Türk sinemasının usta oyuncularından Tuncel Kurtiz, yıllar önce yaptığım bir söyleşide Avrupa'daki sürgün yıllarında çektiği filmlerden bahsetmişti. E5-Ölüm Yolu belgeseli, Gül Hasan filmini uzun uzun anlatmıştı söyleşide. Bir de Saç belgeseli ve Bebek filmlerine kısaca değinmişti. "Ne oldu bu filmlere, bilemiyorum?" demişti. Gül Hasan, Kurtiz'in adı bilinen ama Türkiye'de sinemaseverlerin izleme şansı pek de bulamadıkları filmlerden biriydi. Diğerleri ise neredeyse hiç bilinmiyordu. 1971'de Yılmaz Güney'in çektiği ve sinemamızın başyapıtlarından Umut'u Cannes Film Festivali'ne götüren sonrasında Avrupa'da sürgün hayatı yaşamaya başlayan ve 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından 1993'e kadar süren sürgünde Kurtiz çok şey yaptı. Birçok filmde oynadı, ödüller aldı, filmler çekti, tiyatro oyunları sayesinde dünyayı dolaştı. İşte onun sürgün yıllarındaki eserleri arasındaydı bu filmler.
Anadolu'nun dört bir yanına filmler götüren, Ankara Sinema Derneği'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle düzenlediği Gezici Festival sayesinde, yıllar sonra Gül Hasan'ı izleme şansına erişmiştik. E5-Ölüm Yolu'nu da Tuncel Baba'yı anma etkinlikleri sırasında Çamlıbel Köyü'ndeki evinde dostlarıyla birlikte seyretmiştik. Şimdilerde 60. yıldönümü kutlanan Almanya'ya göçün bilinmeyen bir yönünü anlatıyordu E5-Ölüm Yolu belgeselinde Tuncel Kurtiz. 1978 yapımı film, yıllık izinlerinde Türkiye'ye gelen 'Alamancıların' memleket sevdası uğruna çektikleri çilenin belgeseliydi. Önce bir araba alınıyor, sonra günler süren karayolu ile Almanya'dan Türkiye'ye geliyordu gurbetçiler. Bu yolculuğun ne kadar tehlikeli ve aslında çileli olduğunu da Tuncel Baba belgeliyordu filmde.
GİDELİ SEKİZ YILI OLDU, YİNE ŞAŞIRTIYOR
Gezici Festival bize bir sürpriz daha yaptı. Tuncel Kurtiz'in bilinmeyen iki filminin, Saç ve Bebek'in izini sürüp onları buldu ve bu yıl programına dahil etti. 26 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında Ankara'da, 3-5 Aralık'ta Sinop'ta ve 6-8 Aralık'ta Kastamonu'da gerçekleşecek festivalde bu filmler gösterilecek. Saç, tıpkı E5-Ölüm Yolu gibi bir belgesel. Kurtiz, Anadolu köylerinde ekonomik nedenlerden dolayı saçlarını kesip satmak zorunda kalan kadınların ve onların saçlarının hikayesini anlatıyor belgeselde. 1976 sonbaharında Niğde'nin Değirmenli köyünde başlayıp Toroslardan İç Anadolu'ya kadar birçok köyü dolaşan Kurtiz, kadınların saçlarının nasıl yurtdışına çıkarıldığını Avrupa'da bu saçların farklı amaçlar için nasıl kullanıldığını anlatıyor filminde.
İkinci film Bebek ise bir kurmaca. Barbro Karabuda'nın yakın dostu usta yazar Yaşar Kemal'in onun yurt dışında tanınmasını sağlayan ilk hikâyesinden uyarladığı filmde Kurtiz oyuncu olarak yer alıyor. Kurtiz ile birlikte Aliye Rona, Rahmi Saltuk, Tunç Okan ve Güneş Karabuda da rol alıyor. Cezayir'in Zeralda Kasabası'nda çekilen filmde usta yönetmen Bergman'ın oyuncularından Harriet Andersson ile İsveç'in tanınmış yıldızları da köylü kadınları canlandırıyor.
Kurtiz'in umarsız köylü İsmail karakterini canlandırdığı film kendi tarlalarını ekip biçen Zala ve İsmail'in öyküsü anlatılıyor. Evde tek başına doğum yapan Zala'nın hayatını kaybetmesiyle bebeğini yaşatabilmek için sütanne arayan, bir yandan da ağaya borcunu ödemek için çalışmak zorunda olan İsmail'i odağına alan bir Anadolu filmi Bebek. Açıkçası çekildikten 48 yıl sonra yeniden keşfedilmeyi bekliyor.
Ölümünün üzerinden sekiz yıl geçti Tuncel Baba'nın ama hâlâ şaşırtmaya devam ediyor. Gezici Festival'in en büyük destekçilerinden biri olan Kurtiz'i festival de onun bilinmeyen filmlerini göstererek anıyor. Bunun için de koca bir teşekkürü hak ediyor.