Geçen yıl tüm dünyada 435.9 milyon kişi espor etkinliklerini izledi. Sektörle ilgili pazar araştırması yapan NewZoo'nun rakamlarına göre bir önceki yılla karşılaştırıldığında yüzde 10 büyüme görüldü. Aynı dönemde espordan elde edilen gelir de sponsorluklarla birlikte 947 milyon dolara, yani yaklaşık 1 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın 2023'te 1.6 milyar doları bulması bekleniyor.
Video oyunu oynamak uzun süre eğlenmek için yapılan, bir boş zaman aktivitesi olarak görüldü. Oyuncular ellerinde bir kase dolusu mısır gevreği, üzerlerinde eşofmanla ekran başında saatler geçiren gençler olarak resmedildi. Oysa ki günümüzde milyonlarca dolarlık turnuvaları yapılan, kendi ligleri. takımları olan profesyonel bir alan. Bu sektörün en önemli aktörleri elbette esporcular. Bu alanda kariyer yapan esporcular da tıpkı futbolcular, basketbolcular gibi profesyonel bir yaşam sürüyor. Farklı takımlara transfer oluyor, başarıları arttıkça gelirlerini de artırıyorlar. Ama başarı kolay gelmiyor. Azimli ve disiplinli olmaları gerekiyor. Sosyal yaşamdan, aileleriyle geçirecekleri zamandan fedakarlık yapıyorlar. Çünkü en iyiler arasında yer almak, iyi para kazanabilmek için sürekli kendini geliştirmek şart.
Esporcuların nasıl bir hayat yaşadıklarını daha yakından öğrenmek için League of Legends oyuncusu dört Türk isimle konuştuk. Oyun dünyasında Closer, Armut, Broken Blade ve Gilius olarak tanınan bu dört ismin özelliği gösterdikleri başarı sonrası ülke sınırlarını aşıp dünyanın iddialı takımlarına transfer olup kariyerlerine orada devam etmeleri. Söyleşiler için önce her oyuncunun bağlı olduğu kulübün yetkililerinden izin aldık. Zoom üzerinden yaptığımız görüşmeleri de sporcuların günlük çalışma saatleri dışında kalan zaman diliminde gerçekleştirdik.
CAN ÇELİK (Closer)
İŞE GİDER GİBİ OFİSE GİDİP OYUN OYNUYORUZ
22 yaşında. 2019'da ABD'deki Golden Guardians takımına transfer oldu. Geçen yıl ise yine ABD'nin iddialı takımlarından 100 Thieves'e katıldı. Los Angeles'ta yaşıyor.
- Oyun oynamaya ne zaman başladınız?
- Çocuk yaşlarda eğlenmek için oynuyordum. Zamanla iyi oynadığımı fark ettim. İyi oynamaya başlayınca bir arkadaş grubuna dahil oluyorsunuz. Birlikte küçük çaplı turnuvalara katılıyorsunuz. O turnuvalarda başarılı olunca takımlar sizi fark edip transfer teklifinde bulunuyor. Ben de bu şekilde başladım.
- Aileniz oyun oynamanızı nasıl karşıladı?
- Annem öğretmen, başta kabul etmesi zor oldu. Ama her zaman beni destekledi. Başta ben de bilmiyordum oyun oynamanın benim için bir kariyere dönüşeceğini... Ama oyun oynuyor gibi görünsem de yaptığım işe hep saygı duydum, çok çalıştım.
- Bir esporcunun kariyerini okuluyla birlikte yürütmesi zor mu?
- Okulla birlikte yürütmek zor. Üniversiteyi kazandım ama gidemedim. En başta saatler çakışıyor. Antrenmanlar sabah 11.00'de başlıyor, akşam 17.00-18.00 gibi bitiyor. Memur olsam eve geldiğimde dinlenebilirim ama ben evde de antrenman yapıp kendimi geliştiriyorum. Çünkü bütün oyuncular böyle yapıyor.
- Yurt dışından transfer teklifi gelmesini bekliyor muydunuz?
- Türkiye'deki takımımla Türkiye ligini kazandıktan sonra Almanya'da gerçekleşen dünya şampiyonasına gittik. İyi oynadığımı biliyordum. Transfer teklifleri gelince ABD'yi tercih ettim. Kariyer olarak en yükseğini seçmek istedim. Korkularım, endişelerim oldu ama bunu da kurduğum arkadaşlıklarla giderdim. Takımlar beş kişilik, beş tane arkadaşınız varmış gibi düşünebilirsiniz. Tek sıkıntım kültürel farklılıklar, yemekler ve ailemden, arkadaşlarımdan uzak kalmak oldu. Ama neyse ki odaklanabileceğim bir işim var.
