Geçtiğimiz hafta Elmalı davası olarak karşımıza çıkan iki küçük çocuğa anne ve üvey babaları tarafından uygulanan istismar olayı hepimizin yüreğini parçaladı. Çocukların uzmanlara anlattıkları detaylar o yaşta bir çocuğun bilemeyeceği şeylerdi. Tüm bunlara rağmen cinsel istismar şüphelisi anne ve üvey babanın serbest kalmasına hiç birimiz inanamadık. İki küçük çocuğun kendilerine yönelik istismarı resmettiği çizimler de sosyal medyada dolaşıyordu. Bu çizimlerin de Çanakkale'nin Bayramiçi ilçesinde yaşanan ikiz kardeşlere yönelik başka bir istismar olayına ait olduğu ortaya çıktı. Üstelik bu olayda da şüpheliler serbest bırakılmıştı. Tüm kamuoyunun şu an beklediği adaletin yerini bulması. Hepimiz tek bir yürek olmuş, bu güzel evlatların daha güvenli şartlarda, yaşlarına uygun şekilde büyümelerini istiyoruz. Tabii, mahremiyetleri de önemli. Çocuklara dair bu kadar detayın sosyal medyada dolaşıyor olması da ayrıca üzerinde konuşulması gereken başka bir konu. Bu olaylar bize sadece kendi çocuğumuza karşı değil, etrafımızdaki tüm çocuklara karşı uyanık olmamız gerektiğini gösterdi. Peki, bir çocuğun istismara uğradığı nasıl belli olur? Çocuklarda davranış değişikliği oluşabilir mi? Hangi durumlarda, bir birey olarak şüphelenmeli ve gerekeni yapabilmeliyiz? Tüm bu sorularımızı çocuk ve ergen psikiyatristi Dr. Yelda Tan ile konuştuk. Tan: "Cinsel istismar, bir çocuğun ya da ergenin, bir erişkin tarafından cinsel arzu ve gereksinimlerini karşılamak için güç kullanarak, tehdit ya da kandırma yolu ile kullanılmasıdır. Cinsel istismar; cinsel içerikli konuşma, teşhircilik, röntgencilik, dokunma, zorla cinsel ilişki gibi çok çeşitli şekillerde gerçekleşebilir" diyor ve istismara uğrayan çocukların genelde gösterdikleri belirtileri şu şekilde anlatıyor:
İÇE KAPANMA, ÖFKE, HUY DEĞİŞİMİ OLABİLİR
İstismara uğrayan çocuğun yaşına göre göstereceği tepkiler de değişebilmektedir. Daha küçük yaşlarda örneğin kendi gelişim düzeyine uygun olmayan cinsel bilgiye sahip olduğunu gösteren belirtilerin resimlerinde, oyunlarında, davranışlarında görülmesi gibi. Örneğin cinsel içerikli resimler çizmesi, konuşmasında cinsel içeriğin artması, ortalık yerde aşırı mastürbasyon yapması gibi davranışların aniden gelişmesi uyarıcı olmalıdır.
Aynı zamanda ani huy değişikleri, çabuk sinirlenme, daha öfkeli olma, uyku, yeme içme sorunları, özellikle istismarcının yakın çevreden birisi olduğu durumlarda o kişiyle aynı ortama girmek istememe, hırçınlaşma ya da aşırı sessizleşme, kendine zarar verici davranışlarda bulunması, idrar, kaka kaçırması gözlemlenebilir.
Daha büyük çocuklarda farkındalık daha yüksek olmaktadır. İçe kapanma ya da tam tersi aşırı öfkeli olma gibi ani huy değişimleri, ders başarısında düşme, toplumdan geri çekilme, depresyon, suça yönelme gibi durumlar söz konusu olabilir.
İSTİSMARCI GENELDE YAKIN ÇEVREDEN ÇIKIYOR
"İstismara uğrayan çocuk yeterince doğru değerlendirilmeyip uygun tedavileri almazsa kendisi de bu suç davranışını başkalarına uygulayabilmektedir. İstismar ile ilgili bilgilerimiz bize istismarcının genellikle çocuğun yakın çevresinde yaşayan kişiler olduğunu göstermektedir. Bu durumda çocuğun travması daha ağır olmakta, suçluluk hisleri, dışlanacağı ve terk edileceği korkuları olayın oluşturacağı ruhsal hasarı arttırmaktadır."
MAHREMİYETİ İHLAL EDİLMEMELİ
"Aile kadar öğretmenler, yakın akrabalar aslında tüm toplum bu konuda son derece duyarlı olmalıdır. Günümüzde çoğu olgu, istismar olayını okulda öğretmenine ya da arkadaşına anlattıktan sonra belirlenebilmektedir. Böyle bir durumda paniğe kapılmadan olayı araştırmalı, adli süreçler başlatılmalı ve çocuğa çok iyi psikolojik destek verilmesi gerekmektedir. En önemli noktalardan birisi de cinsel istismarın başkaları ile paylaşılmaması yani çocuğun mahremiyetinin ihlal edilmemesidir. Cinsel istismarın travması ne kadar ağırsa, bu durumun ortalık yerde konuşulması da çocuğun ruh sağlığı açısından o kadar zorlayıcı olacaktır."
ÖZEL BÖLGELERİ ÖĞRETİLMELİ
"Cinsel istismarın önlenmesinde en önemli görev ilk başta aileye düşmektedir. Öncelikle doğru cinsel bilginin verilmesi, mahremiyet eğitimi, örneğin cinsel bölgesini çok özel olduğunu, herkesin göremeyeceğini, kendisine izinsiz dokunulmayacağını, istemediği bir şeye maruz kaldığında en azından ortamdan kaçması gerekirse bağırması gerektiği ve bu durumlarda çocuğun yanında olunacağı bilgisi verilmelidir."