Son dönemde okuduğum pek çok yazı çocuklarda ergenliğe giriş yaşının düştüğünü gösteriyordu. Öyle ki, araştırmalar ergenliğe giriş yaşının kızlarda 8, erkeklerde ise 9 yaşına kadar gerilediğini söylüyor. Bir anne olarak bu araştırma sonuçları beni tedirgin etti. Çünkü bu aynı zamanda çocukluk çağının doyasıya yaşanamaması anlamına da geliyor.
Peki, aileler çocuklarının erken ergenliğe girdiğini nasıl anlayacak? Buna neler sebep oluyor ve önlemek mümkün mü? Tüm bu soruların cevabını Medipol Üniversitesi Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nalan Karabayır'dan aldık.
- Son beş yılda çocuklarda ergenlik vakalarının yüzde 42,3 arttığına dair araştırmalar var. Sizin de bu konuyla ilgili son yapılan araştırmalara dair bize aktaracağınız bilgiler var mı?
- Ergenlik yaşı giderek erken yaşlara kaymaya başladığı doğru. Kız çocuklarında 8-13, erkek çocuklarda 9 -14 yaş alt sınır. Danimarka'da yapılan bir çalışmada kız çocuklarının annelerinden 3,6 ay daha erken adet görmeye başlamıştır. Ülkemizde yapılan çalışmada ise annelerine göre bir yıl daha erken adet görmeye başlıyorlar.
- Ebeveynler çocuklarının erken ergenliğe giriyor olabileceğini nasıl anlayabilirler? Kız ve erkek çocuklarda hangi belirtiler ortaya çıkar ve hangi yaş aralığı için erken ergenlik diyebiliriz?
Kız çocuklarda 8, erkek çocuklarda 9 yaş öncesi ergenlik belirtilerinin başlaması erken olarak değerlendiriliyor. Kız çocukta meme gelişiminin başlaması, erkek çocuklarda testis volumünün artması ergenliğin ilk bulgularıdır.
OBEZİTE RİSK FAKTÖRÜ
- Son yıllarda çocukların erken ergenlik yaşamasının sebepleri nelerdir?
- Ergenlikte erkene
kaymanın nedenleri
arasında başta yaşam
koşullarının iyileşmesi
gelmektedir.
Şişmanlık ve çevresel
etmenlerin
(gıdaların içinde
bulunan hormon
ve katkı maddeleri,
kullanılan
plastik malzemeler
ve oyuncakların
içindeki hormon
benzeri etki oluşturan
kimyasallar, fitoöstrojenler,
böcek zehirleri ve diğer
kimyasal maddeler) de etkili
olabildikleri bildirilmektedir. Yağ
dokusunun artması ergenlik
ile ilişkili bulunmuştur.
Ayrıca fazla protein
tüketilmesi de ergenlik yaşının
erkene kaymasında
önemli bir faktördür.
Bıldırcın yumurtası
gibi protein içeriği
yüksek besinler, östrojen hormonuna
benzer maddeler içeren ada çayı
gibi bitkisel ürünler erken ergenlik
açısından risk oluşturduğu bilinmektedir.
HARAKETLİ YAŞAM ÖNEMLİ
- Çocukların zamanında ergenlik yaşaması için ailelerin yapabileceği şeyler var mıdır? Önlemek için neler yapılabilir?
- Fazla miktarda protein, karbonhidrat
içermeyen sağlıklı beslenme ve hareketli
yaşam ile obezitenin önlenmesi, kimyasal ve katkı
maddelerinden mümkün olduğunca kaçınılması
önemlidir. Ayrıca çocuklar bıldırcın yumurtası,
ada çayı tüketmemelidir.
ÇOCUĞUN İÇ DÜNYASINA YOLCULUK
Bana gelen maillerde en çok sorulan sorulardan biri oyun terapisi ile ilgili. Öncelikle oyun çocuğun dünyasıdır. Kendilerini ifade etmenin de bir yoludur. Bu sebeple oyun terapisinde bir uzman eşliğinde çocuğun iç dünyasına yolculuk yapılarak, mevcut problemler tespit edilir. Çoğunlukla çocuk odadaki oyuncaklarla doğal olarak oynamaya başlar. Ya da daha önceden uzmanın belirlediği bir kurgu olabilir. Peki, hangi problemler için oyun terapisi kullanılır? Anneye yapışıklık, saldırganlık ve öfke nöbetleri, parmak emme, tırnak yeme, konuşmada gecikme, dikkat sorunları, okumada gecikme, tuvalet sorunları, uyku ve yeme problemleri gibi pek çok sorunu çözmek için oyun terapisi yöntemine başvurulabiliyor.
EĞLENEREK STEM EĞİTİMİ
STEM eğitimi de bana gelen diğer önemli sorular arasında. Aslında okul müfredatlarında da bu içerikler mevcut. Ancak okul öncesi çocukları için benzer eğitimlere başlamak isteyenler var aramızda. Sanırım kızımla birlikte yaptığımız STEM tabanlı etkinlik kitapları paylaşımım bu soruların gelmesinde etkili olmuş. Öncelikle STEM'in ne olduğuna kısaca değineyim. STEM, İngilizce olarak fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik kelimelerinin baş harflerinin birleşimi ile oluşmuş bir kelime. Eğer çocuklarınızda bu alanlara dair bir öğrenme ihtiyacı belirtisi duyuyorsanız, pek çok STEM etkinlik kitabı çeşiti var. Üstelik farklı seviyelere de hitap ediyor. Başlangıç seviyesinden başlayarak içindeki problemleri çözerek bu alana giriş yapabilirsiniz. Oldukça eğlenceliler... Çocukları sıkmadan ara vererek ilerleyebilirsiniz. Tabii, bunları ders çalışıyor gibi değil de, oyun oynuyor, birlikte etkinlik yapıyormuş gibi hareket etmeniz önemli.
NADİR KAHRAMANLAR ARAMIZDA
Geçtiğimiz hafta katıldığım bir çevrim içi toplantıda hem bir anne hem de bir gazeteci olarak ilgimi çeken bir çok nokta oldu. Mesela nadir görülen hastalıklarla mücadele eden bir çok çocuğumuz var.
Avrupa İnsan Genetiği Dergisi'nin araştırmasına göre dünyada 6 binden fazla nadir hastalık bulunuyor. Nadir hastalıkların yüzde 72'si genetik olarak aileden çocuklarına geçerken, yüzde 70'i çocukluk çağında ortaya çıkıyor. Hastalıkları dışında toplumsal olarak da akran zorbalığına maruz kalan çocuklar aynı zamanda sosyalleşme noktasında büyük problemler yaşıyor.
İşte biz de bir farkındalık projesine tanık ve dahil olduk. Nadir-X çizgi romanı, hem hastalıkları topluma tanıtmak hem de bu dışlanmayı önlemek için yola çıkılan bir farkındalık projesi... Bu romanın satışından elde edilecek gelirin bir bölümü hasta derneklerine bağışlanacak.
Kitapta, Kistik Fibroz, Sistinozis ve DMD hastalığı ile mücadele eden üç çocuğumuzun kahramanlık hikayeleri anlatılıyor. Uzman psikolog ve pedagogların da danışmanlık verdiği kitabı satın alarak nadir hastalıklarla mücadele eden çocuklara destek verebilirsiniz.