29 yaşındaki Mardinli Zahit Mungan için uçurtma yapmak en az uçurtma uçurmak kadar büyük bir tutku. Gökyüzünden süzülürken görenleri büyüleyen devasa uçurtmaları yapmak için kimi zaman aylarca çalışıyor. Çoğunlukla Mardin kültüründen ilham alarak tasarladığı uçurtmalar sadece küçüklerin değil, büyüklerin de ilgisini çekiyor. Düzenlediği etkinliğe torunuyla gelen dedeler bir süre sonra uçurtmayı kendileri uçurmaya başlıyor. Üstelik aralarında uçak mühendisi olanlar bile var. Mungan'la bir etkinlik için geldiği Four Seasons Bosphorus otelin bahçesinde buluştuk. Hem uçurtma uçurduk hem de sohbet ettik.
- Mardin kültüründe uçurtmanın özel bir yeri var. Nedir onu özel kılan anlatır mısınız?
- Mardin tepede kurulmuş bir şehir. Yaşamımız damlarda, teraslarda geçer. Teraslarda yemek yeriz, uyuruz, eğleniriz. Şehirde rüzgar da elverişli olduğu için uçurtma uçurmak en büyük tutkularımızdan biri haline gelmiş. Mardin gökyüzünde yaz-kış uçurtmalar eksik olmaz. Ben de eski Mardin'de damlarda büyüdüğüm için uçurtma benim için de bir tutku.
- Uçurtma yapmayı nasıl öğrendiniz?
- Her çocuk gibi ben de ilk poşete ip bağlayıp uçurdum. Sonra altı-yedi yaşlarımda kağıttan şeytan uçurtması yaptım. Sonra da altıgen uçurtmalar...
- Uçurtmanın diğer çocuklardan farklı olarak sizde tutkuya dönüşmesi nasıl gerçekleşti?
- İnternetten farklı uçurtmaların olduğunu öğrendim. Gördüğüm delta uçurtma beni çok etkiledi. O uçurtmayı yapmak için paraşüt kumaşı ve uçaklarda kullanılan fiberglas karbon gerekiyordu. Onlara ulaşamadığım için naylonlarla devam ettim. 14 yaşımdayken dedemden kalan dikiş makinesiyle ilk naylon uçurtmamı yaptım. Sonra yavaş yavaş ilerlettim.
- Delta uçurtmaların özelliği nedir?
- İki kanadı var. Kanatları sayesinde uçuyor.
- Şimdi de delta uçurtmalar mı yapıyorsunuz?
- 15 delta uçurtma yaptım ama bir süre sonra beni tatmin etmemeye başladı. Farklı uçurtmaların peşine düştüm. İnternet sayesinde yabancı arkadaşlarla tanıştım. Bana modeller gönderdiler. Onları yapmaya başladım. 2009'da da ilk uçurtma sergimi açtım.
YAPIMI SEKİZ AY SÜRDÜ
- Kaç uçurtmanız var?
- Hiç saymadım ama ortalama 100
tane vardır.
- Bir uçurtmanın yapımı ne kadar sürüyor?
- Uçurtmadan uçurtmaya
değişiyor. Yapımı bir yıl süren
var. Şahmeran uçurtmam 830
parçadan oluşuyor. Üzerinde
baskı, boyama yok. Her bir
parçayı kendim kesip diktim.
Onun yapımı sekiz ay sürdü.
- Uçurtma tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
- Daha çok kültürel değerlerimiz
üzerinde çalışıyorum.
Mardin sokakları dardır, yüklerimizi
eşekler taşır. Şahmeran
gibi büyük bir eşek uçurtması
yaptım. Mardin'de gökyüzünden
uçurtmaların yanı sıra güvercinler
uçar. Birbirine bağlı
20 güvercin uçurtması yaptım.
- Yapılan her uçurtma uçmuyor. Nedir bu işin inceliği?
- Uçurtma yaparken bulunduğum
odanın sıcaklık ve nem
oranı bile önemli. Mardin'de
duvarlar çok kalındır. Bu yüzden
yazın serin, kışın çok sıcak ve nemli
olur. Yine bir gün bir uçurtma yaptım.
