Tamam kar topu oynamak, kardan adam ya da kadın yapmak eğlenceli ama karla mücadele ederek yaşam sürmek de hiç kolay değil. Malum hafta içi Türkiye kara teslim olunca kar altında yaşamanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha hatırladık.
Peki bu mücadele, geçmişten günümüze beyazperdeye nasıl yansımış?
Karlı filmler deyince tabii ki ilk akla gelen Yol filmi... Yılmaz Güney'in senaryosunu yazdığı ve Şerif Gören'in çektiği Altın Palmiye'li filmde Seyit Ali (Tarık Akan) ile Zine'nin (Şerif Sezer) karlar altında yaptıkları uzun yolculuk unutulacak gibi değildir. Karakterler arasındaki ilişkiyi ters-yüz eden ve Seyit Ali'nin Zine'yi öldürme kararından vazgeçmesini de sağlayan vicdani bir unsurdur kar aynı zamanda.
Şerif Gören'in karla imtihanı Yol ile sınırlı değildir. Derman (1984) ve Katırcılar (1987) neredeyse tamamı karlar altında çekilen, Türkiye'nin Doğu'sunda geçen iki Gören filmidir. İki filmde de kar altında yaşama konusunda ustalaşmış yöre insanıyla, kara kış deneyimi az olan şehirli kadınların hikayesi ele alınır. Kar her şeyin üzerine örten bir unsurdur ama karakterleri bir araya getiren ve kendi gerçeklikleriyle yüzleşmelerini sağlayan da yine kardır.
Cevat Fehmi Başkut'un oyunundan uyarlanan 1965'te Nejat Saydam'ın yönettiği Buzlar Çözülmeden ve Kartal Tibet'in 1986'da çektiği Deli Deli Küpeli filmlerindeyse kar, kasabada toplumsal ilişkilerin ve iktidarın yeniden düzenlenmesinin en önemli aracı olarak kullanılır. Akıl hastanesinden kaçıp bir köye sığınan iki zatın, yeni atanan kaymakam ve yardımcı olduğu düşünülür. Onlar da bu görevi oynayıp kasabaya bir anlamda adil düzeni getirirler.
Erden Kıral'ın Hakkari'de Bir Mevsim yine karla açılan filmlerdendir. Bir öğretmen kara kışta çıkagelir köye. Sürgün edilmiştir aslında ve pek de bilmediği bir dünyanın içine düşmüştür ve karlar altındaki o dünyayı keşfeder...
Karın insanlar için nasıl bir çileye dönüştüğünü en iyi anlatan filmlerden biri de doğayla insanın mücadelesinin öne çıktığı Mustafa Kara'nın Kalandar Soğuğu filmidir.
KARS'TAN KIŞ MANZARALARI
Kar deyince sinemamızda Kars akla gelir. Reha Erdem'in Kosmos, Uğur Yücel'in Soğuk, Faruk Hacıhafızoğlu'nun Kar Korsanları son yıllarda Kars'ı mesken tutan ve karlar altında geçen filmlerden. Farklı hikayeler anlatsa da kar, yönetmenlere filmlerinde bir masal atmosferi yaratmalarına yardımcı olur.
İSTANBUL KARLAR ALTINDA
Karlar altındaki İstanbul'u sinemaya en iyi yansıtan film, Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği Uzak'tır. Sert geçen İstanbul kışının nimetlerinden yararlanan yönetmen, filmin atmosferine ve anlatısına önemli katkı sunan karlı İstanbul manzaralarını tipi varken çeker.
Ceylan'ın karı kullandığı bir başka filmi ise Altın Palmiyeli Kış Uykusu'dur. Kapadokya'dan bir aydın portresi çizen Ceylan, kara kışın sert koşulları ile karakterlerinin köşeli fikirleri arasında bir bağ kurar.
TARİHTEN BEYAZ SAYFALAR
120, Eve Dönüş Sarıkamış 1915 ve Beyaz Hüzün... Bu üç filmin ortak noktası sadece karlar altında geçen hikayeler anlatması değildir. 1. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin Doğu illerinde yaşanan mücadeleyi beyazperdeye taşırlar. Ve bu mücadelenin çetin kış koşullarında nasıl verildiğini de anlatarak yakın tarihimizin karla kaplı sayfalarını yıllar sonra hatırlamamızı sağlarlar.