Sosyal medyada influencer'lara nefret kusan internet trolü denince aklınıza nasıl biri geliyor? Klişeler üzerinden gidersek karanlık bir odada, saatlerdir bilgisayarın başından kalkmamış, kapüşonlu bir genç diyenler çoğunlukta olmalı. Parmakları tuşların üzerinde yazıyor da yazıyor. Yazdıkça daha da hırslanıyor...
Ama görünüşe göre durum oldukça farklı. Düzenli olarak tacizlerini sürdüren çevrim içi trollerin çoğunluğunu orta yaşlı kadınlar oluşturuyor. Ve bunu kimliklerini gizleyerek ya da gizlemeye gerek bile duymadan yapıyorlar. Bunu biz değil, bizzat influencer'lar söylüyor.
Tartışmayı başlatan iddianın sahibi 27 yaşındaki İngiliz influencer Em Sheldon. Geçen günlerde İngiltere'de, büyüyen influencer kültürü üzerine araştırma yapan Dijital Kültür, Medya ve Spor komitesinin önünde bu iddiasını dile getirdi. Sheldon, kanıtlara dayanarak online olarak aldığı negatif yorumların büyük çoğunluğunun çocuklu kadınlardan geldiğini söyledi.
Çoğunlukla da ücretli, sponsorlu mesajlarına yorum yaptıklarını anlattı. Ama sadece bununla da sınırlı değil. Köpeğini gezdirirken çektiği selfie'ye de kötü yorumlar yapıldığını söyledi. Sheldon, "Negatif yorumlar yapanlar gerçekten de iyi işleri olan, güzel hayatlar yaşadıkları izlenimi veren yetişkin kadınlar. İşin en üzücü kısmı da bu" dedi.
118 bin takipçisi olan Em Sheldon'ın Instagram paylaşımlarına baktığınızda neden kıskanıldığını tahmin edebiliyorsunuz. Çıktığı rüya gibi tatillerde çekilmiş fotoğraflar, videolar... Pahalı kıyafetler, lüks restoranlarda yemekler ve en az kendisi kadar güzel arkadaşlarıyla attıkları şen kahkahaları ölümsüzleştiren kareler... Hayatta hiçbir derdi yokmuş izlenimi veren mutlu kareler...
Peki bahsi geçen internet trollerinin benzer tatillere çıkmamış olmaları, Sheldon kadar havalı görünmemeleri, tasarımcıların son koleksiyonlarından elbiseler giyememeleri genç bir kızı rahatsız etmek, trollemek için geçerli sebepler mi, elbette değil. Peki bu durum insanları durduruyor mu? Birçok kişiye göre "Hayır!"
İNTİHARLAR GÖRÜLEBİLİR
İngiliz gazetelerinde çıkan habere göre Sheldon komiteye yaptığı açıklamada en sert yorumları reklam anlaşmalı, paralı Instagram paylaşımlarının aldığına dikkat çekti: "İnsanların para kazanmasından hoşlanmıyorlar. 'Bu insanın hayatını mahvedeceğim. İş bağlantılarını bozacağım' düşüncesiyle hareket ediyorlar."
Trollenmek psikolojik açıdan da başa çıkılması kolay bir durum değil. Çoğu influencer kendisini kurban olarak görüyor. Sürekli aklında maruz kaldığı negatif yorumlarla hayatlarını sürdürüyorlar. Çoğu uykusuz geceler geçiriyor.
Sheldon da konuşmasında bu konuya değinmeden geçmemiş: "Influencer'lardan nefret edelenr var. Bu yolla para kazanılmasına karşı öfke duyuyorlar. İleride intiharlar ve depresyon vakaları görülebilir. Başka hangi sektörde çalışanlar bu kadar saldırıya uğruyor ki? Bizler Instagram'ın karanlık tarafındakilerin hayatlarımızı mahvetmek için yaptıkları saldırılara maruz kalıyoruz."
Özetle internet trolleri influencer'ların da ev kredisi ödedikleri gerçeğini unutuyorlar. Ya da Instagram paylaşımlarının gerçek yaşamlarının çok küçük bir parçası olduğunu...
Uzmanlara göre orta yaşlı trolleri harekete geçirenlerin başında yaş almayla birlikte daha da keskinleşen özenme ve kıskanma duyguları geliyor. Fazlasıyla ileri gidenlerin psikolojik bozukluğunun nedeni ise güvensiz ortamda yetişmek olarak açıklanıyor. Orta yaşlı kadınlar ne kadar varlıklı ya da kariyerli olurlarsa olsunlar bir noktada artık gençliklerinin geri gelmeyeceğinin farkına varıyorlar. Ve blogger'lar, influencer'lar onların ulaşamayacakları bir hayatın tanıtımını yaptıkça bu kıskançlık ve özenme duyguları tetikleniyor.
Aslında sosyal medya insanlar birbirini desteklediği zaman pozitif bir platform. Tam tersi durumda ise anlaşılan karanlığa bürünüyor.
