Sosyal sorumluluk projelerinin en büyük destekçisidir İstanbul sosyetesi... Özellikle vakıf ve derneklerin yardım geceleri onsuz olmaz... En şık kıyafetlerini giyip yardım gecelerine katılır ve en büyük yardımı da onlar yapar... Onların en ünlü isimlerinden biri olan ve golf sporundaki başarılarıyla adından sıkça söz ettiren Beyhan Benardete ise kendisine bambaşka bir yol çizmiş. O sosyetedeki dostları gibi şık kıyafetlerini giyip yardım gecelerine gitmek yerine üzerine kotunu -bazen de şalvarını- giyerek Balıkesir'in bir köyüne solucan beslemeye gidiyor. Beslediği yetmiyor, dışkılarını topluyor ve 'organik gübre' olarak satıyor. Bunu para için değil, sosyal sorumluluk projesi olarak yapıyor. Beyhan Benardete ile Balıkesir Gönen'e bağlı Buğdaylı köyündeki solucan çiftliğine gittik, bu sıra dışı projesinin detaylarını konuştuk.
- Sizi daha çok cemiyet hayatından ve golf sporundaki başarılarınızla tanıyoruz. Bunların dışındaki Beyhan Benardete'yi de sizden dinleyebilir miyiz?
- İki erkek çocuk (Rainer ve Adilcan) annesiyim. Esas mesleğim gayrimenkul danışmanlığı olmakla beraber, eğitimimi psikolojik danışmanlık alanında yaptım. Gayrimenkul danışmanlığı önceliğim. Çok yoğun tempoda çalışıyorum, boş vakit geçirmekten sıkılırım. Çalışkan, üreten, düşünen bir yapım var ve gün içinde evime, golf antrenmanlarıma, mesleğime, gübre üretimi ve pazarlamasına, sporuma zaman ayırırım.
- Peki bu solucan işi nereden aklınıza geldi?
- Manuel terapist olarak çalışan arkadaşım Filiz Piştof sayesinde tanıştım solucan işiyle. Filiz'e destek amaçlı araştırmalar yaparken, solucanların faydaları benim de ilgimi çekti ve kendisine ortaklık teklif ettim. Hızlıca ilk tesisimizi Balıkesir Gönen'de kurduk. Bu işe girme sebebim; Aristotales'in 3500 yıl önce söylediği "Solucanlar toprakların bağırsaklarıdır" sözünün beni etkilemesidir. Toprak altında yaşayan mucizevi canlılar olan solucanların faydalarını okudukça, biz insanların ne işe yaradığını sorgulamaya başladım. Solucanlar kadar yaşadığımız evrene fayda sağlamadığımızın o kadar farkına vardım ki, bu küçücük canlıların yaptıklarının boşa çıkmaması için kolları sıvadım.
- Bu solucan işi sizin için bir işten çok daha fazla anlam taşıyor o zaman...
- Solucan işi benim sosyal sorumluluk projem. Charles Darwin, "Solucanlar Afrika fillerinden daha güçlü ve ekonomi için ineklerden daha önemlidir" der. Topraklarımız maalesef eski verimliliklerini kaybetti. Çiftçiler eskiden, "Ne kadar gübre atarsan, o kadar çok verim alırsın" mantığına göre gübreleme yaparak topraklarını yıprattı ve verimliliğini azalttı. Artık bu anlayış, yerini modern, sürdürülebilir tarıma bıraktı ve daha bilinçli tarımsal faaliyetler yapılmaya başladı ama daha işin çok başındayız. Benim de bu işteki asıl amacım; topraklarımızın tekrar sağlığına kavuşması için halkın duyarlılığını, algısını, vicdanını, gözlerini açmak. Toprakların canlı olduğunu, içerisinde milyonlarca organizmaların varlığını sürdürdüğünü, bastığımız, yok ettiğimiz topraklarla birlikte canlıları da yok ettiğimiz, doğaya zarar verdiğimiz bilincini oluşturmak ve bunu elimizden geldiğince duyurmak.
DEVLET BU İŞE GİRENLERE DESTEK VERİYOR
- Bu işi bize biraz anlatır mısınız? En başından ürünün ortaya çıkmasına kadar geçen süreci özetler misiniz?
- Solucan gübresi mineraller açısından çok zengin, içerisinde yüksek organik madde içeren doğal bir gübredir. Büyükbaş hayvan çiftliklerinden, katı süt ineği dışkısı (tezek) temin ediyoruz. İçerisine, sebze, meyve, bazı mutfak atıkları, pancar melazı, çay kahve atıkları gibi biyolojik atıkları karıştırarak çürümeye (fermantasyon) bırakıyor ve 70 gün bekliyoruz. Çürüttüğümüz bu atıkları özel yataklarda bekleyen solucanlara besin maddesi olarak veriyoruz. Solucanlar son derece çalışkan oldukları için bir hafta gibi bir sürede verilen bu mamalarını yiyip bitiriyor. Bu işlem sezona göre haftalık veya dört günlük periyodlar şeklinde devam ediyor. Uzun aralıklardan sonra solucanların biriken dışkılarını yani gübrelerini toplayıp kurutmaya bırakıyoruz. Kuruyan gübreyi, kırıcı ve eleklerden geçirdikten sonra paketleyerek satışa sunuyoruz. Solucan çiftliği kurmak pahalı olabilir, küçük bir tesisle ilkel metotlarla daha ucuz da olabilir. Bu tamamıyla yatırım gücüne, beklentilere bağlı. Arazi kiralanarak üzerine uygun tesis kurulur ve küçük bir yatırımla kazanç sağlanabilir. Çok büyük kazanç hayali kurmamak gerekir. Bu işi yapmak isteyenleri devlet teşvik ediyor ve destek veriyor.
SOLUCAN GÜBRESİNİN ALAMETİ FARİKASI NEDİR?
"Solucan gübresi iyi bir toprak düzenleyicisi olması yanında; tahıl, sebze, meyve, süs bitkileri ve diğer bitkilerin verimliliğini, kalitesini ve dayanıklılıklarını artırırken sağladığı güçlü kök yapısı ile hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı kılar. Bitkilere elverişli makro ve mikro bütün besin maddelerince de çok zengindir. Yüzde 100 organik gübre olup çevre dostudur. Kimyasal gübreler sadece bitkiyi besler, toprağa herhangi bir olumlu katkı sağlamaz ama solucan gübresi öncelikle toprağı besler ve doğal olarak bitkiler de bu besini kullanır. Solucan gübresiyle beslenen topraklar sonraki yıllara daha verimli olarak hazırlanır."
TFF KİMYASALDAN VAZGEÇMEDİ!
"Yurtdışında birçok spor tesisinde, hatta golf sahalarında bile solucan gübresi ve buna benzer organik gübreler kullanılıyor. Ben Türkiye Futbol Federasyonu'na bu konuyla ilgili görüşmeye gittim. Solucan gübresinin tanıtımını yaptım, denediler. Verim de aldılar fakat hala kimyasal gübre kullanımından vazgeçmediler. Buradan anlıyoruz ki halkı daha çok bilgilendirip aydınlatmamız gerekiyor, önümüzde çok uzun yol var."