Pazartesi okullar açılıyor, yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlıyor. Kimi çocuklar heyecanlı ve okulun açılmasını iple çekiyor. Ancak okula gitmek istemeyenler de var. Özellikle anaokulu ve ilkokul çağındaki çocuklar anne-babaları ile pazarlığa başladı. "Anne okula gitmesem olmaz mı? Ben artık okula gitmek istemiyorum. Banane tatil devam etsin?" gibi cümleler havada uçuşuyor. Buna ağlamalar da eklenince ebeveynler oldukça panikliyor. Peki, bu durum karşısında neler yapmalıyız? Okula gitmemek için ağlayan çocuğumuzu nasıl yatıştıracağız? Onları okula psikolojik olarak nasıl hazırlayacağız? İşte tüm bu sorularımızı çocuk terapisti, uzman psikolog Tuğba Yağan'a soruduk.
Tatil yetişkinler dışında çocuklar için de bir ihtiyaç. Eğer çocuk tatil sonrası okula gitmeme konusunda bir sendrom yaşıyorsa, onu heyecanlandırarak, arkadaşlarını sonunda görebileceğini, arkadaşlarını özlemiş olabileceği ve arkadaşlarıöğretmeni tarafından özlenmiş olabileceği hatırlatılabilir. Öğretmenle bir gün önceden her zaman iş birliği içinde olun. İlk gün ebeveynlerden biri okula götürüp getirmeye hevesli olsun. Onun yaşındaki tüm çocukların yarın evden okula gideceğini ve hepsinin birbiriyle buluşup birlikte faaliyet yapmak-günün birkaç saatini o yaştaki tüm çocukların okulunda oynayarak geçirdiği anlatılabilir. Çocuğunuz 'tatilde ve evde yaptıklarını anlatmalısın, orada da göstermelisin, arkadaşına öğretmelisin' gibi o heyecanı siz de hissediyormuşsunuz gibi abartmadan oyunlaştırarak beden dilinizi de kullanarak heveslendirebilirsiniz. Özellikle anaokulu sürecindeki anneler, tam da okul öncesi hazırlık sürecinde, çocuklarının alışamama ihtimalinden endişe duyarak hareket edebiliyorlar. Kendi stres ve kaygılarını çocuklarına yansıtmamaları önemli.
Ağlayan çocuklarınızın karşısında empatik olun ki sempatik kalabilin. 'Sen okula giderken, ben de işe gideceğim' diyerek sorumluluk aldığınızı göstererek çocuklar için model olmanız işe yarayabilir. İyi bir uyku saati çocukların gerginliğini de azaltacağı için uyum göstermesinde de dikkate alınması gerekenlerden biri.
İlkokula giden çocuk için de, anne baba nasıl hayatta rolleri ve o rollerin sorumluluklarını yerine getirmek zorundalarsa, onların da (çocukların) öğrenci rolünde oldukları ve öğrencinin görev ve sorumluluklarını ne kadar yerine getirirse hem kendisinin hem de ebeveynlerinin mutluluğunu arttıracağını ve kendilerinin de ona bu konuda güven duyduklarını hissettirmeleri yeterli.
EBEVEYN-ÇOCUK İLETİŞİMİ ÖNEMLİ
Bir çocuk için ikinci dönem motivasyonunda, ebeveyninin tutumları, öğretmenleriyle olan ilişkisi, arkadaşları ile kurduğu ilişkilerin derecesi önemli aslında. Çocuğunuzun yeni dönem için ihtiyaçlarını sorun ve ilgilenin. Başka öğrencilerle kıyaslamadan ikinci dönemin kendisi için daha rahat, kolay ve güzel geçeceğine dair motive edin. Olabildiği kadar çocuklarınıza duyarlı bir yaklaşım içinde olayım derken -meli,-malı cümlelerden uzak durmanızda fayda var. İkinci dönem bitiminde birlikte tatil planı yapacağınıza dair heveslendirebilirsiniz. Çocuğunun ilk dönem yaşadığı zorlukları onunla konuşup çözüm yolları üzerine kısa bir aile toplantısı yapabilirsiniz, böylece kendini daha önemli ve değerli hisseder. Hem dersler hem de arkadaşlık ilişkilerinde problem yaşamışsa, yeni dönemin onun için ikinci bir şansa sahip olması demek olduğunu söyleyip, derslerini telafi etmek ve arkadaş ilişkilerini geliştirmek için değerlendirebileceği bir dönem olduğu vurgulanabilir.
KOLEKSİYONER ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL MÜZAYEDE
Bugün ve yarın İstanbul Akmerkez'de ilgimi çeken, merakla beklediğim bir etkinlik var: Çocuklara Özel Müzayede. Çocuklarda sanat koleksiyonerliği bilincini geliştirmek amacı ile düzenlenen bu müzayedede Ukrayna, Gürcistan, Azerbaycan, Yunanistan ve Türkiye'den 20 farklı sanatçının 80 adet eseri minik sanatseverlerin ilgisine sunulacak. Müzayede, saat 15.00'da minik misafirlerini ağırlayacak.