmanın, kendinize özen göstermenin tadını çıkartın. Yeni bir ilişkiyi hayatınıza dahil etmek istediğinizde de bunun için gerçekçi bir sebebiniz olsun. Başka biriyle ilişki kuracak olmanızın tek sebebi o kişiyi gerçekten çok sevdiğiniz, sizi çok mutlu ettiği ve değerli hissettirdiği için olsun.
Kadın ve erkek ilişkilerinin kurulmasının temel sebebi aslında o ilişkiden duygusal yönde beklentilerimizin olmasıdır. Değer görmek, sevmek, sevilebilmek, kendimizi kıymetli hissetmek, birisi tarafından sırf bizi biz yapan özelliklerimizden ötürü sevgi ve değer görmek, talep edilen olabilmek, yalnızlığımızı birileriyle paylaşmak gibi duygusal ihtiyaçlarımız bulunmaktadır.
Bu ihtiyaçları karşılayacak kişiye güvenmemiz.
Bağ kurmamız, özümüzü karşıdakine açmamız ve tüm eksik yanlarımızı sorgulamadan karşı tarafa açabilmemiz gerekmektedir.
Bunun için güven ve cesaret gerekir.Yalnızlığı bir kişiyle paylaşmak istemek çok doğal bir duygusal ihtiyacımızdır fakat yalnızlığını da kabullenebilen ve kendi kendini mutlu eden bir kişi, ilişkide daha sağlıklı bir birey olarak varlığını sürdürebilir.
KENDİYLE BARIŞIK OLMAYANDAN UZAK DURUN
Kendi kendini mutlu edemeyen, sürekli ilişkiler peşinde olan kişinin, ilişkiye yüklediği yüksek anlamlardan dolayı ya beklentisi çoğalır ya da gerçek üstü beklentiler içine girer.
Bu durum da kişinin ilişki içinde bağımlı bir karakter olması ve bu durumla birlikte mutsuz olması kaçınılmazdır. Çünkü artık o kişinin mutluluğu başkasının ona davranış şekline bağlıdır. Bu bağımlılık da yoğun bir kaybetme korkusunu beraberinde getirir.
Her birey öncelikle kendi yalnızlığıyla barışmalı ve kendine ait o zamanları sevebilmeli.
Yaptıklarından, geleceğe dair hayallerinden keyif almalı, kendini tanımalı. Yani neleri sevdiği, neleri sevmediği, nelere üzüldüğü, ilişkiye dair beklentilerini anlamalı ve en önemlisi de kendine değer vermeyi bilmelidir.
Kişi ancak kendini tanıyabilir ve tanımlayabilirse yoğun beklentilerin olduğu bağımlı ilişkilerden sıyrılıp sağlıklı ilişkiler kurmayı başarabilir. Bununla birlikte de iki kişinin gerçekten birbirini tanıyıp mutlu edip değer verebildiği ilişkiler doğmaya başlar. Kendini mutlu edemeyen biri, başka birinin yanında olmasıyla da mutlu olamaz. İlişkilerde bağımlı ve mutsuz olmamak için kendinizi mutlu etme sanatını öğrenmemiz gerekiyor.
YALNIZLIK KORKUSUNU YENMEK İÇİN...
DIŞARI ÇIKIN VE YENİ İNSANLARLA TANIŞIN
Yalnız kalmakla mücadelede hissettiğiniz bu boşlukta kendinizi yetersiz ve zayıf hissediyorsanız, buna en iyi gelebilecek durum sosyalleşmektir. Yeni insanlar tanımak, arkadaş toplantıları düzenlemek gibi durumlar bu zorluğu daha kolay atlatmanıza yardımcı olabilir. Evet en başta bu durum asla atlatılamayacak ve hep aynı zorluktaymış gibi gelebilir. Bu savaş başlangıçta kolay olmayacak ancak sonunda kendinizi mutlu etme sanatının en kıymeti hazineniz olduğunuzu göreceksiniz. Beyin, yapısı gereği kandırılmaya müsait bir yapıdır. Her ne kadar öyle hissetmiyor olsanız da mutlu ve güçlü davranmak beyninizi de bu duruma adapte ederek duyglarınızın da aynı böyle hissetmesini sağlayacaktır.
AİLENİZLE VAKİT GEÇİRİN
İlk olarak ilişkiniz bittiğinde, o kişi hayatınızdan çıktığında arkasından ağıtlar döküp yoğun acılar çekmek yerine kendinizi siz teselli edin. Bu acının geçeceğini kendinize hatırlatın. Bu süreç içerisinde yalnız kalmanın güzel yanlarının farkında olun. Bunun avantajlarından yararlanın. Hayatınızı incelemek belki uzun süredir ihmal ettiğiniz, ertelediğiniz ne varsa tam da onları hayata geçirmek için inanılmaz bir fırsata sahipsiniz. Bir ilişki sonrasında oluşan boşluğu farklı duygusal ilişkilerle doldurmak yerine bu boşluğun yakın dostlarınız, arkadaşlarınız, ailenizle vakit geçirerek sağlıklı bir şekilde doldurabilirsiniz.
YENİ BECERİLER EDİNİN
Kendinizi alıştığınız rutinler dışında farklı keşiflere yönlendirin. Hiç bilmediğiniz bir dili öğrenmek, hiç dinlemediğiniz tarzda müziği dinlemek, yeni bir spora başlamak, el becerilerinizi geliştirmek gibi kendinizi farklı alanlara yönlendirin.
SON SÖZ
Kendi kendinizi mutlu etme sanatınızı öğrendiğinizde size gerçekten siz olduğunuz için değer veren kişi ile yollarınız kesişmeye başlayacaktır. Çünkü kişi korkularından arındığında gözleri ve ruhu ışıldamaya başlar. Bu ışık elbet kendine uygun bir yansımayı bulacaktır. Unutma, hayat senin hayatın. Onun kalitesinin ve yönünün sorumlusu sensin. Kendi küreğini çekmedikçe, hiçbir rüzgarın faydası yok demişler. Kendin için en önemli sensin. Ve bazı güçlerle dünyaya geldin. Bu güçleri fark etmek kendini mutlu etmeni sağlayacak.