Türk Dil Kurumu, işçi kelimesini, "Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse" olarak tanımlıyor. Demek ki, çocuk işçi kelimesinin anlamı da, çocukların başkasının yararı için bedenini, kafa gücünü ve el becerisini kullanarak bundan ücret kazanması oluyor. Muhtemelen çocuk işçi deyince kafanızda ilk beliren oto sanayide, madenlerde çalışan, sokakta simit satıp ayakkabı boyayan çocuklar oluyor. Peki ya, sosyal ağları açtığınızda annesi ile birlikte ürün tanıtan, giydiği elbisenin tüm renklerine aşağıdaki linkten ulaşabileceğinizi söyleyen çocuklar ne oluyor? Ya da video çekerek gelen hediyeleri açıp oyuncak, etkinlik malzemesi tanıtıp çikolata ve şekerlerin tadına bakarak harika olduğunu söyleyen çocuklar...
İşte bunların hepsi de çocuk işçi... Aslında tüm bunlar ciddi bir çocuk sömürüsü... Birçoğunuzun; "Bir eli yağda bir eli balda, en güzel kıyafetleri giyip özel okullarda okuyorlar, ne sömürüsü olsa olsa prenses hayatı yaşayan çocuklar onlar" dediğinizi de duyar gibiyim. Ama maalesef ki, güzel görünmesi, imkânlarının çokluğu o çocuğun sömürülmediği, çocuk işçi olmadığı manasına gelmiyor.
Geçtiğimiz hafta Hollanda hükümeti, çocukları, sosyal medya platformlarında ürün tanıtımı yapan "influencerlara" karşı korumak için yeni bir düzenleme hazırladığını açıkladı. Sosyal işler ve istihdamdan sorumlu Devlet Bakanı Dennis Wiersma, katıldığı bir TV programında: "YouTube'daki aile vloglarında veya Instagram'daki paylaşımlarda, ebeveynleri tarafından ürün tanıtımlarının bir parçası haline getiriliyor. Bu durumda da gizli bir çocuk işçiliği ve sömürü sorunu yaşanıyor" dedi. Meclise gönderdikleri yasak düzenleme önerisi uyarınca da, yılbaşından itibaren ulusal çapta bir ihbar ve yardım hattı kuracaklar. Sosyal medyada çocuk işçiliği ya da sömürüsü ile ilgili şikâyetler bu hat sayesinde ilgili mercilere iletilebilecek.
Bakanlık, sosyal medyada çocukların kullanıldığı reklamları veren şirketleri de takibe alacak. Hem influencerler hem de reklam veren şirketlere karşı yaptırım olasılıkları gündeme gelecek.
Durumu bu şekilde incelediğimizde ülkemizde de çok sayıda sanal dünyada kullanılan çocuk işçilerin olduğunu görüyoruz. Bu konuya yıllar önce Fenerbahçe Üniversitesi, Yeni Medya Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ebru Güzel yazdığı Eşikteki Çocuk: #tween kitabı ile dikkat çekmişti. Hollanda hükümetinin bu durumun farkına varıp önlemler almak için harekete geçmesi ile Güzel ile tekrar bir araya geldik ve çocukların sömürüldüğü sosyal ağların arka yüzünü konuştuk.
"2019 yılında Eşikteki Çocuk: #tween adlı kitabımızda sekiz-13 yaş aralığında tween diye adlandırılan çocukların sosyal medya işçisi olarak kullanılmasını da eleştirmiştik. Sosyal ağlar; eğlence, boş zaman ve dikkate dayanan oyun mantığında kullanıcılarını bu alana bağımlı kılıyor. Bu kişiler farkında olmadan yarattıkları artı-değer ile işgüçlerini ücretsiz emek şeklinde finanse etmiş oluyorlar. Üstelik çevrimiçi oldukları her an metalaşmaya maruz kalarak, hatta birer metaya dönüşerek...
MUTLULUK OYUNU
Örneğin bir Instagram kullanıcısı, ağda zaman geçirirken sömürüldüğünü düşünmez bile; oysa fotoğraf arşivi konseptine dayanan bu mutluluk oyununda platforma içerik üreten gönüllü işçi olur.