Odada denedim, kuruluyor, sorun yok.
Ama çıkıp terasta kurmaya çalışıyorum
bir türlü olmuyor. Neden? Çünkü dışarıda
nem yok, içeride var. Ben de her seferinde
uçurtmayı üzerine su döküp nemlendirerek
uçurdum.
YA EN İYİSİ YA HİÇ
- Uçurtmayla ilgilenmek size hayatla ilgili ne öğretti?
- Bu sayede dünyayı gezdim, 26 ülke
gördüm. Uçurtma bana sabrı, her şeye ince yaklaşmayı
öğretti. Örneğin kemerimi deldirmeye götürdüğümde
delikler eşit delinmediğinde fark iki milim bile
olsa benim için büyük bir problem oluyor. Çünkü
uçurtmamı yaparken titiz davranıyorum, mükemmel
yapmam gerekiyor. Aslında hayatın her alanında
böyle. Ya en iyisini yaparım ya da hiç yapmam.
- Ülkelerin uçurtma uçurma alışkanlıkları farklılık gösteriyor mu?
- Bizde altıgen uçurtmalar var. Hindistan, Afganistan
ya da Pakistan'a gittiğinizde kavgacı uçurtmaları
görüyorsunuz. Oralarda uçurtmaları kavga ettiryorlar.
Endonezya'da uçurtmaların kuyrukları çok
uzundur. Kolombiya'da bina büyüklüğünde devasa
altıgen uçurtmalar vardır...
- Uçurtma eğitimleri de veriyorsunuz değil mi?
- Doğup büyüdüğüm evi atölyeye çevirdim.
Çocuklar geldiğinde önce hikayemi dinliyor, sonra
hakkımda yapılan belgeseli izliyorlar. Sonra birlikte
terasta uçurtma uçuruyoruz.
ÖZGÜRLÜK, TUTKU VE RÜZGAR
- Uçurtma uçururken neler düşünüyorsunuz?
- Bir uçurtmayı yaparken önce hayal ediyorsun.
Sonra onu çizip bilgisayarda tasarlıyorsun. Sonra
günlerce, aylarca uğraşıp yapıyorsun. İşte o uçurtmayı
uçurmanın apayrı bir duygusu var. Özgürlüğü,
tutkuyu ve rüzgarı hissediyorum.
- Nedir gelecekle ilgili hedefleriniz?
- Uçurtmalar kaybolmaya yüz tutmuş durumda.
Özellikle İstanbul'da yüksek binalar arasında tamamen
unutulmuş. Bununla ilgili çalışmalar yapmak
istiyorum.
- Uçurtma neyi sever?
- Uçurtma doğayı sever. Özgürlüğü sever. Yüksek
binaları, önünde engel olmasını sevmez.
- Siz kardeşinizi de uçurdunuz değil mi?
- İnsanoğlu geçmişten günümüze hep kendi
icadıyla uçmak istemiştir. Ben de bunun hayalini
kurdum ve 2015'te altı metreye 10 metre bir
uçurtma yaptım. O model için dünyanın en
büyük uçurtmasıydı, diyebiliriz. Sonra kız
kardeşim ipe tutundu ve o uçurtmayla
beş metre havalandı. Ama asıl uçurtmayı
indirmek çok zor oldu. Beş-altı kişi
zor indirdik.
- Beni de uçur diyen oluyor mu?
- Sonrasında çok oldu.
GİRİLEMEYEN KALEYİ FOTOĞRAFLADI
- Uçurtmayla hava fotoğrafçılığı da yapıyorsunuz. Bu yöntemle nereleri fotoğrafladınız?
- Mardin Kalesi 1986 yılından bu yana kapalı. Ama herkes kaleyi görmek istiyordu. Ben de kaleye uçurtmamla çıktım. Yaptığım düzenekle uçurtmama kamera ve fotoğraf makinesi bağlayıp kaleyi havadan keşfettim. Beş yıl içinde yaklaşık 30 bin fotoğraf çektim. Aralarından 30 fotoğraf çekip onları da çeşitli illerde sergiledim.