Türkiye, lüksün ve dünyaca ünlü modaevlerinin yeni favori merkezi. Son iki haftadır Bodrum'un ev sahipliğini yaptığı dev markaları moda sayfamızda mercek altına alıyoruz. Geçtiğimiz hafta bu markalara bir yenisi daha eklendi ve İtalyan lüks mücevher markası Bulgari, Bodrum'da yeni butiğinin kapılarını görkemli bir davetle açtı. Sadece markanın Yalıkavak Marina'da mağaza açması değil, bu açılış için Bulgari CEO'su Jean-Christophe Babin'in de Türkiye'ye gelmesi oldukça dikkat çekiciydi. Bu açılışta Serenay Sarıkaya'nın global bir etkinlikte markanın elçisi olacağının açıklaması da çok çarpıcıydı. Arka arkaya yaşanan bu gelişmeleri Bulgari'nin Türkiye çıkartmasını konuşmak için geçtiğimiz hafta Babin ile Bodrum'da bir araya geldik. CEO ile Sarıkaya'nın elçi olarak seçilme sürecini, Bodrum mağazası için tasarlanan limitli sayıdaki koleksiyonu, Türk müşterilerin alışveriş alışkanlıklarını ve Türkiye'nin global lüks pazarındaki yerini konuştuk.
- Son derece görkemli bir davete ev sahipliği yaptınız. Daha önce hiç Bodrum'a gelmiş miydiniz?
- Aslına bakarsanız hayır. İlk kez Bodrum'dayım. Bu yüzden de oldukça heyecanlıyım. Tahmin ettiğimden çok daha güzel bir tatil beldesi. Sonuçta aynı Akdeniz havzası içinde birçok noktada bulundum ve Bodrum'un da onlarla yakın bir havası olacağını düşünüyordum. Aslında Bodrum'da ya da Malta'da, Ibiza'da, Nice'te olabilirsiniz... Hepsinde benzer bir manzara, doku ve atmosfer mevcut. Akdeniz'in çevresindeki tüm bu güzel beldelerde ve ismini saymadığım birçoklarında aynı güzellik ve büyüleyicilik mevcut.
- Peki butiği beraber keşfettik. Neler düşünüyorsunuz?
- Çok çok güzel butik olmuş. Paris'te yaklaşık üç yıl önce hayata geçirdiğimiz bir mağaza konseptinin bir uzantısı Bodrum mağazamız. Tabii ki tüm Bulgari mağazalarını hatırlatan detaylar mevcut mağaza içinde ama bir yandan da tüm bu klasik detayları yumuşattığımız ve mağazaya daha trendi ve güncel bir görünüm veren nüanslar da mevcut. Bu nüanslar sayesinde bir tatil beldesinde olduğunuzu ve orada bulunan bir mağazaya adım attığınızı hissediyorsunuz. Sonuç olarak Paris'te Vendome Meydanı'ndaki bir mağazayla Bodrum'da bir marinada yer alan bir mağazanın aynı olmaması da gerekli.
- Mağazada Bodrum'dan ilham alınarak tasarlanmış çantalar ve fularlar da gördük...
- Markanın Serpenti çanta koleksiyonu içinde Bodrum'dan ilham alan çantalar tasarladık. Materyal olarak rafya kullandık. Ve Bodrum'un turkuaz rengini de çantaya yansıttık.
- Bodrum hakkında güzel şeyler söylediniz. Ülkemiz hakkındaki görüşlerinizi de öğrenmek isterim...
- Ülkeniz inanılmaz bir tarihe sahip. Türkiye'nin imparatorluklara ev sahipliği yapmış büyüleyici bir coğrafyada kurulmuş olması her zaman için tarihiyle bizleri kendisine hayran bırakacağı anlamına geliyor. Böyle bir tarihin etkileri tabii ki sanatınızda, mimarinizde ve genel olarak tüm kültürünüzde gözlemlenebiliyor. Türkiye'nin dünyanın dört bir yanından bu kadar çok turisti çekmesinin nedeni tabii ki bir yandan Bodrum gibi büyüleyici tatil noktalarına sahip olmasından kaynaklanıyor. Ama bununla sınırlı değil. Bu tarih ve büyüleyici zenginlik tüm dünyanın Türkiye'ye gelmek istemesinin en büyük nedenleri arasında yer alıyor.
- Tüm bu kültürel, tarihsel ve coğrafi güzelliklerin dünyanın dört bir yanından turistleri çektiğinden söz ettiniz...
- Evet. Tam da bu nedenle biz Rusya ile birlikte Türkiye'nin büyüme ve gelişme potansiyeli en büyük ülke olduğu görüşündeyiz. Ve bu kesin bilgi. Birçok Avrupa ülkesine göre özellikle lüks pazarında en ciddi büyüme potansiyeline sahip olan ülke kesinlikle Türkiye. Zaten uzun zamandır dikkat çeken bir pazardı ancak son dönemde daha da parlak ve dikkat çekici bir ivme yakaladı. Türkiye lüks pazarının yeni yıldızı. Bu da bizim, Bulgari'nin Bodrum'a gelmemizin en büyük nedeni. Türkiye bizim ve diğer lüks markalar için önemli bir pazar. Bu yüzden buradayız ve birkaç ay önce markamızın Türk bir yüzü, marka elçisi olması için çalışmalara başladık ve güzel bir iş birliğine imza attık.