Kinlerini acımasızca kusuyorlar
Pelin Kaya (@modavesosyete)
Sosyal medya tüm olumlu getirilerine rağmen birçok psikolojik sorunun ve rahatsızlığın temelini de oluşturan bir platform. Hayalini kurdukları hayata erişemeyenler psikolojilerini rahatlatmak için imrendikleri hayatı yaşayan hesaplara tüm kinlerini en acımasız şekilde kusabiliyorlar. Bu şekilde davranan binlerce insan olduğunu varsayarsak hesabın sahibi olan kişi büyük bir psikolojik şiddete ve hakarete maruz kalmış oluyor. Takipçiler hesap sahibinin de duyguları olduğunu düşünmeden, akıllarına geleni rahatlıkla yazabiliyorlar. Ne yazık ki bu tarz platformlarda yer almak isteyenlerin sahip olması gereken en birinci özellik çelik gibi sinirlere sahip olmak.
Belden aşağı vuruyorlar
Mert Vidinli (@mertvidinli)
Sosyal medya üzerinden sizi rahatsız etmek isteyenler çoğunlukla belden aşağı vuruyorlar. Kiloluysan kilonla ilgili hakaret ediyorlar, saçın azsa "Saçın kalmamış" diyorlar. Ya da eski fotoğrafınızı bulup "Ay ne kadar gençmişsin" diyorlar.
Çoğunluğunun profili gizli. İsimlerini gizleyip klavye delikanlılığına soyunuyorlar. Ama itiraf etmeliyim bize prestiji de, takipçiyi de bu 'hater'lar (nefret duyan kişi) getiriyor.
Bir de şöyle bir durum var. Senden nefret ediyorlar ama fırsatları olduğu anda da seninle aynı yerlere gitmek istiyorlar. Bir yerde karşılaştıklarında tanışmaya çalışıyorlar. Benim hayatımı benden daha iyi biliyorlar.
Özellikle bizim para kazanma yöntemlerimiz konusuna takıklar. "Kaç para aldın?", "Eğitimin ne ki bu ürünü önerebiliyorsun?" diye soruyorlar. Paylaştığın her hikayeyi "Kesin reklam anlaşması var" diyerek izliyor. Üstelik bu insanlar eğitimli, kültürlü, hali vakti yerinde kişiler...
Ama düşmanımın da dostum kadar yakın olduğunu biliyorum. Bizim kendi aramızda sevdiğimiz bir söz var: "Evin camdansa gelen taşları önemsemeyeceksin"
Ben günde attığım story'lerle aslında toplam beş dakikamı takipçilerimle paylaşıyorum. 23 saat 55 dakika boyunca ne yaptığımı sadece kendim biliyorum.
Motivasyonları kıskançlık
Ayşegül Uluç Bulut (@stylishtimes)
Influencer'lara kötü yorum yazanların orta yaşlı, eğitimli kadınlar olduğu genellemesi bana pek gerçekci gelmiyor. Bu tip yorumlar yazanları motive eden şeyin kıskançlık olduğunu açık. Ancak yaş bir kriter değil bence. Çoğu zaman, aslında o influencer'a benzer bir sosyo ekonomik duruma sahip, yakın yaşlarda ancak o influencer gibi ilgi alaka görmeyen, mutsuz insanlar bu şekilde yorumlar bırakıyor düşüncesindeyim.
Hakaret etti, anne çıktı
Merve İpek Öztürk (Melina's Mom)
Evet, ben de nefret mesajları alıyorum. İnsanlar paylaşımlarımıza bakarak mükemmel bir hayat yaşadığımızı düşünüyor. Oysa ki biz de onlar gibi evimizde problemler yaşıyoruz. Eşimle, çocuğumla aramda sorunlar oluyor. Ama bu sorunlarımızı yansıtmak için sosyal medyayı bir mecra olarak kullanmıyoruz. Ben hesabımda mükemmel anlarımızı paylaşıyorum. Çünkü güzel anlarımızın geleceğe kalmasını istiyorum. Bu da insanların nefretini çekiyor. "Bunu hak etmek için ne yaptın?", "Benim çocuğum da güzel, sarışın, mavi gözlü" gibi mesajlar atıyorlar.
Şunu görmek gerekiyor. Aslında kimsenin hayatı mükemmel değil. 10 yıldır sosyal medyadayım. Bu nefret söylemlerine ilk beş yılda çok bozuluyordum. Maruz kaldığım hakaretler yüzünden sinirim bozuluyordu ve bu huzursuzluğu aileme de yansıttığım oluyordu. Aslında bu benimle değil, karşımdaki insanın karakteri ile ilgili. Ama artık nasırlaştım. Umursamıyorum.
Bu arada dört ya da beş yıl önce kızımla bana hakaret eden bir sosyal medya kullanıcısına dava açtım. Çocuğumun fiziksel özelliklerine hakarete varan ağza alınmayacak sözler etmişti. Araştırma sonucu saldırgan kadının Erzurum'da öğretmenlik yaptığı, çocuğunun olduğu ortaya çıktı. Davayı kazandım.
Aslında en çok gençler adına korkuyorum. Sosyal medya, onlar için gerçek sosyalleşme platformu haline geldi. Like sayıları çok önemli. Bu yüzden kızıma ne Instagram ne de YouTube hesabı açtım. Hayatında like sayıları önemli olsun istemiyorum. 18 yaşına gelince kendi yolunu kendi seçsin.