Neslişah Alkoçlar Düzyatan, ünlü sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit'in torunu, Engin Altan Düzyatan'ın eşi... Bekar olduğu dönemde daha çok magazin basınında görmeye alışık olduğumuz Neslişah Düzyatan, evlendikten sonra elini eteğini çekti... Yıllardır röportaj vermeyen Neslişah Düzyatan bir marka çıkardı. Günümüz güzellik anlayışını sorgular nitelikteki marka, özetle içgüzelliğe odaklanın diyor. Biz de yeni markasını, iki çocuklu hayatını, ailesini konuşmak için bir araya geldik
- Kardeşiniz Aslışah anne oldu geçen hafta. Siz de teyze haliyle... Nasıl bir duygu?
- Kendi anneliğimden sonra hiç bu kadar kalpten kendimi birine bağlı hissettiğim bir an yaşamamıştım. Küçük kardeşim anne oldu. Çok duygusal anlar yaşadım... Aslışah'ın tüm hastane sürecinde beraberdik. Çocuklarımın da ilk kuzenleri oldu ve onların da heyecanı bambaşkaydı. Anneliğime bir de teyzelik eklendi daha ne isterim ki!
- Kızkardeşinizde özel bir bağınız olduğunu biliyorum, siz onun her konuda akıl danıştığı kişisiniz... Onun anne olduğunu görmek size neler hissettirdi?
- Onunla paylaşacağımız şimdi de annelik maceralarımız olacak diye çok heyecanlanıyorum. Ortak yeni bir konumuz daha oldu! Hamileliği boyunca da her adımda kendi tecrübelerimi onunla paylaştım. O da hep bana danıştı. Omuz omuza, kalp kalbe bir süreç geçirdik. Harika bir anne olacağına da inanıyorum...
- Evdeki temponuz nasıl, çocuklu yaşamı nasıl tarif edersiniz?
- Çocuklardan önce de sabahları erken kalkıyordum. Gün benim için 07:00'de başlıyor. Tabii erken uyumaya da özen gösteriyorum. Tüm günümü planlı geçiriyorum. Sabah çocukları okula bıraktıktan sonra kendi işlerimi yapıyorum. Okuldan sonraki zamanda da yine çocuklar ve eşimle zaman geçiriyorum.
- Bir kadın olarak hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
- Hayatımın bu döneminde kendimi daha iyi tanıdığım, istek ve hedeflerimin yolunda çok çalıştığım ama bir o kadar da çocuklarım ve eşim ile çok eğlendiğim bir dönemindeyim. Yeni çıkan markamın çalışmaları, ailem ve dostlarım ile geçirdiğim her günüme ve bana kattıklarına şükrediyorum.
- Eşinizle seyahatlerinizi keyifle takip ediyoruz, biraz ilişkinizden, ortak zevklerinizden söz eder misiniz?
- Hemen hemen her şeyi beraber yapmaya çalışıyoruz. Aktivitelerimizi de beraber yapacak şekilde seçiyoruz. Sportif aktivitelerimiz ağırlıkta oluyor diyebilirim. İkimiz de doğada olmayı, yeni yerler görmeyi ve yeni lezzetler tatmayı seviyoruz. Beraber çocuklarla da olmayı ayrıca tercih ediyoruz.
- Unutamadığınız bir seyahat anısı var mı, anlatır mısınız?
- Afrika'da bir belgesel çekmeye gittik. Hatta elde ettiğimiz gelir ile de orada çok güzel işler yaptık. Vahşi doğadaydık; sabah 05:00'te kalkıp safariye gittik. Dolu dolu geçirdiğimiz bir seyahatti.
- Evlendikten sonra sizi pek basında görmez olduk, bu alınmış bir karar mıydı, yoksa böyle daha konforlu mu hissediyorsun?
