Haziran'ın 30'unda yani tam 15 gün önce Mustafa Tatlıcı diye biri beni aradı. Türkiye'nin sayılı gayrimenkul zenginlerinden olan Tatlıcı Ailesi'nin genç üyesi Mustafa Tatlıcı'ymış…
Şeyma Subaşı'nın 'dolandırıcı' olarak anılan sevgilisi Mohammed Alsalouss'in Kanada'dan okul arkadaşı olduğunu, Meedo'nun benimle röportaj yapmak ve her şeyi anlatmak istediğini, beni aramak için telefonumu istediğini söyledi.
Olur dedim. 10 dakika sonra Kanada'dan bir arama geldi. Telefonun karşısındaki kişi, haftalarca magazin gündemine oturan Meedo'ydu.
Tıpkı Şeyma'ya evlenme teklif ederken ki gibi ürkek bir sesti karşımdaki. Tedirgindi.
Yaşananları anlatmak için Türkiye'ye de benimle biraraya gelmek istediğini, birkaç gün içinde gerekli organizasyonları yapıp, Bodrum'a geleceğini, tüm bunları yazmamı istediğini çünkü bunları başlatan kişinin ben olduğumu söyledi.
Meedo ile 15 dakika boyunca telefonla konuştuk. Sadece röportaj planlaması yapmak için değil, onu tanımak için de sohbeti uzun tuttum. Ve röportaja kadar aramızdaki sohbeti yazmayacağım konusunda söz verdim. Bu sohbetin detaylarını sadece Yayın Yönetmenim Sinan Özedincik'le paylaştım. röportaja kadar yazmama konusunda hemfikir olunca, Meedo'dan röportaj için tarih beklemeye başladım.
Bir baktım, yüzük yine gözümüze sokuluyor. Belli ki Meedo ve Şeyma barıştı. Yolları açık olsun. Mutlu olsunlar.
Meedo'ya mesaj attım, araya giren Mustafa Tatlıcı'yı aradım, mesajla röportajı ne zaman yapacağımızı sordum. Maalesef cevap alamadım.
O yüzden artık aramızda geçen dialoğu yazmakta bir sakınca görmüyorum:
MEEDO ANLATIYOR:
Öncellikle benimle konuşmayı kabul ettiğin için teşekkür ederim. Bu ay Türkiye'ye gelmeyi, Mustafa'yı görmeyi ve Bodrum'a gitmeyi planlıyorum. Ben geldiğimde umarım vakit bulabilirsin ve buluşuruz. Böylelikle kendimi ifade etme şansı bulurum.
Mustafa'ya soracak olursan hakkımda her şeyi anlatacaktır. Senden ricam benimle biraraya gel, beni dinle, elimdeki tüm faturaları gör ve gerçeği ortaya çıkar. Benim tarafımı tutmanı, Şeyma'nın tarafını tutmanı istemiyorum. Gerçek ortaya çıksın.Bu nedenle seninle oturup, konuşmak ve her şeyi anlatmak istiyorum. Benim açımdan olanları dinlemeni istiyorum.
Bunlar benim için yeni. Kendi halinde yaşayan biriyim. Gündeme geldiğim konuya bak. Bu benim tercihim değildi ama iş ortaklarım bunu yapmam gerektiğini söyledi.
KREDİ KARTI VE HARCAMALARI BELLİ
Şoke olmaktan ötesi yaşadıklarım. Bu benim hayatım değil. Tanınmak, bilinmek tercihim değil. Hayatını her zaman özel yaşamış biriyim. Hayatım boyunca ortalıklarda görünüp, hayatımı anlatma ihtiyacında olmadım. Bu benim için tamamen yeni bir durum. Bunların ortasında olduğum için üzgünüm.
Hakkımda birçok eleştiri ve yorum yapıldı medyada. Hayatımda hiç hayal edemeyeceğim söylentilerin içinde yer aldım. Ve tüm bunları arkadaşlarım aracılığyla öğrendim çünkü Türkçe bilmiyorum, hepsi bana tercüme edildi. Benim hakkımda dolandırıcı dediler ve bu beni incitti.
Mustafa'ya her şeyin, tüm takıların, harcamaların faturasını yolladım. Benim banka hesabımdan, Şeyma'ya verdiğim kredi kartının extresine kadar her şey onda. Şeyma'nın her ay ne kadar harcadığını ondan öğrenebilirsin.
