Ülkemizin dört bir yanında orman yangınları var ve günlerdir devam ediyor. Diğer yandan seller ve depremler de meydana geliyor. Can kayıpları, hayvanların feryatları, ormanların yok olması evsiz ve işsiz kalan insanların durumları hepimizi derinden sarsıyor. Elimizden geleni yapmaya çalışıyor, çoğu zaman da eli kolu bağlı olarak sadece üzülerek izlemek zorunda kalıyoruz.
Biz yetişkinler bu durumdan ciddi şekilde etkileniyor, kaygı, korku, endişe ve büyük üzüntü yaşıyorsak çocuklarımız ne yapıyor?
Mesela benim kızım, "Anne ormanlar neden yanıyor? Her yer yanacak mı, bize de gelecek mi?" diye sormaya başladı. Üstelik yanında televizyon açmamama rağmen bir şekilde olanlardan haberdar olmuş. Pek çok arkadaşımın her yaştan çocukları da benzer sorular sormaya başlamış.
Durum o ki, şu an ebeveynler olarak çocuklarımızın ruh sağlığını da korumalıyız. Peki, bunu nasıl yapacağız? işte bu sorunun cevabını uzman klinik psikolog Aslı Karasaç Özkaya ile konuştuk.
- Ülkenin dört bir yanında yangınlar, seller, doğal afetler var. Çocuklar da bunları duyuyor ve etkileniyor. Çocuklar varken ekran açık olmalı mı? Yoksa çocuklara bu afetleri hiç izletmemeliyiz?
- İzlenen haberler ve görüntüler biz yetişkinleri bile derinden etkilerken çocukların bu süreçte bu haber ve görüntülere maruz kalıp etkilenmemesi mümkün değildir. Özellikle 0-6 yaş dönemi çocuklar için bu görüntü ve uygunsuz haberlere maruz kalmamaları için ailelerin özverili davranmaları gerekmektedir. Tabii ki hiçbir şey yokmuş gibi davranmak, her şey yolundaymış gibi süreci devam ettirmek çocuğu kandırılmış ve benden saklanana bir şeyler var duygusu yaratarak daha çok kaygılandıracaktır.
- Çocuklar bu kadar yoğun afet haberi duymaktan ve görmekten psikolojik olarak nasıl etkilenir? Yangınları, afetleri onlara en doğru şekilde nasıl anlatmalıyız?
- Onların gelişim dönemlerinde ve yaşlarına uygun şekilde açıklama yapmak, siyasi ve politik süreçlere değinmeden, "Doğal afetlerin insanların kontrolü dışında geliştiğini, yaşanan kayıplara hepimizin üzüldüğünü, ülkemizin bazı yerlerinde sıcaklığın çok yoğun olması sebebiyle bazen de yerlere atılan cam parçaları sebebiyle bu tip yangınların ortaya çıkabileceğini, korku yaşamamızın, üzülmemizin gayet doğal olduğunu söylemek, bu durumdan bizi korumak için görevli olan pek çok kişinin olduğunu, yangınları söndürmek için herkesin elinden geleni yaptığını ve bizim güvenliğimiz için çalıştıklarını" anlatmak yeterli olacaktır.
- Çocuklar anne ve babalarının kaygılı hallerinden de etkileniyor değil mi?
- Evet, en önemlisi açıklamayı yaparken önce ebeveynlerin kendini sakin ve kaygılarını bir tarafa bırakarak durumu anlatması çocuk için belirleyici bir faktördür. Anne baba kaygılı ve gerginse korkularını derinden hissederek çocuğa bilgilendirme yapıyorsa çocuk bu kaygı ve korkulardan etkilenecek ve söylenen sözlerden daha çok beden dili ve anne babanın yaşattığı duygular ağır basacaktır.
Daha sonrasında yangınların ve bu tip olayların daha az yaşanması için neler yapılabileceği aile içi sohbetler halinde konuşulmalı, böyle bir durumla karşılaşırsak önlem alabilmek adına aile üyelerinin üzerine düşen görevler belirlenmeli ve belki görev dağılımı yapılmalıdır.
SOHBET EDERKEN DİKKATLİ OLUN
- Altı yaş öncesi çocuklar böyle durumlardan daha mı fazla etkileniyor?
- Unutulmaması gereken çok önemli bir nokta vardır ki özellikle altı yaş öncesi çocuklar 5 duyu organı ile hareket eder. Gördüğü ve duyduğu şeylerden kolayca etkilenip yakınlarının yaşadıkları hikayelerden bile travmatize olabilirler. Bu sebeple çocukların yanındayken ettiğimiz sohbetlere, konuştuğumuz ve seçtiğimiz kelimelere çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Onlar bizleri her ne kadar dinlemiyor gibi görünse de kaset gibi kaytıta olduklarını asla unutmamalıyız.
