TİYATRO
Kum Zambakları
Kum Zambakları oyunu, 14 Mart'ta prömiyerini Zorlu PSM'de gerçekleştiriyor. Oyuncu ve yönetmen Yeşim Özsoy'un kaleme aldığı oyun; iklim krizi ile yaşamları değişen evli bir çiftin iniş-çıkışlarını ironik bir dille anlatıyor. Yönetmen ve oyuncu Mark Levitas ise oyunun rejisörlüğünü üstleniyor. Oyun ayrıca; tiyatro alanında yeni oyun üretimine destek olmak amacıyla BKM, DasDas, ENKA Sanat, İKSV ve Zorlu PSM'nin bir araya gelerek kurduğu 'Ortak Yapım' projesinin bir parçası...
KONSER
Şehitleri Anma Konseri
İDSO DenizBank Konserleri kapsamında, Çanakkale Zaferi'nin 107. yıl dönümünde şehitlerimiz 16 Mart akşamı muhteşem bir konserle anılacak. İstanbul AKM Tiyatro Salonu'nda saat 20.00'de başlayacak konseri Burak Tüzün yönetecek. İDSO DenizBank "Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Özel Konseri" nin solistliğini Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçısı Hülya Kazan ve Bilkent Senfoni Orkestrası sanatçısı Serdar Rasul yapacak.
SERGİ
Sokak hayvanları için
Modern sanatçı Cengiz Yatağan'ın son dönem çalışmalarını kapsayan heykel ve soyut resimlerden oluşan Purcatory isimli sergisi 31 Mart tarihinde sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sergide; insan hayatının dengesi ana tema olarak göze çarpıyor. Doğum ve ölümü kapsayan dünyevilik sürecinin bedensel ve ruhani özümsemesi ve bu her iki kavramda dengede ve terazi içinde yaşamak gerekliliğini ele alıyor.
Sanatçı; dünyevi hayatın her an karşımıza çıkan sınavını pes etmeden sabırla vermek gerekliliğini, hayallerinizden ve arzularınızdan vazgeçmemeyi ve ruhani tarafa yoğunlaşmanın önemini sanatıyla anlatıyor.
Sokak hayvanlarının daha iyi bir yaşama kavuşmasını amaçlayan sergide Cengiz Yatağan Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği için farkındalık ve katkı sağlayacak "Purcatory" isimli sergi 31 Mart tarihinde saat 14:00 ile 20:00 saatleri arasında Hanif Han Beyoğlu'nda ücretsiz gezilebilir.
SERGİ
Porselen maskeler eşitliği simgeliyor
Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli'nin eserlerinin yer aldığı Maskesiz Yüzler sergisi 5 Mart tarihinde Kütahya'daki NG Müze'de ilk kez ziyaretçileriyle buluştu. Sergi yıl boyunca farklı şehirlerde yer alan NG Kütahya Seramik showroomlarında, Kütahya Porselen mağazalarında ve NG otellerinde de sergilenecek
Sergi, porselen maskeler aracılığıyla kadın ve erkek arasındaki eşitliği sanatseverlere aktarıyor.
Aynı kalıptan çıkan kadın ve erkek figürleri, bireylerin yaratılışındaki ortak noktayı vurguluyor. İlk bakışta kadın ve erkek ayrımının fark edilmediği maske tasarımları, kadınlar ve erkeklerin yaratılış bakımından aynı olduğunu anlatırken; biraz daha dikkatli bakıldığında gözler önüne serilen detaylar kadın ve erkeklerin aslında bir o kadar da farklı olduğunu gösteriyor.
Sürmeli serginin açılış konuşmasında, porselen ve kadının benzerliğine dikkat çekti ve şunları söyledi: "Porseleni ve kadını birbirine çok benzetiyorum. Hassaslığı, narinliği, sert ve güçlü duruşu ama buna rağmen bir o kadar kırılgan olabilmesi... Porseleni kırıldığı zaman yapıştırabilirsiniz ama hiçbir zaman eskisi gibi dayanıklı, şeffaf olmaz. Bu nedenle porselen kadınla çok örtüşen bir malzeme."
KONSER
Blues devleri aynı sahnede: Robben Ford & Bill Evans
Nadiren, benzer düşünen müzisyenler, müzikal sınırları aşan ancak daha geniş bir kitleye ulaşabilen özel bir şey yaratmak için bir araya gelirler. Robben Ford ve Bill Evans tam da bunu yaptı. Bireysel olarak, kendi çaldıkları gruplarda, yıllarca caz, rock ve bluesun sınırlarının ötesine geçen müzikler yarattılar. Bir araya gelip güçlerini birleştirdiklerinde ise ortaya büyülü bir şey çıktı. Bu müthiş 2 dev isim 14 Mart pazartesi gecesi CRR sahnesi'nde İstanbullu müzikseverler ile buluşacak.
Evans ve Ford, blues, soul ve caz gibi müziğin her türünü, köklerini unutmadan çalıyor.
HAFTANIN MEKANI
Şehrin Meksikalısından salı Taco'su
Meksika mutfağını seviyorsanız ya da bu lezzetlerin nasıl olduğunu merak ediyorsanız, kökü Aztek ve Mayalara uzanan binlerce yıllık tarifleri deneyimlemek için sizi okyanus ötesine, Meksika'ya alalım...
Yok ben oralara kadar gidemem diyorsanız, İstanbul'da bir alternatifiniz var. Mekanın ismi Ranchero. Meksika yerlisi demekmiş. Ben Suadiye'deki restoranlarına gittim. Ve "Celebra La Tradicion" sloganıyla karşılandım. Gelenekleri kutla diyorlar yani... Kuruluş hikayesi bir aşkla temellenince yediklerim kadar hikayesi de etkiledi beni. Mekanın şu andaki işletmecisi olan Rıza Tanyeri, 70'li yılların sonunda dil eğitimi için gittiği Londra'da Meksikalı Patricia Gonzalez ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Meksika'da evlenip Kozlu'ya yerleşirler. O dönem Türkiye'nin ilk ve tek Meksikalı gelini olan Patricia Hanım, Selma adını alır. Çift, 1989 yılında üç çocuğuyla birlikte İstanbul'a taşınır. Gastronomiye özel bir merakı olan Rıza Tanyeri, Meksika yemeklerine oldukça hakim eşi Selma Patricia Gonzalez Tanyeri ve çocuklarıyla birlikte, Meksika'da restoran işletmecisi akrabalarının da danışmanlığında 2005 yılı Mayıs ayında Suadiye'de ilk restoranlarını açarlar ve adını Meksika yerlisi anlamına gelen Ranchero koyarlar. Böylelikle Türk & Meksikalı aşkından bir restoran doğar. Daha ne olsun... Yemekler aşkla yapılıyor burada. Biraz da acıyla...Meksika deyince acı olmadan olmak sonuçta.
Mönüdeki lezzetlere Ranchero patentli tariflerin de olduğu 40'ı aşkın sos eşlik ediyor. Pek çok yemeğin yanında servis edilen mısır cipsi nachoslar ile tortilla ekmekleri de özel makinelerde hazırlanıp, günlük, taze olarak sunuluyor. Ben Meksika'nın geleneksel güveci Molcajete içinde adobo baharatı, renkli biber ve mantar yanında chilaca sos'lu et kesinlikle favorim oldu. Etli Taco zaten olmazsa olmaz...