Pandemi sonrası parıltısını kaybeden moda dünyası, yeni bakış açıları ile kendisini bulmanın derdinde. 11- 16 Şubat tarihleri arasında düzenlenen ve dünyanın en etkili moda etkinliklerinden biri olarak kabul edilen New York Moda Haftası da tam olarak moda dünyasının farklı platformlar ve bakış açıları üzerinden hayatta kalma mücadelesinin ispatı gibiydi.
Moda haftasıyla eş zamanlı olarak 10-13 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Dijital Fashion Week New York (New York Dijital Moda Haftası); Metaverse modası, sanal sergiler, oturum-paneller, çalışma grupları, üç boyutlu vücut tarama çalışması ile moda dünyasının merkezlerinden birinin pandemiyle birlikte dijital modaya ve Metaverse dünyasına ne boyutta destek verdiğinin ispatı niteliğindeydi.
Doğruya doğru 2019 sonrasında düzenlenen dijital moda haftalarının nasıl evrilip bir başka gerçeklik boyutuna geçtiğini her birimiz kendi gözlerimizle gördük. Bilgisayar oyun karakterlerine modaevlerinin özel kıyafetler hazırladığını yazdığım günlerin üzerinden çok zaman geçmeden hepimiz dijital bir dünyada avatarlarımızla varolacağımız ve o avatarların da giyinmesini isteyeceğimiz gerçeğini kabul etmiş durumdayız.
Ancak belki de bir süre daha moda dünyası içinde küçük bir alan olarak kalmasını beklediğimiz dijital kıyafetler konusu hem New York Dijital Moda Haftası ile hem de bu haftanın başlamasından kısa süre önce açıklanan dünyanın ilk Metaverse Moda Haftası ile başka bir boyuta taşınmış oldu. "Hayaldi gerçek oldu" derler ya dijital dünyada giyinme, hatta modaevlerinden giyinme konusu tam olarak böyle bir düşken adım adım gerçekleşiyor gözlerimizin önünde...
DİJİTAL PARALARINIZI HAZIRLAYIN
Gelelim ilk Metaverse Moda Haftası'na... 24-27 Mart tarihlerinde düzenlenecek bu moda haftası, tüm resmi moda haftaları takviminin tamamlanmasından sonra başlayacak. Organizasyonu Tokens.com ve sanal gerçeklik platformu Decentraland üstleniyor. Kullanıcılarına kendi avatarlarını yaratma ve sanal dünyada ikinci bir hayat yaşama şansı veren online multimedya platformu olan Second Life da bu moda haftasına dışarıdan destek veriyor... Ünlü tasarımcı Jonathan Simkai'nin de Metaverse üzerinden içerik üreten Everyrealm ve Metaverse yapım şirketi Blueberry Entertainment ile projede yer aldığını söylersek konunun ne kadar ciddi olduğunu net bir şekilde ifade etmiş oluruz.
Bu iddialı moda haftasına sayfalarında yer veren Harper's Bazaar dergisi ABD edisyonu "Bir hafta boyunca dijital kıyafetler üreten tasarımcı ve modaevlerinin şovlarını izleyeceksiniz. Tasarımcılarla dijital dünyada sohbet edeceksiniz, onların showroom'larını ziyaret etme imkanınız olacak. Dijital paralarınızı da hazırlayın çünkü dijital kıyafetleri şovlardan hemen sonra satın alma imkanınız da olacak. Ve moda haftalarının olmazsa olmazları pop-up mağazalar ve şov sonrası partiler de Metaverse dünyasındaki moda haftasında eksik olmayacak" diye yazdı.
Vogue Business dergisi, "Moda dünyası hayatta kalmaya çalışıyor ve birçok lüks marka için dijital dünya hem hayatta kalmalarını hem de tazelenmelerini sağlayacak yeni bir perspektif sunuyor. Kısa süre önce çeşitli reklam kampanyalarıyla yeniden markalaşma çalışmalarına başlayan Alman Boss ve Hugo Boss markaları da Metaverse Moda Haftası'nda yer alacak. Bu hafta boyunca kendisini oyun meraklısı genç kesime tanıtmak isteyen markanın fiziksel kıyafetleri de satışta olacak" diye yazdı.
Peki moda haftalarında olan her şey bu dijital moda haftasında da olacak diyoruz ya eminim "Ön sıra tartışması da olacak mı?" diye içinden soranlar olacak. VIP bilet satışlarının olduğu bu moda haftasında tabii ki ön sıra tartışmaları da olacak ve sanal dünya ile gerçek dünya bir kez daha birbirine karışacak.
GÜZELLİK; DURUŞ, KARAKTER VE GÖRÜNÜŞ BÜTÜNLÜĞÜDÜR
Oyunculuğuyla olduğu kadar güzelliğiyle de her zaman kendisinden söz ettiren 1982 doğumlu Gamze Keçeli, geçtiğimiz günlerde Fransa merkezli ünlü bir güzellik markasının yüzü olarak yeniden dikkatleri üzerine çekti. 2018 yılında oğlunu kucağına aldıktan sonra iş hayatında göremediğimiz Keçeli ile bu proje vesilesiyle konuştuk. Bize hem yaşta güzel ve bakımlı olma tüyorları verdi hem de yeni projelerinden ve aile yaşantısından bahsetti.