- Merak ediyorum Türk müşterileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Zorlu Center ve havaalanındaki mağazalarımızın ardından Bodrum mağazamızla birlikte üç mağazamız var artık Türkiye'de... Yeni yeni daha detaylı bir şekilde keşfediyoruz Türk müşteri portföyümüzü. Renkleri seven bir müşteri olduğunu söyleyebiliriz. Biz de mücevher dünyası içinde en çok renk kullanan marka olduğumuza göre bu güzel bir uyum yaratıyor. Ayrıca aynı Akdeniz kültüründen besleniyor oluşumuz da bizleri yakınlaştırıyor diyebilirim. Türk müşterilerimiz bizim klasikleşmiş tasarımımız olan Serpenti'yi çok seviyor diyebilirim.
SERENAY, SADE VE DOĞAL
- Serenay Sarıkaya'nın Bulgari gibi dünya devi bir markanın elçisi olması Türkiye'de de çok dikkat çekti. Bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
- Türk müşterilerimizle daha iyi bir iletişim kurmak için bu yolu tercih ettik. Sadece dünyaca ünlü isimler tarafından değil, Türk bir marka elçisiyle de tasarımlarımızı tanıtmak istedik. Global ve dünyanın dört bir yanında kullanılan bir marka olduğumuzun altını çizmek tabii ki istiyoruz. Ama bununla beraber yerel, Türk müşteriyle doğrudan bir bağlantısı olan bir marka olduğumuzu da göstermek istedik. Serenay Sarıkaya marka ve Türk müşterilerimiz arasında doğrudan bir köprü görevi görüyor. Marka olarak hem global hem de daha lokal marka elçilerimiz olmasının önemine inanıyoruz. Ve bizim için önemli olan tüm pazarlarda da yerel bir marka yüzümüz oluyor tam da bu nedenle.
- Serenay Sarıkaya ile Bulgari'nin yolları nasıl kesişti?
- Tabii ki isim üzerinde uzun bir süre çalışıldı. Sofistike bir tarza sahip ve çok geniş bir takipçi kitlesi var. Aslına bakarsanız bu ciddi bir paradoks... Genel olarak bu kadar geniş bir kitleye hitap eden isimler çok sofistike bir tarza sahip olmaz. Sofistike bir tarzı olan isimler de çok geniş bir kitleye hitap etmez ne yazık ki... Serenay Sarıkaya, çok istisnai bir durum diyebiliriz genel olarak dünyaya da baktığınız zaman... Bir rüyanın gerçek olması gibi bir şey bu. Serenay Sarıkaya'nın sahip olduğu popülariteye ve tabii ki güzelliğine rağmen son derece mütevazı ve sade biri olduğunu söyleyebilirim.
Haftanın konuğu
FULYA GÜNDOĞDU'NUN TERCİHLERİ
Son dönemde dikkat çeken kozmetik markalarından biri olan Fiolas'ın kurucusu Fulya Gündoğdu şık ve sofistike stiliyle de tanınıyor. Astım hastası olan oğlu için rahatlıkla kullanılabilir vücut kremleri, kolonyolar ve oda kokuları üzerinde çalışırken markasını hayata geçiren Gündoğdu ile stilini ve bu sezon dikkatini çeken trendleri konuştuk.
Pandemi bizi daha çok spor, rahat, oversize giyim modellerine yönlendirdi.
Keten takım ve uçuşan elbiseler bu sezon en beğendiğim parçalar arasında diyebilirim. Rahat spor şık kıyafetleri pandemi dolayısıyla trend haline getirdik.
Dolabımda bu sezon genel olarak beyaz mavi ve neon renklere ağırlık verdim.
Özellikle toplantılar için takım elbiseler ve spor ayakkabıların bu sezonun kurtarıcı kombini oldu.
Son dönemde en hoşuma gitmeyen trend kesinlik net olarak söyleyebilirim ki parlak taytlar diyebilirim.
Moda kazanı
DOĞAL VE ORGANİK KUMAŞ
"Az çoktur" bilinciyle hareket eden modaseverler için günlük giyime uygun koleksiyonlar hazırlayan Minimalist markası, moda dünyasında sadeleşme ve öze dönüş akımını takip ediyor. Marka, kaliteli kumaş ve organik pamuğu birleştirerek rafine bir moda anlayışını ortaya koyuyor.
PROBİYOTİKLİ SABUN
Sinoz markası uzun süreli ar-ge çalışmalarının ardından probiyotik içerikli özel bir köpük sabunu piyasaya sürdü. İçerdiği probiyotikler sayesinde derinlemesine temizlik sağlayan ürün, pandemi döneminde kolonya ve dezenfektanlarla kaybettiğimiz yararlı bakterileri vücuda geri kazandırmaya yardımcı olmayı hedefliyor.
GÜNDÜZDEN GECEYE
Aylarca evlerde geçen günlerin ardından artık hepimiz yavaş yavaş sosyal hayata adım atmaya başladık. Ve bununla beraber de bir süredir unuttuğumuz kıyafetlerimizi geri kazanmaya çalışıyoruz. Bu zorlu geçiş döneminde hepimiz için ana kurtarıcı kesinlikle elbiseler... Özellikle de gündüzden geceye taşıyabileceğimiz modeller tam olarak hayat kurtarıcı özellikte... Foxglove markası bu süreçte en dikkat çeken markalar arasında... Modern, şehirli kadını hedefleyen marka renkli ve iddialı elbise tasarımlarının olduğu bir koleksiyonu kısa süre önce piyasaya sürdü. Küçük dokunuşlarla gündüzden geceye devam edebileceğiniz, mekan fark etmeksizin, her ana uygun olan, zamansız tasarımlar; kumaş ve işçilik kalitesiyle de dikkat çekiyor.