Favori ya da unutamadığınız filmleri düşünün, mutlaka 90'larda çekilmiş yapımlar vardır içinde. Tesadüf değil bu, 90'lı yıllarda yerli ya da yabancı olsun sinema dünyası unutulmayacak filmler koymuştu önümüze... Turkuvaz Dergi Grubu, Sinema 90'lar adıyla çıkardığı koleksiyonluk özel bir sayıyla 90'lar dünyasının sinemasına bir yolculuğa çıkarıyor sinemaseverleri. Türkiye'nin en büyük zincir mağazaları, D&R'lardan ulaşılabilen bu albüm niteliğindeki koleksiyon sayısında 90'lı yılların sinemadaki zenginliğine ve çeşitliliğine dair her şey var. Dergide karşınıza, kah Eşkıya kah sonradan fenomene dönüşen Matrix çıkıyor. Bazen sinemaların fuayelerinde bazen de Titanic'in koridorlarında dolaşıyorsunuz... Festivallerin, TV'deki nitelikli filmlerin, vizyondaki çeşitliliğin peşine takılıp büyüleyici bir yolculuğun içinden geçiyorsunuz. SABAH sinema yazarı Olkan Özyurt'un editörlüğünde çıkan dergide bağımsız sinemanın, Türk sinemasının ve anaakım sinemanın 90'lardaki serüvenini alanlarında uzman sinema yazarlarının kaleminden okuyorsunuz. Ve bir dönemin sinema kültürünü doya doya soluyorsunuz.
Salonlardaki bağımsız ruh
90'lı yılların en önemli özelliklerinden biri vizyondaki çeşitlilikti. Bağımsız bir filmin haftalarca vizyonda kalabildiği ve potansiyel seyircisine ulaşabildiği zamanlardı. Sonsuzluk ve Bir Gün, Protesto, Arizona Rüyası, Üç Renk Üçlemesi, Yağmurdan Önce, Rüzgar Bizi Sürükleyecek gibi hâlâ hafızalarda olan filmler bu çeşitlilik sayesinde seyirciyle buluşabilmişti. Dergide bu konu özel bir dosya ile ele alınırken 1990'lardaki bu çeşitliliğin sosyo-ekonomik arka planı da anlatılıyor.
Türk sinemasındaki dönüşümün öyküsü
Dergide 90'lı yılların Türk sinemasına özel bir bölüm ayrılıyor. 90'ların başında yaşanan kriz nedeniyle seyircisini kaybeden Türk sineması, 90'ların sonunda küllerinden doğmuş, seyircisiyle barışmış ve dünyaya açılır hale gelmişti. İşte sinemamızın 10 yıl içerisinde geçirdiği bu büyük dönüşüm özel olarak mercek altına alınıyor. Bir yanda Amerikalı, İstanbul Kanatlarımın Altında, Ağır Roman ve Eşkıya gibi filmlerle anaakım sinemamız yeniden kendi yol haritasını çizerken, diğer yanda sinema dünyasına adım atan genç kuşak yönetmenler bağımsız sinemanın fitili ateşliyor. Ve iki damardan Türk sineması yeniden yükselişe geçiyor.
Beş yıl gösterimde kalan film: Cesur Yürek
Dergideki 'Vizyon Hikayesi' bölümünde pek çok filmin Türkiye'de vizyona girme öyküleri anlatılıyor. Mesela 90'ların fenomen filmlerinden Cesur Yürek'in beş yıl gösterimde kaldığını öğreniyoruz. O dönemde 1 milyon 100 bin seyirci rakamına ulaşan film o kadar ilgi görmüş ki, özellikle yaz döneminde iş yapamayan sinema salonları, dağıtımcısından bu filmi isteyip göstererek seyirciyi salonlara çeker olmuş. Bu durum beş yıl sürmüş. Bir başka ilginç vizyon hikayesi de Temel İçgüdü filmiyle ilgili. 27 Kasım 1992'de vizyona giren film, sorgu sahnesi nedeniyle sansürlenmek istenmiş. Soruşturmalar, suç duyuruları, kopyasına el konulması derken iş o kadar büyümüş ki dönemin başbakanı Süleyman Demirel açıklama yapmak zorunda kalmış. Gündemi epey meşgul edince de filmi izlemek isteyenler salonların önünde kuyruklara girmiş.
Müziksiz yolculuk olmaz
Arizona Rüyası'nın müziğini İstiklal Caddesi'nden geçerken dinlemeyen var mı, ya da Tarantino'nun Ucuz Roman'da kullandığı müziklerle dans etmeyen. 90'ların en önemli özelliklerinden biri film müzikleri konusunda da altın dönemin yaşanmış olması. Trainspotting, Dövüş Kulübü, Özel Bir Kadın, Eşkıya, Ağır Roman, Sonsuzluk ve Bir Gün, Koruyucu gibi filmleri özel kılan bu müziklerin nasıl ortaya çıktığını merak edenler ve bu müziklerle sinemasal yolculuğa çıkmak isteyenlere özel bir yazıyla selam duruyor Sinema 90'lar...
Altın çağını yaşayan bir Hollywood
Hollywood'un adeta altın çağını yaşadığı yıllar 1990'lar. Aksiyon, macera, dram, romantik komedi, bilim kurgu gibi her türün başyapıtlarının ortaya çıktığı bir dönem. Titanic'in görkemli bir şekilde battığı, Juraccis Park ile dinozorların yeniden hayatımıza girdiği, Özel Bir Kadın'la Julia Roberts'ın fenomen haline geldiği, Meg Ryan'ın romantik komedilerle herkesin kalbini çaldığı, Terminator 2 ile robotlarla kavgamızın başladığı zamanlar... Dergide Hollywood'un bu altın dönemi mercek altına alınırken özellikle 1999 yılında karşımıza çıkan filmlere dikkat çekiliyor. Sinemanın modern klasiklerinden Matrix, Köstebek, Yeşil Yol, John Malkovich Olmak, Yedi, Gözü Tamamen Kapalı gibi filmlerin ya da 6. His, Blair Cadısı gibi olay yapımların vizyona girdiği bir yıl 1999.