Karamsar ve kötücül bir dünya algısından kaçan bireyler için Instagramı; dünyanın ışıltılı, renkli, görkemli ve kusursuz bir arka bahçesine benzetebiliriz. İster büyük olsun ister çocuk dikkatini ve zamanını görünüm politikaları uğruna tüketir. Oysa sadece dikkat ekonomisini kullanan şanslı bir azınlık şöhret, gelir ve güç elde eder.
Büyüklere bunu anlatmadan çocukların anlamasını bekleyemeyiz. Kaldı ki çocuklar da son birkaç yıldır şöhret olmayı ebeveynleri gibi artı bir değer olarak görüyorlar. Oysa şöhret ikiyüzlü bir madalyona benzer, hem övgü hem de yergi içerir bu yüzden onu taşımak olgunluk ister."
TEHLİKE ÇOK BÜYÜK
"Ayrıca bir sosyal bilimci gözüyle değerlendirildiğinde tehlike daha da büyük. Sürekli tüketime yönlendirilerek sosyal medyadaki bu mutluluk oyunun körebesi olan tweenler yani çocuklar için gerçek ve de gelecek ne yazık ki perdeli. Özelikle kız çocuklarının Instagram fenomeni oyunu, ışığı güneş sanan kelebek misali, çocukluğun da ömrünü kısaltıyor. Insatgram'a tween yazın göreceksiniz cinselleştirilmiş, yetişkinleştirilmiş ve metalaştırılmış bu çocukların rujlu, fönlü, şuh bakışlı plastik halleri oldukça ürpertici. Bence küresel düzeyde kırmızı alarm düğmesine basmakta geç kalıyoruz. Bu açıdan bakıldığında oldukça masum görünen bir sosyal ağa katılım, toplumları çocuk işçiliği suçundan daha ağır bir yazgıya mahkûm ediyor: Çocukluğun yitişi!"
ÖZGÜVEN TAHRİBATI OLUŞUYOR
"Eskiden televizyonda diyelim ki bin çocuk şöhret olmak için sıraya girer ve şans binde birken, şimdi şansını deneyen çocuk yığınları içinden milyonda bir kişi fenomen olabilyor! Kolay yoldan güce ulaşma vaadi beraberinde derin bir mutsuzluk ve umutsuzluk getiriyor. Çocuk ve ergen hesaplarında like sayısı ve yorumlar sürekli kapatılan hesapların ya da silinen paylaşımların nedeni, bu da özgüven tahribatına yol açıyor.
Fenomen olmanın yolu görünüm, dikkat, emek ve zamanı feda etmeye bağlı, çünkü şöhret olmanın toplumda bir karşılığı var. Sosyal medya ağları, estetik, seksi ve kadınsı olan herkese şöhret olmanın yolunu sağladığı için ne yazık ki tween kız çocukları mini aksesuvarlara dönüşmüş durumda."
LÜKS MEKÂNLARDA TANITIM ÇILGINLIĞI
"Şimdilerde lüks bir otelin havuz başında bir markanın güneş gözlüğü tanıtımı yaparken ve bir örnek giyindiği annesiyle öpücüklü pozlar veren ya da yatakta bornozuyla kozmetik tanıtımı yapan çocuklara rastlamak doğalımız oldu. Bazı anneler Insta-mom hesaplarındaki etkileşimi artırmak için yani bakışın ya da ilginin odağı olabilmek için evinin her köşesini, dahası çocuklarının bedenlerini rahatça ifşa edebiliyorlar. Böyle baktığınızda Hollanda'daki düzenlemeyi geçin, küresel olmadığı için de dar buluyorum, keza konuyu sadece çocuk işçiliği üzerinden ele almış. Bu açgözlü güzellik, moda giyim, oyuncak ve celebrity gibi dev endüstrilerin çocukları daha fazla tüketici kitlelere dönüştürmek istemesinin önüne geçmek kolay değil."