Ben kimseye zarar vermedim. Bu dünyada çıkıp, "Meedo bana zarar verdi, kötü bir şey yaptı" diyecek tek bir insan yok. Bu nedenle çok üzgünüm. Hatta daha da üzücü çünkü ilişkim bitti. Ve Şeyma ile ilişkinin bitmesini isteyen bendim. Medya, Şeyma'nın beni terk ettiğini, çünkü ona sahte takılar aldığımı, sahte bir yüzükle evlenme teklif ettiğimi yazdı. Hayır öyle olmadı, Şeyma'yla ilişkiyi bitiren bendim.
FARKLI BİR HAYAT TARZINDAN HOŞLANIYOR
Dürüst olmam gerekirse, ben bu kızı gerçekten sevdim, başka türlü ona yaptıklarımı yapmazdım. Ona iyi bir hayat verebilmek için elimden geleni yaptım. Ama o her detayı yayınladı, insanlara gösterdi, ortada yaşadı. Ve ben bundan hiç hoşlanmadım. Geçtiğimiz dört beş ay boyunca Instagram'a koyduğu hayat, Şeyma ve Melisa için gayet güzel bir hayattı. Onun bu tarzına saygı duymaktan başka bir şey yapmadım. Bu nedenle medyada hakkımda, kötü biri olduğuma, dolandırıcı olduğuma dair yazılanları okumak acı veriyor. Ona iyi davranmadığım, beni terk ettiği haberlerini okumak yaralıyor.
Şeyma'yı neden bıraktığım sorusunun cevabı uzun ve kolay verilebilecek bir cevap değil. Şeyma'yı sevdim. Hala seviyorum. İlişkimizbir çok ayrı şeyden ötürü bitti. Bunlardan biri aramızdaki saygının bitmiş olmasıydı.
Bir başka şey de şu, benim annem Kasım ayında öldü. Şeyma'yla annem ölmeden kısa bir süre önce tanışmıştım (sesi titriyor). Aralık ayında onunla yakınlaştım. İçimde büyük bir boşluk vardı çünkü anneme çok yakındım. Onunla tanıştığımda, bana karşı çok iyiydi, Melisa harika bir çocuk. Ben içimdeki boşluğu, aile hissini onlarla tamamladım. Zaman geçince, fark ettim ki, Şeyma ve benim aramdaki şey uyumlu değil. O benim hoşlanmadığım farklı bir hayat tarzından hoşlanıyor. İkimizin hayat tarzı farklı. O iyi biri, kalbi çok iyi. Ama Türkiye'deki birçok insan size karşı olduğunda, deriniz kalınlaşır ve hislerinizi göstermeniz zorlaşır. Bazen, yaptığı yanlışları kabul etmekte zorluk çekiyor.
HER ŞEY BU KÖŞE YAZISIYLA BAŞLADI
Meedo durup dururken aramadı beni. Herkesin Şeyma Subaşı'na odaklandığı, onu eleştirdiği sırada ben Meedo'yu araştırdım. Onun hakkında Mısırlı bir gazeteciyle konuştum ve köşeme taşıdım. Bu köşe gündem olunca Meedo, hakkında yazılanlara kayıtsız kalamadı ve kendini ifade etmek istedi. Belli ki, şartlar değişti, Şeyma ile yeniden birlikte. Ama Meedo'ya bir şey hatırlatmak isterim. Sen Şeyma'dan bağımsız bir karaktersin, onun pek de sevilmeyen imajı altında ezilmemelisin.
DERS 1: ÜÇ AYLIK SEVGİLİYE KREDİ KARTI VERİLMEZ!
Sevgili okur durum aynen böyle! Benim telefonda konuştuğum çocuk, çocuk diyorum çünkü belli ki kadınları tam tan-ı yamamış bir toy, bu çocuk kırgın… Sadece dolandırıcı iddialarına da değil, aşık olduğu kadına da kırgın... Dolandırıcı mı, değil mi, ne iş yapıyor, iş ortaklarım dediği isimler kim bilmiyorum. Tek hissettiğim, kandırılanın Şeyma değil Meedo olduğu… Bir adamın üç aydır tanıdığı kadına kredi kartı vermesi nedir ya...! Acaba yüzüğü de kendi kendine o kartla mı aldı?