Tarihi mirasa sahip çıkmak elbette önemli ama günümüzle bağını koparmadıysa... Avrupa'da 100 yılı aşkın zamandır ayakta duran restoranlara çokça rastlanır. Bu örneklerin her biri geçmişin mirasını dekoruyla, tarzıyla yaşatan ama günümüze de hitap eden yerler.
1940'lı yılların Karaköy'ünde açılan Liman Lokantası, tarihe tanıklık etmiş mekanlardan. O yıllarda Mimar Rebii Gorbon'un birinci gelen projesi sonucunda Karaköy Yolcu Salonu'nun üst katında açılan Liman Lokantası, o tarihten itibaren misafirleri ve müdavimleriyle çok kuvvetli bir bağ kurdu. Liman, Türk mutfağı ve misafirperverliğini, Batılı bir tarz, mimari ve mutfak anlayışıyla başarıyla bütünleştirerek, dünyaya sundu. Uzayan iş yemeklerinin, yemek sonrası gece boyu süren keyifli sohbetlere tanıklık eden Liman; İbrahim Çallı, Yahya Kemal Beyatlı gibi birçok sanatçının da uğrak noktasıydı.
Liman'ın ismi, konumu bir miras olarak kaldı ama zamana da yenik düştü.
İşte bu ismi aynı konumda yaşatmak, onun ruhunu modernlikle birleştirmek bu lokantaya yapılacabilecek en şık davranış olacaktı. Türk mutfağı ve misafirperverliğini, Batılı mutfak kültürü ve mimarisiyle buluşturan Tarihi Liman Lokantası, Dream Grup imzasıyla yeni ismi Liman İstanbul olarak Galataport İstanbul'da kapılarını açtı. Tarihi dokusundan tabaklarına, eşsiz sunum ve hizmetinden mimari kimliğine kadar her detayı büyük bir özen ve incelikle ele alınarak tasarlanan Liman İstanbul, hem mimari hem de gastronomik açıdan tarihi kültürümüzü yeni kimliğiyle günümüze taşıyacak.
Geçtiğimiz hafta oradaydım. Menüsü her yörenin, her bölgenin en iyi malzemeleri kullanılarak oluşturulmuş. Hatay Usulü Cevizli Muhammara ve Antep Fıstıklı Rafik'in de içinde bulunduğu mezeler, geçmişten günümüze bir Liman klasiği olmuş imza lezzet Bademli Patlıcanlı Pilav, Deniz Mahsullü Sac Tava ve Cağ Kebabı ile tarihe yolcuyuk yaptım.
Geçmişten gelen ruhun korunduğu dekorasyonunda kullanılan renklerle sıcak ve samimi bir atmoster sunan Liman İstanbul, pirinç, kadife gibi malzeme detaylarıyla da geçmişe saygı duruşunda bulunarak günümüz şıklığını yansıtıyor. 1940'ların art deco mimarisinden esinlenerek modern dokunuşların eklendiği Liman İstanbul beyaz masa örtüleriyle, sunumda kullanılan bakır sahan ve bakır tavalarıyla müdavimlerinin özlediği, yeni keşfedecek olanların ise pek beğeneceği bir deneyim yaşatıyor.