- Bizim tüm yaşam şeklimizi iki küçük şekillendiyor artık. Çocuklarımızın önceliklerine göre programlar yaptığımız için erken kalkıyoruz, erken yatıyoruz. Daha çok doğada olmayı seviyoruz. Çocukların ilgisini çeken programlar ve sportif aktiviteler bizim hayatımızın bir parçası. Biz aslında hayatı dolu dolu doğada, sevdiğimiz insanlarla, kendi mekanlarımızda ya da evimizde doyasıya yaşıyoruz.
- En çok annenize mi, anneannenize mi benziyorsunuz yaş aldıkça?
- Anneanneme benzediğimi düşünüyordum hep. Ta ki çocuklarım doğana ve anne olana kadar... Artık annemin bir kopyasıyım gibi geliyor...
- Büyük bir aile olmak, içi içe ilişkiler içinde olmak nasıl bir his?
- Ben, kendimi bu konuda şanslı hissediyorum çünkü ailem ile aramızda böyle bir kopukluk hiçbir zaman olmadı, olmaz da. Biz birbirinden farklı jenerasyonlar olsak da aynı çatı altında buluşup ortak değerlere sahip çok renkli bir aileyiz.
- En büyük sırdaşınız kim?
- Tek bir kişi söyleyemem ama eşim ve ailem ilk sıradakiler...
TENEFFÜS ETTİĞİN HAVA BİLE ÖNEMLİ
- Yeni bir oluşum içindesiniz, aslında bunun temeli sizin kendi hikayenize dayanıyor. Biraz söz eder misiniz?
- Meraklı biriyim açıkcası, sormayı soruşturmayı severim ve öğrenmeye her zaman açığım. Çocuklarım da olduktan sonra kendimi doğal gıdalar, sağlıklı beslenme ve cilt bakımı üzerine sürekli araştırırken buldum. Hamilelik ve sonrasında devam eden bu süreçte hem kullanımı pratik hem de içeriği temiz ürünler kullanmak istediğimi fark ettim. Zaman zaman yorgun ve cansız hissettiğim bedenim dolayısıyla cildime iyi gelecek ürünlere ihtiyacım oldu. Her kadının aynaya baktığında kendine ne kadar eleştirel olduğunu biliyorum ve ben de kendime aynısını yapıyordum. Hamilelik sonrası cilt lekesi, cildin canlılığı derken yorgun bir görünümüm vardı. Bu esnada dünyada çok konuşulan ama ülkemizde çok az bilinen bütünsel sağlık ve güzellik anlayışının eksikliğini fark ettim. Avrupa'da bir süredir araştırmaları ve bu alandaki bakım ürünlerini inceliyordum. Özellikle Almanya'ya kadar beni sürükleyen bu merakımın sonunda bütünsel sağlığı destekleyen kendi ürünlerimi geliştirmeye karar verdim. Doğal bir içeriğe sahip olması kadar güvenilir uzmanlar tarafından geliştirilmiş olması benim bir ürünü gözü kapalı kullanmam için önceliğimdi; kendi markamda da bu mantıktan yola çıktım.
- Nutrikozmetik kavramını biraz açar mısınız?
- Bu kavramı bütünsel düşünebilirsiniz. Örneğin beslenme bir, spor iki, pozitif bir zihin üç, enerjik bir ruh hali dört ve motivasyon beş gibi. Güzellik olgusuna, her şeyi kapsayan ve Inside Out tanımıyla "içten dışarı" olarak adlandırdığımız bütünü ele alan komple bir güzellik ve en önemlisi de sağlık anlayışı denebilir. Şöyle düşünebilirsiniz güzel olmak, güzellik kavramı artık sadece bedenin dışarıdan gözüktüğü hali ile ilgilenmiyor, içeride de hücrelerin yenilenmesini amaçlıyor. Bu da bizim yediğimiz, içtiğimiz, teneffüs ettiğimiz havanın bile dikkate alınması gerektiğini gösteriyor. 360 derece ya da bütün olarak bir bakış açısına sahip olunca kendini tanıyan, bedenini bilen ve onun ihtiyaçlarını içeriden ve dışarıdan destekleyen bir anlayışı kast ediyoruz.
- Neler olacak ürün skalanızda?