OYUN OYNAYARAK ANLATIN KORKULARINDAN UZAKLAŞTIRIN
- Travmatize olmuş çocuklara her şeyin yolunda gittiğini nasıl hissettirebiliriz?
- Özellikle travmatize olmuş çocuklar için hayatın devam ettiğini gösteren bir takım rutinler çocuğun kaygılarını ve korkularını azaltmak için önemli bir durumdur. Örneğin duyduğundan ve gördüğünden yoğun bir şekilde etkilenen bir çocuğun evinde pişen kek kokusu çocuğa bir şeylerin hala aynı şekilde devam ettiğini gösteren önemli bir rahatlama unsurudur. Kendini güvende hissetmesini sağlar.
- Peki, aileler çocuklarının etkilendiklerini düşünüyorsa neler yapmalılar?
- Çocuğunuzun yaşanan bu olaylardan etkilendiğini düşünüyorsanız ve davranışlarında ve beden duyumlarında farklılıklar hissediyorsanız onların duygularını sizinle paylaşmaları için yer açmalısınız. Bunu oyunla da yapabilirsiniz. Çünkü çocuklar duygularını en iyi oyun yoluyla ifade ederler. Böylece içlerindeki kaygı ve korkularını oyuna döktüklerinde rahatlar ve onarılırlar. Örneğin bir ambulans ve can kurtarma ekibiyle kurduğu oyunda belki izlediklerini oyuna dökerken belki de direkt olarak değil ama dolaylı yoldan bunu yaparken onun duygularını dışa vurması sağlanır ve korku ve kaygılarını dışa aktarmasına izin vermiş olursunuz. Çocuk böylece rahatlar.
Bazı çocuklar içinde yaşadığı yoğun duyguları özellikle küçük yaş grubu çocuklar dile dökmezler ve çeşitli bedensel semptomlarla açığa çıkarırlar.
Örneğin alt ıslatma, tırnak yeme, uykusuzluk gibi... İşte o zaman bir çocuk psikoloğuna başvurup profesyonel bir destek almak gerekmektedir.
DOĞAÇLAMA TİYATRO
Zorlu PSM, sevilen açık hava mekanı Vestel Amfi'de fiziki mesafeli olarak gerçekleşecek etkinliklerde çocuklar için hazırlanmış eğlenceli programlar bulunuyor. Ücretsiz olan bu etkinliklere katılmak için önceden başvurmanız gerekiyor, çünkü sınırlı bir oturma düzeni bulunuyor. Birlikte hareket etmek ve oyun oynamak üzerine kurulu olan ve 13- 16 yaş arası için tasarlanan bu atölye hata yapmaya açık, özgür oyun alanı yaratmayı amaçlamaktadır. Bulunulan mekanı ve mekanın içinde yer kaplayan bedenleri tanımayla başlayacak olan atölye, oyuncu, eğitmen ve koordinatör Ece Zeynep Taşkın'ın yürütücülüğünde Lecoq pedagojisinden esinlenen mimodinamik çalışmalarıyla devam edecek. Dört ana elementin (su, hava, toprak, ateş) içindeki oyunsu olandan hareketle doğaçlama ve hikaye anlatma çalışmaları yapılacak atölyede birlikte oyun oynamayı ve hareket etmeyi keşfederken tiyatro sporunun temel oyunlarından yararlanılıyor.
YAZ BULUŞMALARI
Tiyatro Kooperatifi Yaz Buluşmaları'nın eğlenceli programı, 9, 10, 11 Ağustos'ta Fenerbahçe Parkı'nda sahnelenecek üç çocuk oyunuyla devam ediyor! Çocukların ve ailelerin tiyatronun iyileştirici gücüyle yeniden buluştuğu program kapsamında 9 Ağustos Pazartesi akşamı Tiyatro Yeniden'in Küçük Prens ve Çiçek, 10 Ağustos Salı akşamı Tatavla Tiyatro'nun Tik ve Tak, 11 Ağustos Çarşamba akşamı ise Öykü Sahne'nin Büyüyünce Ne Olacaksın? oyunları sahnelenecek. Oyun biletleri ve farklı kategorilerdeki destek biletlerini Mobilet üzerinden ulaşabilirsiniz.
BİLİM, SANAT, FELSEFE
Pera çevrimiçi atölyeleri ağustos ayı boyunca da devam ediyor. Pera Müzesi Öğrenme Programları, yaz tatili için Zevk Meselesi ve Etel Adnan: İmkansız Eve Dönüş sergilerinden esinlenen çevrimiçi atölyeler hazırladı. 7-12 yaş gruplarına yönelik programda çocuklar, rehber eşliğinde üç boyutlu çevrimiçi sergi turuna katıldıktan sonra, sanatı felsefe ve bilimle buluşturan bu atölyelerde yepyeni bilgiler edinecek, sanatın ve keşfetmenin zevkini tadacaklar. Yaz atölyeleri 20 Ağustos tarihine kadar Zoom uygulaması üzerinden gerçekleştirilecek.