Onun adı Rümeysa Çevlik, 12 yıllık anaokulu öğretmeni. İdealist, mesleğini en iyi şekilde yapmaya çalışan bir çalıkuşu... Bugün onun hikayesini okuyacaksınız ama emin olun Anadolu'nun her köyünde bir Rümeysa var.
Köylerde anaokulu açılabilmesi için gereken 10 çocuk şartı değiştirildi. Artık beş çocuk olunca her köyde anaokulu açılıyor ve öğretmen ataması yapılıyor. Şimdi Anadolu'da anaokulu seferberliği var ve her çocuk okul öncesi eğitime ulaşsın diye öğretmenler, veliler ve MEB el ele vererek çalışıyor. Ama tabii, sadece boş bir sınıfın olması yetmiyor.
İşte bizim öğretmenlerimiz burada devreye giriyor. Sınıflarını modern bir anaokuluna dönüştürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Çoğumuzun haberi olmadan, Van, Muş, Sivas, Artvin, Aydın, Edirne ya da Osmaniye'de bir öğretmen öğrencilerine en iyi imkânları sunmak için gece gündüz durmadan çalışıyor.
Biz bu hafta Osmaniye'nin Kadirli ilçesi Kayasuyu Köyü'ne konuk oluyoruz. Atıl durumdaki tek bir odayı, özel bir anaokulu standartlarına kavuşturan anaokulu Öğretmeni Rümeysa Çevlik'in harikalar diyarını gezeceğiz.
Çevlik, Finlandiya eğitim modelini uygulayarak oluşturmuş sınıfı. Başta tek sınıfla başlasalar da şimdi dört odalı bir anaokulu orası. Çevre beş köyden taşımalı sistemle gelen 14 öğrencisi var. Doğayla temas halindeler. Köyün doğası onların atölyesi. Bir gün uzaya çıkıp astronot oluyorlar diğer gün deney tüpleri ile bir bilim insanı... İstanbul'daki özel bir anaokulundan farkları yok.
Bir gün köye bir öğretmen gelmiş ve köyün çocuklarının hayatı değişmiş. İşte öyle bir öykü bu! Gelin, bu öyküyü köye gelinen o ilk günden başlayarak öğretmen Rümeysa Çevlik'in ağzından dinleyelim.
DOĞA DOSTU BİR SINIF
"Ben Rümeysa Çevlik. Konya Selçuk Üniversitesi Anaokulu öğretmenliği mezunuyum. Meslekte 12. yılım. Şu an bulunduğum köy okulunda yedi senedir okul öncesi öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Okulum Osmaniye'nin Kadirli ilçesi Kayasuyu köyünde taşıma merkezli zorunlu hizmet bölgesinde bir okul.
Bu köy okuluna ilk atandığımda bir an önce gitmek istedim ama sonra çocukları tanıyıp köyü sevmeye başlayınca köyün tüm dezavantajlarını avantaja dönüştürmeye çalıştım. Çocukların nasıl bir sınıf hayal ettiğinden yola çıkarak önce sınıfımı Finlandiya eğitim modelindeki anasınıfları gibi düzenlemek istedim. Öğrencilerimin ihtiyaçlarına göre kendi çabalarımla düzenlemeye başladım ama süreç uzamasın ve daha hızlı sonuca ulaşalım diye destek aramaya başladım.
Gerekli izinleri alarak sosyal medyadan projeme destek buldum. Sonuçta Finlandiya modelinin daha ötesinde çocukların hayalleriyle dolu doğa dostu plastiksiz bir sınıfımız oldu. Sınıfımızda tüm materyaller ahşap ya da doğal materyal."
VELİLERLE İŞ BİRLİĞİ
"Açık hava etkinlikleri ve çocukların doğayla buluşmasını çok önemserim. 2021 Şubat ayında velim Ekrem Sivridemir'e bahçeye bir sınıf yapma fikrinden bahsettiğimde ertesi gün sınıfı yapmaya başlamıştık. Çocuklar, okul müdürümüz Muharrem Demircioğlu ve velilerimin desteğiyle tamamen geri dönüşüm malzeme ve doğal materyallerden açık hava sınıfı yaptık. Artık iki sınıfımız vardı.
Açık hava sınıfımı yaparken de öğrencilerim yine sürece hep dâhildiler. Hep birlikte çalıştık ve başardık. Şimdi tulumlarını giyip doğayla iç içe yağmurun çamurun tadını çıkararak oyunlar oynayıp etkinlikler yapıyoruz. Günün çoğunu açık hava sınıfımızda geçiriyoruz. Bu arada ortaokulumuzun başka okula taşınmasıyla iki sınıf boş kaldı ve atıl durumdaydılar. Çocukların ve benim hayallerim sonsuzdu. Onların istek ve merakları doğrultusunda bu iki sınıfı okuluma kazandırmayı hedefledim."
ÖĞRENCİLERİ İÇİN VANTROLOG OLDU
"Sonrasında araya pandemi girdi. Pandemi sürecinde çocuklarımın (öğrencilerime) uzaktan eğitimde nasıl ilgilerini çekerim diye düşünmeye başladım ve hızlıca vantrolog eğitimi (karnından konuşma sanatı) aldım sonrasında kendimi geliştirdim ve öğrencilerime vantrolog kukla yoluyla ulaşmaya başladım. Dört beş yaş grubu çocukları ekran önünde ilgisini çekmek oldukça zorken ben vantrolog kukla ile bunu kolaylaştırıp eğlenceli hale getirdim."
