Kışın İstanbul'da, Uludağ'da, yazın Büyükada'da, Kuşadası'nda, Bodrum'da... 1980'li ve 1990'lı yıllarda gece hayatının kalbinin attığı yerlerde hep onların isimlerini duyduk. Kimi zaman aynı kulüpte setin başına geçtiler, kimi zaman rakip oldular. Çalacakları kulübe giderken plaklarını kasalarla taşırlardı. Çaldıkları plakları görmek, şarkıların adını öğrenmek için müzik tutkunları DJ kabininin önünde türlü şekillere girerdi. Aralarındaki en büyük rekabet konusu, en son çıkan plakları yurt dışından en önce getirtip ilk olarak çalmaktı. Kendilerinden sonra gelen kuşaklara ilham kaynağı olan dönemin efsane DJ'leri bu yaz DJ Salih Saka'nın hayata geçirdiği The Good Fellas serisi kapsamında aynı yerde setin başına geçiyorlar. Salih Saka, Cüneyt Kurt, Suat Ateşdağlı, Aydın Katırcıoğlu, Memo Garan, Tarık Koray, Niso Adato, Engin Yelkenci ve Alpay Kral'ın performanslarını her Perşembe The Marmara Bodrum'da dinleyebilirsiniz. Efsane isimleri bir arada bulunca biz de fırsatı kaçırmadık ve bir bölümüyle DJ'lik üzerine kısa sohbetler gerçekleştirdik.
GOOD FELLAS PERFORMANSLARI
- 8 Temmuz Suat Ateşdağlı
- 16 Temmuz Aydın Katırcıoğlu
- 22 Temmuz Salih Saka
- 29 Temmuz Memo Garan
- 5 Ağustos Tarık Koray
- 12 Ağustos Cüneyt Kurt
- 19 Ağustos Salih Saka & Niso Adato
- 26 Ağustos Engin Yelkenci
- 2 Eylül Alpay Kral
- 9 Eylül Aydın Katırcıoğlu
SALİH SAKA
Önceliğiniz iyi müzik çalmak olsun
Saka, aynı zamanda projenin de mimarı. Serinin nasıl doğduğunu şöyle anlatıyor: "The Marmara Grubu'nun COO'su Ata Eremsoy'dan bir telefon aldım. Bana 'Salih, bu yaz için bize 80'ler partisi yapar mısın?' diye sordu. Ben de '80'ler nedir? Bana ne ifade ediyor?' üzerine biraz beyin jimnastiği yaptım. Ve Bodrum'da, İstanbul, Büyükada, Kuşadası ve Uludağ gece hayatının en güzel anlarını tekrar yaşamak ve yaşatmak istedim." Saka, 1980'li ve 1990'lı yıllarda müziğe ulaşmak için fiziksel olarak üretildiği yere yolculuk yapmak gerektiğini vurgularken bu yolun uzun ve masraflı olduğuna dikkat çekiyor: "Bugün müzik parmaklarınızın ucunda, üstelik makul fiyatlara. Tabii ki o zaman bulmak ne kadar zorsa çalmak o kadar kolaydı. Bugün ise ulaşmak çok kolay fakat içlerinden seçmek, bulmak ve kendinizi ifade edecek şekilde müzik çalmak çok zorlaştı." Saka'nın DJ adaylarına tavsiyeleri ise şöyle: "Birisi gibi olmaya çalışmamalı, müziği dinlerken o müzikle akmalı, çok çalışmalı, çok dinlemeli. Dinleyenlerle mutlaka göz teması kurmalı. Mix yapmayı değil, iyi müzik çalmayı öncelik olarak benimsemeli. Sonrasında özgün mix tekniğini bulup o teknikte ilerlemeli. Dürüst, entelektüel olmalı, okumalı, seyretmeli..." Saka, DJ'liğin hayatta ona ne öğrettiğini ise şöyle özetliyor: "Bir yere varmaya çalışmayı bırakıp yolculuğun tadını çıkartmayı..."
NISO ADATO
Plaklar yurt dışından gelirdi
"O gün kullanılan Technics 1210 MK2 efsane pikaplar, bugün hâlâ varlar. Bu da plak ve pikap güzelliğinin bütün yeni teknolojilere rağmen vazgeçilemez olduğunu gösteriyor" diyerek başlıyor sözlerine. Günümüzle 80'li yılların farkını ise şöyle anlatıyor: "O zamanlar plakların temin edilmesi pek kolay değildi. Londra, Paris, New York'ta plak alabileceğiniz, DJ'lere özel çok iyi dükkanlar vardı. İmkanı olanlar oradan, olmayanlar Türkiye'ye plak getiren aracılardan alırdı. O dönem ritimleri birbirine yakın olan parçaları bilmek ve ritim tutturarak geçiş yapmak tamamen tecrübe ve beceri gerektirirdi. Bugün bilgisayar ortamında bütün arşivinizi BPM'e göre sıralamak ve bilgisayar yardımı ile ritim tutturmak çok kolaylaştı. Bir diğer çarpıcı fark da müziğin taşınabilmesi. Eskiden bir yerde müzik çalınması gerektiğinde kasalar dolusu plak taşınırdı. Şimdi cebinize atacağınız bir USB ile bütün arşivinizi istediğiniz yere götürebilirsiniz."
CÜNEYT KURT
45 yıldır kabinden çıkmadım
Serinin ilk performansını Cüneyt Kurt gerçekleştirdi. Kurt, teknoloji sayesinde müziğe ulaşmanın kolay olmasını hem iyi hem de kötü bir gelişme olarak değerlendiriyor: "İnternet vasıtasıyla DJ adayları artık her şeye rahatlıkla erişebiliyor. Bu durum zamandan tasarruf ettiriyor ama gerçek anlamda eğitim alan adayların sayısı az. Bizim zamanımızda internet ve telefon yoktu. Öğrenmek için hep emek harcamamız gerekirdi. Şanslıydık, abilerimizden öğrendik çoğu şeyi... Şamdan'ın kurucularından, rahmetli Ahmet Çapa benim hocamdı. Ondan aldığım eğitim, parayla alınabilecek bir eğitim değildi. 45 yıllık tecrübemde mekan sahibi olmama rağmen hiç kabinden çıkamadım. Herkes beni kabinin içinde görmek isterdi. Hâlâ da bu şekilde devam ediyor." Kurt'un genç DJ adaylarına tavsiyeleri ise şöyle: "Çok müzik dinleyip, tüm müzik türlerini öğrenmeleri lazım. En önemlisi İngilizce bilmeleri gerek. Yabancı DJ'leri, radyoları takip etmeliler."
AYDIN KATIRCIOĞLU
Eğlenceli bir playlist yapacağım
Aydın Katırcıoğlu da kendi dönemlerinde plakları tanıdık vasıtasıyla yurt dışından getirttiklerini, ekipmanları analog olarak kullandıklarını anlatıyor. Katırcıoğlu'na The Good Fellas gecesi için nasıl bir set hazırladığını soruyoruz. "Ben genelde görüp hissederek çalarım. Tabii o gün 80'ler, 90'lardan herkesin sevdiği şarkıları günümüze uyarlayarak güzel eğlenceli bir playlist yapacağım" yanıtını veriyor. İyi bir DJ'in iyi bir müzik kulağı olması gerektiğini belirten Katırcıoğlu, dünya insanı olmayı, insanları analiz etmeyi DJ'lik sayesinde öğrendiğini de sözlerine ekliyor.