İnsanoğlu, doğası gereği diğer canlılarla bağ kurmak ve onaylanmak ihtiyacı duyar. Doğduğumuz andan itibaren anne-babamızla şekillenmeye başlayan bu bağ, yaşımız ilerledikçe sosyal ve duygusal ilişkilerde bağ kurma ihtiyacı olarak devam eder. Ebeveynlerimizin bize yansıttığı duygular ve davranışlar ise kendi içinde sınırlara gerek duymaktadır. Sınırları, insanı çevreleyen bir paket lastiğe benzetebiliriz. İnsanı çevreleyen bu lastik çok sıkılırsa kişi içerisinde nefes dahi alamayacak boyuta gelir, tıpkı sınırları olmayan duygusal bir ilişkide kendi adına kararlar veremeyen bireyler gibi. Bir de o lastiğin çok gevşek bırakıldığı duygusal ilişkilerden bahsedecek olursak burada da kendini var edemeyen 'bir' olamayan iki kişiden söz edilebilir.
TAVIR HER ZAMAN ÖNEMLİDİR
Her türlü ilişkiye başlarken öncelikle kişilerin sınırlarını görüyoruz. Her bir bireyin güçlü yanları ve zaafları vardır. İlişkide olduğumuz kişilerin sınırlarını aslında zamanla tanıyarak öğreniyoruz. Ve bu sınırsal durumlara göre yapabileceklerimizi ve yapamayacaklarımızı belirliyoruz. Bu aynı zamanda insanların bizlere davranışlarını şekillendirmede en önemli adımlardan biri. Sadece eş ilişkisinde değil hayatımızdaki tüm ilişkilerde sınır çizebilmek çok önemlidir. Eğer sınır çizmede problem yaşıyorsak bir süre sonra bizden faydalanılmaya, ya da yapabileceğimiz işin çok daha fazlası bizden beklenmeye ve bunun sonucu olarak da değersiz hissetmeye başlarız.
ÇOCUKKEN ÖĞRETİLMESİ GEREKİR
Sınır erken çocukluk dönemlerinde öğretilmesi gereken bir durumdur. Çünkü ilk ilişki olan ebeveyn-çocuk ilişkisi diğer ilişkileri belirlemede temel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin: Arkadaşı, çocuğunuzdan paylaşmak istemediği bir kişisel ihtiyacı talep ediyor Burada hayır demek ve sınır çizmek için yön gösterici olabilmek önemlidir. Örneğin şöyle bir iletişim dili kullanılabilir: "Bu eşyanın benim için önemi var, bak aynısını şu mağazada bulabilirsin." Aslında yaptığımız şey kişiye alternatif yön gösteriyor olmak ve bunun sonucu olarak sınır çizmek.
HAYATIMIZDA OLMAMALARI İYİDİR
Sınır çizememenin en temel nedeni karşımızdaki insanı kaybetme ve kıracak olma korkusu. İnsanlara 'Hayır' deyip sınır çizdiğinizde bunu kişilere değil isteklerine yaptığınızı kesinlikle unutmayın. İlişkilerimiz her birimiz için çok değerli ve özel. Fakat bizden herhangi bir şey talep edildiği zaman bunu gerçekleştirmediğimiz için bizim yaşamımızdan çıkıyorlarsa belki de hayatımızdan çıkıyor olmaları daha iyi bir seçenektir. Sizi siz olduğunuz için gerçekten seven ve değer veren kişiler siz onlara sınır çizdiğinizde de yanınızda olmaya devam ederler.
MESAFELER BAŞTAN KONULMALI
Eğer ilişki başlangıcını sınırlarınızı sağlıklı bir şekilde koruyarak başlarsanız, "Sen çok değiştin" gibi durumların önünü almış olursunuz. Çünkü hayatınızda olan kişiler en baştan itibaren size karşı yapacak ve yapamayacak olduklarının bilincinde olarak ilişkiye başlayacaktır. Sınır çizmede en önemli faktör, kendimize güven. Eğer birey olarak kendimizi var edemezsek ilişkilerimizde de var olamayız. Örneğin, eşiniz kendi ailenizle ve arkadaşlarınızla olmanızı hiç istemiyor ve desteklemiyorsa; "Bu bana iyi gelen bir şey, senin isteğin doğrultusunda daha az zaman ayırıyor olsam da bu benim vazgeçebileceğim bir şey değil" diyerek ilişkinin en başından itibaren bunu ifade ederseniz, sonraki değişikliklerde çok daha yüksek tepkiler görmezsiniz.
ALMA VERME DENGESİNİ HEP KORUYUN
1- Karşınızdakinin sınırlarına ve 'hayır'larına saygı duymak:
Önce siz karşınızdaki kişinin alanına saygılı olmalısınız.
Başkalarının sınırlarıyla ve hayırlarıyla ilgili kararları yargılarsanız, sizin de sınırlarınız ve hayırlarınız yargılanmaya açık olur. Başkalarının sınırlarınıza saygı duymasını istiyorsanız önce bu saygıyı siz yaratın.
2- İlişkilerde değer dengesini koruyun:
Değer görmek herkesin hakkı ama karşınızdaki kişi sizi değersiz ve mutsuz hissettirirse orada sınır koymanız çok önemlidir. Alma- verme dengesini hep koruyun.
3- Duygularınızı ifade edin:
Sizi kıran, üzen durumlar olduğunda duygularınızı saklamayın, mutlaka ifade edin. Duygularınızı söylemek hem yükünüzü azaltır, hem değerinizi arttırır, hem de sınırımızı belirler.
4- Kendinize ait alan yaratın:
Kendinize ait arkadaşlarınız, hobileriniz ya da çeşitli aktiviteleriniz olsun.
5- Yalnız kalma korkusunu yenin:
Bazı insanlar sevgi kazanacaklarını ve yalnızlıklarının sona ereceğini düşünerek başkalarına boyun eğer. Sevgiyi kaybetmekten korktukları için hayır diyemezler. Bu korkularınızın farkında olun ve hayır demek için adım atın.
ESRA EZMECİ