- Bir gaming house'da mı kalıyorsunuz?
- Bize ait apartmanlarda kalıyoruz. Sabah işe gider gibi ofisi gidip 10.00'da oyun oynamaya başlıyoruz.
- Fiziksel ve zihinsel olarak sağlıklı kalmak için neler yapıyorsunuz?
- Takımımızda mental koçumuz var. Aslında oyun oynarken bedenimizden çok beynimizi yoruyoruz. Yemeklerimizi özel şefimiz yapıyor. Sağlıklı besleniyoruz. Her sabah antrenman öncesi egzersiz yapıyoruz. Esneme hareketlerimiz var.
- Boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Oyun oynamıyorsam, oyun oynayanları izliyorum. Pandemi nedeniyle ABD'yi çok fazla gezip göremedim.
- İyi para kazanıyor musunuz?
- Ailemden uzaktayım, okuluma devam edemiyorum. Bunlar hep risk. Bu yüzden kazandığım parayı hak ettiğimi düşünüyorum. Yatırım yapıyorum. Birikimimle anneme ev almayı düşünüyorum.
- Oyunlara çıkmadan önce gerçekleştirdiğiniz bir ritüel var mı?
- Aramızda motivasyon konuşması yapıyoruz. Birbirimize gaz veriyoruz.
- Oyun oynamayı bıraktığınızda ne yapmayı planlıyorsunuz?
- Şimdiden Twitch'te yayın açıyorum. Youtube'a içerik sağlıyorum. Bunlara zaman ayırmak kolay değil ama geleceğimi de düşünüyorum. Bu alanlarda kariyerime devam edebilirim.
İRFAN BERK TÜKEK (Armut)
TÜRK ESPORCULAR OLARAK DİKKAT ÇEKİYORUZ
22 yaşında. Geçen yıl Avrupa'nın iddialı İspanyol takımı MAD Lions'a transfer oldu.
- Yurt dışında bir takımda oynamanın ne gibi farklılıkları var?
- Avrupa liginde oynuyorum. Büyük bir lig. Çok iyi oyuncular var. Rekabet de daha fazla. Benden daha iyilerinin olduğunu bilmek bana da güç veriyor.
- Esporcu olmanıza aileniz başta karşı çıktı mı?
- Abim bilgisayar oyunları oynadığı için ben de beş yaşımdan itibaren oynamaya başladım. Ailem başta karşı çıktı. "Hayır, olmaz, dersini çalış" dediler. Evin içinde çok savaş verdim. Mouse'umu alıyorlar, wifi'i kapatıyorlar, odaya kilitliyorlardı. Sonra bir süre oyun oynamaya ara verdim. Üniversitede bilgisayar mühendisliği bölümünü kazandım. Ama üniversite hayatının bana göre olmadığını gördüm. Sonra tekrar oyun oynamaya başladım. Başarılı olunca ailem de mutlu oldu.
- Nerede kalıyorsunuz?
- Burada iki takım arkadaşımla birlikte bir apartmanda kalıyorum. Zaten sekiz-dokuz saatimiz dfiste geçiyor.
- Bir beslenme ve fitness programınız var mı?
- Diyetisyenimiz ve spor hocamız var. Haftada iki gün spor yapıyoruz. Ayrıca her gün uyguladığımız esneme hareketleri var. Salata ve sebze ağırlıklı besleniyoruz. Şekerli yiyecekleri çok az tüketiyoruz.
- Oyun oynarken el ve zihin koordinasyonu çok önemli. Onu güçlendirmek için neler yapıyorsunuz?
- Reflekslerimizi geliştirmek için toplarla çalışıyoruz. Ayrıca her maç ve antrenman öncesi 10 dakika meditasyon yapıyoruz.
- Esporcuların kariyeri sizce de kısa mı sürüyor?
- Espor stres anlamında oyuncuyu yıpratan bir kariyer. Saçlarım şimdiden beyazladı. Hiçbir zaman işler yolunda gitmiyor, mutlaka bir sıkıntı çıkıyor. Ama kazandığınız zaman duyduğunuz haz bambaşka. Onun için seviyorum işimi. Bu arada 10 yıl oynayan esporcular var. Ben de sonrasında yayın yapmaya devam etmek istiyorum.
- Türk sporcular yurt dışında dikkat çekiyor mu?
- Özellikle bu sene dikkat çekiyoruz. Çünkü yurt dışındaki oyuncular olarak iyi performans sergiliyoruz. Türkler de bizi destekliyor. Sizi destekleyenlerin olduğunu bilmek güzel.
- Türkiye ile ilgili neleri özlüyorsunuz?
