Şubat ayı ortasında, yani aslına bakarsanız tam da kışın kendisini gösterdiği, karanlık ve insan psikolojisinin en olumsuz yönde etkilendiği dönemde aşk ve ilişkilere adanmış bir bayram kutlamanın kökeni Antik Yunan'a kadar dayanıyor. Zorlu ve karanlık dönemde hayatta kalma psikolojisi mi dersiniz, nasıl yorumlarsınız bilinmez ama farklı farklı isimlerle yüzyıllar boyunca bu tarz bayramlar hep kutlanmış. Her toplum ya da inanç da bayramı kendi kurallarına göre yeniden yapılandırmış. Ve o bayram Sevgililer Günü ismiyle bugünlere kadar gelmeyi başarmış.
Tabii ki günümüzde bu kutlamaların sayısız reklam ve kampanyayla iyice yaygınlaştırılmasında bambaşka nedenler yatıyor. Ekonomik olarak yılbaşı kutlamaları ve bahar alışverişi arasında kalan ölü bir dönemi hareketlendirmek için iyi bir fırsat aslında. Böylece yıllar boyunca yapılan kampanyaların da etkisiyle Sevgililer Günü, tüm dünyada en çok para harcanarak kutlanan beşinci gün olmuş durumda... 2020'de yani pandeminin ilk yılında bile 14 Şubat'ta ABD'de, yani reklam manipülasyonuyla en rahat kontrol edilebilen tüketici kitlesinin yaşadığı ülkede, 20 milyar dolar harcandı. Bu yıl rakamın 23.9 milyar doları bulması bekleniyor. Yani pandemi ve ardından gelen tüm dünyayı saran hammadde ve ekonomik krizlere rağmen bu yıl Sevgililer Günü'nün ABD tarihinin 2009 yılından bu yana en çok para harcanan günü olması bekleniyor. "Niye sürekli ABD'den örnek veriyorsun?" diye soranlarınız olabilir...
Rakamlarda ABD'yi baz alıyoruz çünkü tüketim denilince dünya genelinde ilk akla ülke ABD... Neyse uzun lafın kısası bu yıl bambaşka bir ruh halinde kutluyor tüm dünya Sevgililer Günü'nü. Hâlâ bir sene daha hayatımızda olacağına kesin gözüyle bakılan bir pandemi gerçeği var. Şu an hasta olanlar, yakınlarını kaybedenler, pandemiye bağlı ciddi rahatsızlıklarla baş etmeye çalışanlar var. Pandemi sonrası tüm dünyayı saran ekonomik dar boğaz, işsizlik, kaynak ve hammadde sıkıntısı da cabası. Yani tam da böyle zorlu kriz, yokluk ve zorluk günlerinde yaşanan şey oldu ve hepimiz sevgiye, ilgiye ve hediyeleşmeye ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırladık. Ama tabii ki tüm bu gerçekliklerle birlikte bu yıl Sevgililer Günü'ndeki programlar ve hediyeleşmeler çok daha farklı olacak gibi görünüyor. Forbes dergisi geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makalede insanların yüzde 53'ünün Sevgililer Günü'nü bir hediye ya da aktivite ile kutlamayı planladığını yazdı. Yüzde 27'sinin ise özel bir şey yapmasa da en azından evde birkaç cümle ve yemekle kutlama kararı aldığını belirtti. Kutlamaya geçtiğimiz yıl kişi başı yaklaşık 164 dolar ayırılırken bu yıl fiyat artışlarının da etkisiyle kişi başı yaklaşık 175 dolar harcanması bekleniyor. İnsanların yüzde 31'lik kısmı Sevgililer Günü için birbirlerine dışarıda romantik bir yemek hediye edeceklerini söylüyor. Yüzde 41'lik kısmıysa bir deneyim (konser bileti, SPA, cilt bakımı, maç bileti gibi...) hediye etmeyi planladıklarını, alışveriş yapmak yerine anın keyfini çıkarmayı planladıklarını belirtiyor.
"Peki bu sene en çok neler hediye edilecek?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Bu sene yapılan tüm istatiksel çalışmalara göre tebrik kartı, çikolata ve çiçek en çok tercih edilecek hediyeler olacak. Sadece çikolata hediye etmeyi planlayanların oranı yüzde 52. "Çikolatayla birlikte bir de tebrik kartı alırım sevgilime" diyenlerin oranıysa yüzde 43. "Çiçek alırım akşam ya yemeğe çıkarırım ya da bir kutlama organize ederim" diyenlerin oranıysa yüzde 37. Yani sade gibi dursa da çikola, çiçek ve tebrik kartı hâlâ en romantik hediye verme biçimi. Peki diğer hediyeler? İşte pandemi de bu diğer seçeneğinde etkisini gösteriyor. Pandemi tüm bu oranlar dışında kalan yani alışveriş yapıp hediye satın alacak olanların tavırlarının ve hediye beklentilerinin tamamen değişmesine neden oldu. Hadi gelin bakalım Sevgililer Günü alışverişinde nasıl bir değişiklik olmuş:
Pandemiyle birlikte konuya en uzak bakanlar bile hediye alışverişini kesinlikle internet üzerinden yapacağını söylüyor.
Lüks tüketim markalarına olan eğilim düşüşe geçmiş durumda. İnsanlar bu tarz bir marka yerine az ve özel üretim yapan butik markalara yönelmiş durumda.
Pandemi ile hayatlarımıza giren çevreci, sürdürülebilir, yavaş moda gibi kavamlar Sevgililer Günü'nde de ön plana çıkıyor.
Pırlanta ya da mücevher alışveriş yapanlar etik konusunda bilinçli. Kimse kökeninin neresi olduğu belli olmayan taşlara rağbet etmiyor. Bununla birlikte laboratuvar üretimi taşlar, geri dönüştürülmüş metallerden yapılan tasarımlar ön plana çıkmış durumda.
Vintage mağazalardan alışveriş yapmak pandemi sonrası çok popüler. Lüks ikinci el mağazalardan ya da vintage butiklerden alışveriş yapanların sayısı bu yıl artmış durumda.