İstanbul-Samatya'da bir kafe... Kafenin alt katındayız. Projeksiyon cihazı tıkır tıkır çalışıyor. Beyazperdeye efsane Western filmi İyi, Kötü, Çirkin yansıyor... Nefesler tutulmuş, herkes pür dikkat. Karanlıkta, filmin ışığından izleyenlerin yüzlerini değil ama şapkalarını seçebiliyoruz. Hepsinde farklı renklerde kovboy şapkaları var... Film bitiyor, ışıklar açılıyor. O zaman mekanı ve insanları daha net görüyoruz. Herkes iyi ya da kötü kovboy kıyafeti giymiş. Hatta belinde kılıfıyla silahı olan bile var!
Şimdi filmi biraz başa saralım. Burası oyuncu Cengiz Güçlü'nün işlettiği Güçlü Kafe. Burada uzunca bir süredir Western, yani Kovboy Filmi Günleri düzenleniyor. Mekana gelen kovboy filmi meraklıları da filmlerin havasına girmek için, filmin ruhuna uygun giyiniyor. İsteyen kendisi dışarıdan öyle geliyor, isteyen mekanda fazladan bulunan şapkalardan, yeleklerden, silahlardan alabiliyor. Maksat aynı tutku etrafında birleşen insanların bir arada olması, ortak meraklarını paylaşmaları.
Projenin fikir babaları yönetmen Hasan Karcı ve oyuncu Cengiz Güçlü. Ki bu ikilinin çektiği ve dünyada pek çok yerde gösterilen Demir Atlı Gringo ve Belalılar adlı iki kovboy filmi de var. Yani Western tutkuları epey eski. Zaten her şey bu ikilinin başının altından çıkıyor.
Hasan Karcı eski bir Yeşilçam yönetmeni, sayısız filmi var. Ama son dönemlerde kovboy filmleri çekiyor. Başrolünde ise hep Cengiz Güçlü var. Hatta İyi, Kötü, Çirkin'den sonra kendin filmleri Belalılar'ı izliyoruz kafede hep birlikte.
Hasan Karcı bir Yeşilçam emekçisi. 1952 doğumlu. 40 film, 33 senaryoda imzası, 16 filmde de oyunculuğu var. Sinema dışında televizyon filmleri de çekmiş. Ama gelgelelim çocukluğunda vurulduğu Western dünyasından hiç kopamamış... İçindeki 'kovboyculuk oynayan küçük çocuk' hiç ölmemiş.
EVİM CEPHANELİK GİBİ
Çocukluğu Ankara'da geçmiş Karcı'nın. Ortaokulun yaz tatillerinde sinemalarda makinist çıraklığı yapmış: "İlk kovboy filmlerini çalıştığım sinemalarda izledim. Makinist çıraklığı yaptığım için bütün gün aynı filmi izliyordum. Kovboy filmlerinin dünyasına bir girdim bir daha çıkamadım. O uçsuz bucaksız çorak araziler, kovboy estetiği, silahlar, o karizmatik bakışlar beni cezbetti. Aslında üç kovboy filmi çektim ama diğer filmlerimde de hep Western dokusu vardır en azından mekan kullanımı ve ruh açısından. Öyle yeşillikti, denizdi falan sevmem filmlerimde. Hep o ıssızlık olacak... Filmleri izlerken sahneleri dondurur bakarız kıyafetlere eşimle, sonra yaparız aynısını. Kemerlerimi bile kendim yapıyorum. Ama gittiğim ülkelerden hep farklı kovboy silahları topladım. Yüzlerce şapka aldım. İçlerinde çalışır vaziyetle, ruhsatlı silahlar da var. Evimi görseniz cephanelik gibi. Temizliğe gelen hanım korkuyor etrafa dokunmaya."
Yaklaşık üç yıl önce Western Günleri düzenlemeye karar vermiş Karcı arkadaşlarıyla. Hem Western ruhuna uygun fotoğraf çekiyorlarmış en başlarda, hem de hep birlikte film izliyorlarmış. Şimdi Western Günleri'nin Cengiz Güçlü'nün kafesinin alt katında düzenliyorlar.
Cengiz Güçlü, bir arada olmalarını, birlikte kovboy filmi izlemelerini şöyle anlatıyor: "Hepimizin içinde çocukluktan Western tutkusu var. Ya sinemadan, ya televizyondan, ya çizgi romanlardan bu tutku içimize yerleşmiş. Buraya gelen herkeste bu tutkuyu görürsünüz. Herkesin bir tutkusu var bu hayatta. Bizimkisi de kovboy kültürü. Birlikte film izleyip sonra üzerine sohbet ediyoruz. Çayımızı, kahvemizi içiyoruz. Çocukluktan beri bu tutku içimde. Küçükken kovboy çizgi romanlarının kapaklarını parlatıp sinema önlerinde satardım. Günlük hayatta da böyle giyiniyorum bu arada. Semtte de herkes alışıktır bizim kıyafetlerimize, yadırgamazlar. Bir nevi İstanbul-Samatya'nın kovboyları olduk. (Gülüyor)"
Jale Gürel emekli ilkokul öğretmeni. O da Western tutkunu... Bu çevreyle sinema tutkusu sayesinde tanışmış. "Özgürlük var Western dünyasında ve bu benim ruhuma çok uyuyor" diyor ve ekliyor: "Özgürlük, uzayıp giden yollar, adalet duygusu... Ne ararsanız var kovboy filmlerinde. Eskiden pek çok ailenin pazar günü televizyon eğlencesiydi. Oradan kanımıza girdi. Ben yıllar sonra bu tutkuyu tekrar keşfettim. "
Gülderen Yıldırımlı oyuncu... O da Western tutkunlarından. Şapkası, kot pantolonu belinde silahıyla, belalı bir kovboy gibi duruyor! "Burada bu atmosferi solumak, bu kıyafetleri giymek, aksesuvarları kullanmak bana çok iyi geliyor" diye başlıyor sözlerine ve şöyle devam ediyor: "Bir kere burada Türkiye'de şu an kimsenin ilgilenmedi kovboy filmlerine eğilen, çeken bir yönetmen ve oyuncunun yanındayız. Bu etkinliği onlar düzenliyorlar. Kovboy filmi tutkunu olarak doğru yerdeyiz yani. Benim tutkum da çocukluktan geliyor. Açıkçası Western estetiğini de seviyorum."
KOVBOY FİLMLERİ DERİNDİR ASLINDA
Turgut Özalp de bambaşka bir sektörden. Kendisi bir karikatürist. Onun Western tutkusu ise epey derin. Yıllardır Western filmlerinin koleksiyonunu yapıyor... Farklı dönem ve tarzları biriktiriyor. "Yalnız kovboy kültü vardır ya o filmlerde. Aslında hepimiz bu hayatta birer yalnız kovboyuz. Bir sürü dertle, hayatın hengamesiyle tek başımıza uğraşırız. Herkes gider kendimiz kalırız. Kovboy filmleri çok derin şeyler anlatır aslında görmek isteyene" diyor Özalp.