Not: Yazı filmin içeriğiyle ilgili bilgi içermektedir.
Amerikan ordusundaki askerleri yüceltmek
için piyasa sürülen G.I. Joe
oyuncakları Türkiye'de 90'larda çizgi film
olarak karşımıza çıktığında pek tutulmuştu.
Çizgi filmde anlatılanlar Soğuk Savaş'ın
bittiği, ABD'nin kendini süper güç, sonrasında
dünyanın koruyucusu ilan ettiği dönemin
şartlarına pek de uygun düşüyordu.
Dünyadaki bütün suç örgütlerini derleyip
toparlayan ve her türlü şiddet eylemini
yaparak kötülüğü hakim kılmaya çalışan
Kobra örgütü ile onların her türlü eylemlerine
karşı duran ABD merkezli G.I. Joe'nun
mücadelesiydi anlatılanlar. Tabii her halükarda
G.I. Joe galip geliyor bizi kötülüğün
kucağına düşmekten kurtarıyordu.
2009'da G.I. Joe Kobra'nın Yükselişi ve 2013'te G.I. Joe: Misilleme filmleriyle bu mücadele sinemada da karşımıza geldi. Fakat iki film de farklı nedenlerden dolayı beklenen ilgiyi görmedi. Ama yapımcılar G.I. Joe'nun 80'li ve 90'lı yıllarda yarattığı etkinin ekmeğini yeme konusunda ısrarcı! Ki derslerine de çalışmışlar. İlk iki filmdeki grup mücadelesinin aksine bu sefer G.I. Joe ekibinin gizemli karakterlerinden Snake Eyes'ın solo hikayesini anlatarak yollarına devam ediyorlar.
Hiç konuşmadığı için hikayesi pek bilinmeyen Snake Eyes'in (Henry Golding) ortaya çıkış ve G.I. Joe ekibine dahil oluşunu anlatan film, öncelikle iki filmden sadece hikaye anlatımı olarak değil tarz olarak da farklı duruyor. Film Los Angeles'ta başlasa da ağırlıklı olarak bu aralar olimpiyatlar nedeniyle sıkça karşımıza çıkan Tokyo'da geçiyor. Uçuş Planı, Red, Ölümsüz Polisler, Kaptan gibi filmleriyle tanınan yönetmen Robert Schwentke'nin yönettiği film, Japonya'yı mesken tutunca hikaye de genel olarak G.I. Joe-Kobra mücadelesi yerine ninja ve yakuza mücadelesi üzerinden anlatılıyor. Hal böyle olunca da G.I. Joe dünyasında buram buram hissedilen o Amerikanlılık hali, yerini Japon kültürüne bırakıyor.
Aslında babası gözlerinin önünde öldürülen bir çocuğun intikam alma macerası filme konu edilen. Kendini yetiştiren ve bir dövüş ustası olan Snake Eyes, ona babasının katillerini bulma sözü veren yakuzaların lideri Kenta'nın (Takehiro Hira) adamı olarak ninja geleneğini sürdüren Arashikage klanına sızıyor. Ki bunu yaparken klanın gelecekte lideri olacak Tommy'nin (Andrew Koji) hayatını kurtarması, önemli rol oynuyor. Görevi, bu klanın koruduğu, güneşin gücüne sahip bir taşı alıp Kenta'ya getirmek. Fakat Kenta'nın farklı amaçlarının olduğunu anlamasıyla olayların akışı değişiyor.
Açıkçası ilk iki film düşünüldüğünde daha elle tutulur bir senaryo ve film var karşımızda. Bir kere G.I. Joe'nun, Amerikan militarizmini yüceltme işlevinden, bunun getirdiği Amarikanvari aksiyondan vazgeçilmiş. Daha bireysel bir hikaye üzerinden insanın kendi nefsiyle mücadelesine odaklanılmış. Genel olarak film ana karakterlerin hırs, açgözlülük, intikam ateşi çemberinden geçerken neler yaptığıyla, nasıl kararlar verdiğiyle ilgileniyor. Bu da G.I. Joe: Snake Eyes'ı ilk iki filme göre daha farklı bir yere konumlandırıyor. Ayrıca yönetmen Robert Schwentke'nin görece Amerikan aksiyon filmlerinden ziyade Japon aksiyon sinemasına sırtını dayama tercihi, filmin atmosferini buna göre oluşturması, ninja kültürünü yüceltme çabaları da bu konumlandırmayı güçlendiriyor. Ama unutulmamalı neticede bu da bir G.I. Joe filmi...
G.I. Joe ve Kobra bu hikayenin neresinde devreye giriyor derseniz? O da sürpriz olsun ama devreye girdikleri noktada rol çalmaya çalışmıyorlar, bu da filmin bir başka güzelliği.
Son tahlilde değişen dünyaya göre kendini adapte eden bir G.I. Joe var karşımızda. Devamının gelmesi de muhtemelen. (Çünkü G.I. Joe dünyasının diğer bir kahramanı Storm Shadow da işin içinde). Fakat bu tarza devam edilir mi, yine günün sonunda Amerikan propagandasına dönüşür mü orası da bilinmez...