- En çok yemekleri özlüyorum. Trafiği hiç özlemiyorum.
SERGEN ÇELİK (Broken Blade) (Gilius)
ZARARLI MADDELERDEN UZAK DURUYORUZ
Alman kulübü Schalke 04'te iki esporcumuz bulunuyor. Sergen Çelik 21, Erberk Demir 24 ise yaşında.
- Oyun oynamaya nasıl başladınız?
- Sergen: İki abim var. Oyun oynamayı onlardan öğrendim. League of Legends'ı (LoL) 11 yaşımdan beri oynuyorum.
- Erberk: Ben de abim sayesinde öğrendim. LoL oynamaya 13-14 yaşında başladım. Üç yıl sonra da profesyonel oldum.
- Aileniz destekledi mi?
- Sergen: Annem derslerimi yapmadan oyun oynadığım için kızıyordu. Evde tek bilgisayar vardı ve abimler de oyun oynamak istiyordu. Bu yüzden çok kavga çıkıyordu. En küçük olduğum için sözüm de geçmiyordu. Ama oyunlarda iyi olduğumu görünce beni rahat bıraktılar.
- Siz Almanya'dan Türkiye'ye geldiniz değil mi?
- Sergen: 17 yaşımda profesyonel olduğumda Galatasaray'da oynamak için Türkiye'de yaşamam gerekiyordu. Annem yaşım küçük olduğu için başta hiç istemedi. Ama sonra izin verdi.
- Yurt dışına transferiniz de uluslararası turnuvalarda dikkat çekmenizin ardından mı gerçekleşti?
Erberk: Reytinglerim yüksek olunca dikkat çektim. İlk olarak 17 yaşımda bir İspanyol takımına transfer oldum. .
- Nerede kalıyorsunuz?
- Sergen: Gaming house var ama tek başına yaşamak istersen buna da karşı çıkmıyorlar.
- Özel bir fitness programınız var mı?
- Erberk: Antrenman öncesi esneme hareketleri yapıyoruz. Zihinsel gelişim için ve konsantrasyonu güçlendirmek için satranç oynayanlar da var. Alkol ve zararlı maddelerden uzak duruyoruz. Uykumuza dikkat ediyoruz.
- Takım içinde İngilizce konuşuyorsunuz değil mi?
- Sergen: Evet, İngilizce bilmek önemli. Bir ara bazı takımlar çok başarılı Koreli sporcular transfer ettiler ama onların İngilizceleri iyi olmadığı için iletişim problemleri yaşandı. - Günde kaç saat oyun oynuyorsunuz? Sergen: Antrenmanlar beşaltı saat sürüyor. Ardından üç-dört saat daha çalışıyoruz. Ama sürekli de çalışmamak gerekiyor. Arada kendini rahatlatmalısın. Film izlemeli, dışarı çıkmalısın.
- Pandemi sosyal yaşamınızı etkiledi mi?
- Erberk: Normalde arkadaşlarımla zaman geçirmeyi severim. Kız arkadaşımla restorana, sinemaya gideriz. Pandemi de bunları yapamadım. Ben de yogaya başladım. Meditasyon yapıyorum. Kız arkadaşımla evde film izliyoruz.
- Gün içinde zamanınızın çoğunu oyun oynayarak geçiriyorsunuz. Bu özel ilişkilerinizi etkiliyor mu?
- Erberk: Kız arkadaşım beni çok göremediği için şikayetçi.
- İyi para kazanıyor musunuz?
- Sergen: Bu sektörde çok iyi para kazanılabiliyor. Normal bir işle karşılaştırıldığında kazancımız çok fazla. Tıpkı futboldaki gibi... Büyük sponsorların ve daha fazla izleyicinin gelmesi gelirleri de artırdı.
EN ÇOK KAZANAN ÇİNLİLER
Dünyanın en çok kazanan esporcularına Çin ev sahipliği yapıyor. Çin'i ABD ve Kore izliyor. 41 Çinli oyuncunun kazandığı toplam para ödülü 41 milyon 812 bin 63 dolar. Yani her Çinli oyuncu ortalama 1 milyon dolar kazanıyor.
Çin'de yıllık ortalama maaş ise yaklaşık 10 bin dolar. Yani normal bir işte çalışan Çinli'nin bir esporcuyla aynı parayı kazanması için 98 yıl çalışması gerekiyor.
Öte yandan bir esporcunun kariyer süresi ise oldukça kısa. En başarılı 200 esporcudan sadece yüzde 14'ü, 30 yaşın üzerinde. Yüzde 72'si ise 20'li yaşlarda. En yaşlı esporcu TaZ 34 yaşında.