YAPAY BULUT DA YAPTI
"Çocukların hayalleri öyle sınırsızdı ki "Öğretmenim peki bulutlara dokunabilir miyiz?' dediklerinde sınıfa yapay bulut yapmaya karar verdim ve artık uzay bilim atölyemizde bulutlar ayaklarımızın altındaydı. Hayallerimiz sınırsız ve yapacaklarımızın da sınırı yok bizim. Şimdi öğrencilerimle bahçemizde yapacağımız ağaç evden açık hava kütüphanemizin hayalini kuruyoruz ve olacağına inancımız sonsuz. Çocuklar tüm bu süreçte artık hayallerin emek verip inanırsak gerçek olabileceğini öğrendiler."
SOSYAL MEDYADAN DESTEK
"Sosyal medyada tanıştığım ortak noktamızın çocuk olduğu İstanbul'da biri vardı, Ezgi Konucu Doğan. Hayallerimi anlattığımda "Biz iki kadın bu işi yaparız" dedik ve 2021 Ekim ayında bir spor/sanat atölyesi yapmaya başladık. Yine çocuklar ne istiyorsa onu yapacaktık. Çocukların hayalleriyle süslü onların küçük yaşlarda yeteneklerini keşfedip ilgi ve istekleri doğrultusunda etkinlikler yapacağı, içerisinde müzik ve spor aletleri, özgürce sanat çalışmaları yapacakları materyallerle dolu bir atölyeyi tamamladık.
Atölyemizi 9 Kasım'da Ezgi Hanım ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz İlyas Tapsiz ile birlikte açtık ve 10 Kasım günü Atatürk Spor/Sanat atölyesinde anma programımızı yaptık. Atatürk'ü çocuklara bu atölyede sanata, spora ve müziğe verdiği önemle anlattık. Öyle güzel destekler aldık ki hayallerimizin ötesinde bir atölye oldu."
ORDU'DAN OSMANİYE'YE HEDİYE ATÖLYE
"Evet, atölye bitti ama hayallerimiz bitmedi. 20 Kasım 2021'de diğer atıl durumdaki sınıf için çocukların isteği olan ve çok merak ettikleri uzay bilim atölyesini yapmak için başladım. Köy okulları yardım projesi aracılığı ile 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde Ordu'dan Eda Kırca öğretmenin öğrencileri sınıfımızın tüm materyallerini kendi öğretmenlerine hediye almak yerine okulumuza uzay bilim atölyesine hediye etmeyi tercih ettiler. Kısa sürede tüm eksiklerimiz tamamlandı. Yani farklı şehirlerde olan iki öğretmene dünyaları verdiler.
Eda öğretmen çok mutluydu bense havalarda uçuyordum mutluluktan. Tek eksiğimiz zemin yenilemesi parke kalmıştı ve Almanya'dan Bilge Erdem bana ulaştı. Bir arkadaşının doğum günü olduğunu ona hediye almak yerine bizim okulumuza hediye göndermek istediğini söyledi. Böylelikle parkemiz de yapılmıştı.
Velim Mustafa Bey, eşim, kendi çocuklarım öğrencilerimle birlikte hummalı bir şekilde çalışarak hafta sonları bile okula giderek 31 Aralık'ta artık uzay bilim atölyemiz hazırdı. İçerisinde Güneş sisteminden renkli gezegen modellerine teleskoptan mikroskoba, deney tüpleri, bilim kitaplarına kadar her şey vardı. Hatta tavanda çocukların hayali olan kayan yıldızlar bile..."
ÇOCUKLARIN BÜYÜLÜ DÜNYASI BANA ENERJİ VERİYOR
"Bana gelince ben bir köy öğretmeni olarak okula geldiğim ilk günden beri kendime ve okuluma çok şey kattım. Yaptıklarım benim motivasyonumu artırdı. Genelde çevremdeki insanlar ya da sosyal medyadaki takipçilerim 'Bu kadar enerjiyi nereden buluyorsun?' diyor. İç motivasyonu çok yüksek biriyim zorluklarla mücadele etmem gerektiğini biliyorum. Ruhum çocuk ve hayallerim konusunda bir çocuk kadar inançlıyım ve inatçıyım. Sanırım çocukların o büyülü dünyasında olmak da bana çok iyi geliyor. Öğrencilerime ilk öğrettiğim şey hayal etmek ve hayallerin peşinden gitmek. Şimdi onlarla birlikte hayallerimize doğru koşuyoruz. Hayalini kurup yaptığımız bir değil tam dört sınıfımız var. Her biri ayrı kıymetli.
Son olarak köy okulları çocuklar için dünyaya açılan kapı. Eğer biz köy öğretmenleri kendimizi daha çok geliştirip dezavantajlı görünen şeyleri avantaja dönüştürürsek yapacaklarımızın bir sınırı yok. Tabii bu anlamda Okul Müdürüm, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerimin fikirlerime saygı duyup yanımızda durmaları ve özgür bir ortamda çalışıyor olmam da çok büyük avantaj.
Sonuç mutlu öğretmen mutlu çocuklar ve tabii ki hayalim tüm çocukların çok mutlu olduğu çok büyük bir Türkiye..."