Üstat Rasim Öztekin, lise yıllarında tiyatro yapmaya başlasa da hedefinde gazeteci olmak vardır. Hatta İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'na gider. Lakin aldığı eğitimden pek memnun kalmaz ve lise yıllarında başladığı oyunculukta karar kılar. Ama ne tesadüf ki sinemaya başladığı Artun Yeres'in Bir Günlük Aşk filminde bir gazeteciyi oynar. Yılmaz Zafer, Derya Arbaş, Kemal İnci'nin rol aldığı filmde bir foto-muhabirini canlandırır. Kulağında walkman, renkli tişörtleri ile havalı bir foto-muhabirdir hem de... Eee serde gazetecilik eğitimi olduğu için fotoğraf makinesini de doğru tutar. (Genelde yanlış tutulur Türk sinemasında).
Rol gereği gazeteci olur da okur olmaz mı? Rasim Öztekin'i bulmaca düşkünü bir okur olarak Ertem Eğilmez'in efsane filmi Arabesk'te izleriz. Şener'in hastanedeki oda arkadaşıdır. Elinde SABAH gazetesi, Şener'e bulmaca soruları sorup sürekli "Terkedildim" cevabını alınca az biraz çıldırır. Sonra da "Terkedildim, terkedildim" diyerek odadan kaçar. Ve filmle özdeşleşen şarkının dilimize pelesenk olması biraz da onun sayesindedir.
TERSİNE DÜNYA'NIN YILDIZI
Üstadın vefatı sonrası onun sinema macerası anlatılırken 2000'ler öncesi filmleri pek hatırlanmadı. Ne Arabesk ne de Bir Günlük Aşk. Oysa o dönemden iki film daha var ki es geçilirse haksızlık olur. İlki Erdoğan Tokatlı'nın 72. Koğuş, ikincisi de Ersin Petav'ın Tersine Dünya. 72. Koğuş'ta, Öztekin meydancı Bobi'dir. Öztekin'in, uyanık, hapishane dünyasının kurallarını çözdüğü için eli ayağı uzun olan Bobi'deki performansı unutulacak gibi değildir.
Ersin Pertav'ın Tersine Dünya'sının kanımca yıldızlarından biridir Rasim Öztekin. Kadınlarla erkeklerin toplumsal rollerinin değiştiği filmde o da evinin erkeği olan Süleyman'ı oynar. Bitirim karısı hapse girince iki çocuğunu bakmak zorunda kalır. Erkek güzeli olduğu için sürekli sıkıştırılır kadınlar tarafından. Namusuyla iş bulup çalışmak ister ama kadın hakimiyetindeki dünyada buna izin verilmez.
Bir dönem çok tartışılan Vicente Aranda'nın yönettiği Türk Tutkusu ve Sinan Çetin'in akıllara ziyan filmi Bay E'de rol aldıktan sonra uzun süre film çevirmeyen Rasim Öztekin, 2000'li yıllarda sinemaya ağırlık verir. Aslında G.O.R.A.'daki Bob Marley Faruk onun sinemaya dönüş filmidir. Arkasından kadim dostu Ferhan Şensoy ile birlikte oynadığı Şans Kapıyı Kırınca ve Pardon gelir. Lakin bu filmlerde demir parmaklıkların arkasına düşer. Uzaylılar tarafından kaçırılmış olsa ve başka bir gezegende hapis hayatı yaşasa da Bob Marley Faruk halden anlayan biridir. Fakat işlemediği bir suçtan dolayı hapis yatan Pardon'daki Muzo bir o kadar agresif ve sinirlidir.
ŞENER ŞEN İLE İKİNCİ BULUŞMA
Çok sevdiği oyunculardan Şener Şen ile Arabesk'ten yıllar sonra Kabadayı'da buluşur Öztekin. Sırası geldiğinde atar imzasını sahneye... Mandıra Filozofu, başrol oynadığı ender filmlerden biridir. Zengin iş insanı Cavit rolünde ustalığını konuşturur.
Sonrasında tabii Düğün Dernek serisi, Klavye Delikanlıları, Dijital Esaret, Baba Parası gibi pek çok filmde oynadı Rasim Öztekin. Ve göründüğü her sahneye imzasını atıp geçti... Yakın tarihli filmler olduğu için bu filmlerdeki rollerinin hatırlanması doğal. Ama 2000'ler öncesi filmleriyle birlikte değerlendirildiğinde Rasim Öztekin, aslında sinemamızda 'yardımcı rollerdeki ustalar' geleneğinin önemli temsilcilerinden biri oldu hep.