- Inside Out, size yedi farklı ürün sunuyor. Hem 'inside' yani içinize hem de 'out' yani dışarıdan güzelleştirmeyi destekleyici bir ürün yelpazesi yarattık. Ürünler arasında vitamin ekstratları ve şase gibi gıda takviyelerinin yanı sıra dışarıdan cildinize destek sağlayacak olan günlük kremler ve jeller yer alıyor.
FARKI YARATAN İÇ GÜZELLİĞİ
- Günümüzde kadınlar estetik operasyonlar, dokunuşlarla neredeyse birbirinin kopyası oldu. Güzelliğe dair marka çıkaran biri olarak ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Bir gülümseme bile senin güzelliğini etkiler. Şuna inanıyorum, her kadının içi güzelleşirse dışından da bu doğal olarak görünür. Ben bu serüvende için iyilerini bulmak için çok araştırma yaptım. Enerjimi, hikayemi uzmanlara anlattım ve bu ürünleri çıkardım. Her zaman söylediğim şey; en doğru teknik sana en uygun olandır. Bu bir estetik de olabilir, bir bakım ritueli de. Farklı olmak istiyorsan kendin ol. Bunun yolu kendini, ihtiyaçlarını doğru analiz etmekten geçiyor. Ben kendime en uygun olan, ihtiyaçlarımı karşılayacak ve gözüm kapalı kullanacağım bir ürün arayışındayken markamı, Inside Out'u oluşturdum.
- Kendi tecrübenizden yola çıkarak kadınlar bakım ve makyaj konusunda nasıl hatalar yapıyor?
- Güzellik ve bakım rituelleri genelde cilde veya vücuda dışarıdan uygulanan yöntemler üzerinden anlatılıyor. Hata demek doğru olmaz ama yaygın inanış cildi dışarıdan güzelleştirmek üzerine kurulu; benim ise felsefem tam tersi. Ben dışarıdan güzel görünmek için önce içimize yönelmemiz gerektiğini vurgulamaya çalışıyorum.
- Siz kendi tarzınızı ve bakım rutininizi ne kadar sürede oturtabildiniz?
- Genlerimden dolayı şanslı olduğumu düşünüyorum. Uzun yıllardır sağlıklı beslenme, spor ve doğal ürünleri hep hayatımda öncelikli tuttum. Bütünsel olarak sağlıklı olmanın önemine inanıyorum. Cilt bakımımdan tutun, sabah kahvaltımda içtiğim içeceğe kadar her detayı aynı mantık ile sürdürüyorum. Yıllar içinde kendi farkındalığım daha çok arttı. Kendimi artık daha iyi tanıyorum. Bana neyin iyi geldiğini ya da gelmediğini biliyorum ve o doğrultuda yaşam biçimimi şekillendiriyorum. Markamın ürünlerini birebir kullanıp cildimdeki ve bedenimdeki olumlu etkisini hissediyorum. Üstelik kullanımı çok pratik olduğu için de çocuklar ve aile hayatı koşturmacasında bakım rituellerimi de aksatmamış oluyorum.
- Kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
- Samimi ve doğal, enerjik ve pozitif, güncel olanı takip eden ve tabi bakımlı...
- Anne ve anneannenizin şu anki kadın olmanızdaki etkisi ne acaba?
- Onlar benim idollerim ve her konuda benim en büyük desteklerim. Biz birbirine çok bağlı, dolayısıyla çok şanslı ve daima pozitif olmanın gücüne inanan üç farklı jenerasyonun kadınlarıyız. Benim için her zaman çok önemli rol modeli oldular.
- Ruh halinin güzelliğe etkisi sizce ne?
- Gülümsemenin ve pozitif olmanın güçlü bir antioksidan olduğunu düşünüyorum.
- Her yaşın ayrı bir güzelliği var mı gerçekten?
- Ben hangi yaşta olursan ol, o yaşın en iyisi olman gerektiğini düşünüyorum. O yaşın getirisi neyse onu en sağlıklı, doğal ve bakımlı şekilde yaşamak bence en doğrusu...