- Güzellik hem çok göreceli hem de günümüzde çok içi boşaltılmış bir kavram. Bana sorarsanız güzellik; duruş, karakter ve görünüş bütünlüğüdür.
- "Her yaşın güzeli ol" mottosuyla dikkat çeken ve Fransa'da çok tanınan Ioma Paris ile yollarımız bu projeyle kesişti. Dünyada kişiselleştirilmiş cilt bakımı denildiğinde akla gelen ilk markalardan biri Ioma... Markanın kurucusu Jean Michel Karam NASA bünyesinde çalışmış bir bilim insanı... Tabii ki tanıtım yüzü olma teklifi aldıktan sonra sadece bu markayı kullanmaya başladım ve yaklaşık iki aylık bir süreçte cildimdeki belirgin güzelleşmeyi de net bir şekilde gördüm.
- Estetik müdahalelere eğer ihtiyaç varsa neden olmasın! Dozu kaçmış, amacından şaşmış müdahaleler herkes gibi benim de gözümü yoruyor. Bir yerde okumuştum insana hayatta en iyi gelen üç sey sırasıyla seyahat etmek, arkadaşlık ilişkileri ve doğru estetik müdahalelermiş. Ben de bu üçlüye katılıyorum.
- En son Harem isimli bir dizi projesinde yer aldığım için insanlar beni o projeyle hatırlıyor. Hâlâ arkamdan "Abide Sultan" diye sesleniyorlar, demek ki başarılı da bir işti. Bundan sonrası için de yeni hayatlarımıza giren farklı dizi ve film platformlarında yer alacak projelerde bulunmak isterim.
- Nedim Keçeli ile 2013 yılından beri beraberiz, 2017 yılında da evlendik. Biz arkadaş çevremizle uzun yemekler yiyip sohbet etmeyi, çoluk- çocuk parklarda, bahçelerde keyifli vakit geçirmeyi ve evde olmayı seven bir çiftiz. "Evliliği mutlu devam ettirmek için neler yapıyorsunuz?" sorusu en sık aldığım soru. Yaklaşık dokuz sene önce doğru insanı bularak yapılması gereken esas şeyi yapmışız biz.
Moda kazanı
GENÇLİK DEPREMİ
Her hafta hiç üşenmeden yazıyorum, modayı sadece insanların benzer giysiler giydiği ve tüketim çılgınlığı içinde kendini kaybettiği bir olgu olarak kabul ederseniz emin olun işin en önemli yanını kaçırırsınız diye... Modanın kalbi; sosyoloji, psikoloji ve ekonomidir. İçinden geçtiğimiz her moda dönemi bize o yıllar arasında yaşayan milyonlarca insanın psikolojik hali, ülkelerin sosyolojik ve ekonomik durumları hakkında sayısız bilgi verir. Ve moda limitsiz kredi kartlarıyla şuursuzca alışveriş yapmaktan çok, aslında o dönemin gençliğini anlayabilmektir... Bu satırları yazma ilhamını bana bu ay piyasaya çıkan Vogue Türkiye verdi diyebilirim... Eğer moda cahili olmak, sadece kaydırmalı internet linkleri üzerinden alışveriş yapan bu dönemin moda duyarsızları arasında yer almak istemiyorsanız bence gidin en yakın bayiden dergiyi alın ve derginin kapak konusu olan Gençlik Depremi'ni okuyun...
Selen Yorulmaz Özsümer, sayfalar boyunca sizi moda dünyasının gençlik üzerinden nasıl defalarca şekillendiğini öyle ince detaylarla kaleme almış ki okumaya doyamadım. Yazı; bir yandan modada deprem etkisi yaratan dönemsel oluşumları mercek altına alırken, bir yandan da günümüz gençliği yani Z Kuşağı'nın bizim alışveriş alışkanlıklarımız ve modaya bakışımızı nasıl etkilediğini de anlatmış. Parsons Tasarım Okulu öğretim üyelerinden Jessica Glasscock'in vurguladığı gibi; "Moda, gençlik kültürünün bir hikayesidir..."
Dergi bundan yola çıkarak 1960'lı yıllarda ortaya çıkan kültürel bir hareket olan gençlik depremi (youthquake) kavramı üzerinde de duruyor. İlk olarak 1965 yılında Vogue Amerika'nın genel yayın yönetmeni Diana Vreeland tarafından moda ve müzik endüstrilerindeki gençlerin yönlendirdiği kültürel değişiklikleri vurgulamak için kullandığı bu önemli terimi aslında modanın genç kitlenin başkaldırısıyla ve eleştirel yaklaşımıyla nasıl 10 yıllar boyunca kabuk değiştirdiğini ifade ediyor. Yani kısaca gençliğin içgüdüsel tavrı içinde bulunduğu sosyolojik her oluşumu olduğu gibi modayı da bir deprem gibi yeniden şekillendiriyor. Sadece tüketen ve anlamadan birilerini kopyalayanlar arasında yer almak istemiyorsanız bu makale iyi bir özet gibi size moda dünyasına ait tüm gelişmeleri anlatacak. Tavsiye benden gidip okuması sizden...