İzleyenleri yüzyıllar öncesine götüren; setiyle, hikayesiyle, oyunculuklarıyla, kostümleriyle, deri ve zırh tasarımlarıyla sadece Türkiye'de değil dünyada ilgi uyandıran Kuruluş Osman dizisi adından her gün başka bir yönüyle söz ettiriyor. atv'nin başarılı dizisinin o kadar çok gizli kahramanı var ki, işte Murat Boncuk da bunlardan biri. Dizinin deri tasarımı, kolçakları, zırhları ona emanet. Anlı şanlı savaşçıların, alplerin derimetal alaşımlı zırhları onun elinden çıkıyor.
Boncuk'un hikayesi ise oldukça ilginç. Kendisi aslında eski bir kıspet ustası. Yağlı güreşçilerin kıyafeti kıspete ilgi duyması ise çocukluğundan başlıyor. İzmir Karşıkaya'da büyüyen Murat Boncuk'un babası fırıncıymış. Eve bol miktarda, hatta balya balya gazete getirirmiş. Fırın ateşini tutuşturmak için kullandığı gazetelerden arta kalanlar her gün evlerine girermiş. Boncuk da daha o dönemlerde sıkı bir gazete okuru olmuş. Yaşıtları sokakta oynarken Boncuk gazete haberleri okuyarak büyümüş. Yine o dönemlerde bir gazete röportajı dikkatini çekmiş. Ünlü kıspet ustası İrfan Şahin'le yapılan bir röportajmış bu. Çocukluğundan beri farklı işlere ilgi duyan Boncuk bu röportajdan sonra kıspet ustası olmaya heveslenmiş. Hem de ne heveslenmek... Dedesinden her zaman maddi manevi destek gören Boncuk bu konuda da kendisinden destek almış ve Çanakkale Biga'daki İrfan Usta'nın yolunu tutmuşlar. Bu arada Boncuk, sırf kıspet işini öğrenmek için ilçelerindeki yağlı güreş kulübüne kaydolmuş. İrfan Usta'ya gidip kendisi için bir kıspet yapmasını istemiş ve yaparken de izlemiş. Sonra ara ara İrfan Usta'nın yanına uğramış. Yani kıspet yapımını görerek öğrenmiş.
11 YAŞINDA DÜKKAN AÇTI
İlginçtir, Boncuk kendini öyle hızlı geliştirmiş ki 11 yaşında, bir ortakla birlikte İzmir Fuarı'na yakın bir yerde ilk kıspet yapım dükkanını açmış. Öğleden sonra okul, sabah iş... 70 yaşında esnaf arkadaşlar da cabası... Ortak da yağlı güreşçiymiş, kendisinden epeyce büyük tabii. Daha o yaşlarda basının dikkatini çekmiş. Gazetede haberleri çıkmış. Küçük kıspet ustasını keşfetmesi geç olmamış yağlı güreş ortamlarının da. Hatta usta pehlivanlar bile ona gelir olmuşlar.
Yaş ilerleyince Manisa'ya taşınmışlar ailecek ve dükkanını burada açmış bu kez. Uzunca bir süre kıspet ustalığı yapan Boncuk'un maharetini duyan İstanbul'dan ünlü bir modacı, kıspet tarzı pantolonlar tasarlaması için kendisini yanına davet etmiş. Bu iş olmamış ama Boncuk o modacının yanında deri çantalar, kemerler tasarlamaya başlamış.
Günlerden bir gün, oyuncu bir arkadaşıyla TRT'nin çektiği tarihi bir dizinin setine gitmiş. Oradaki kostüm ustasının bir konuda sıkıştığını görmüş. Bir at eyeri hazırlaması gerekiyormuş ama bir türlü yapımın istediği gibi olmuyormuş. Boncuk dört-beş gün süre tanınan işi yarım saatte çözünce yapımcı ve yönetmenin dikkatini çekmiş ve sette çalışmaya başlamış. Bu sette atlara da merak saran Boncuk at binmeyi öğrenmiş. Sonra arkadaşlarıyla birlikte kurdukları bir çiftlikte atçılık ve okçulukla ilgilenmişler. Hatta yurt dışı festivallere ve yarışmalara bile katılmışlar okçulukla ilgili.
ÖNCE MODA SONRA DİZİ
O sıralarda Bozdağ Film'in sahibi, yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ'la tanışan Boncuk'un hayatı değişmiş ve kendini Türkiye'nin en başarılı yapımlarının içinde bulmuş. Diriliş Ertuğrul ve ardından Kuruluş Osman dizileri onun deri ve zırh tasarımındaki ustalığını gösterme fırsatı vermiş.
Nasıl bir sistemde çalıştıklarını şöyle anlatıyor Boncuk: "İki tarih danışmanımız var. Önce onlara danışıyoruz kıyafetler konusunda. Sonra projenin yapımcısı, senarist, proje tasarımcısı ve aslen bir tarihçi olan Mehmet Bozdağ'dan onay alıyoruz. İlk işlerimizde daha çok oba kültürü hakimdi. Selçuklu dönemi... Kıyafetler daha sadeydi. Henüz metal ve deri, kıyafetlerde çokça yer almıyordu. Bir koyun postu, daha basit çizgiler... Ama Kuruluş Osman'da, Osmanlı'ya doğru gittikçe kıyafetler değişmeye, deri daha çok kullanılmaya, işin içine metal alaşımlar da girmeye başladı. Fetihler oldukça, başka kültürlerden esinlenmeler oluyor. Yani Kuruluş Osman için ustalık dönemim diyebilirim. Bir ekibimiz var. Her şeyimiz el emeği. Yaşanmışlık koksun istiyorum her tasarımım. O yüzden pırıl pırıl değil, kullanılmış gibidir tasarımlarım. Buna çok dikkat ediyorum."
GAME OF THRONES BİZDEN ZIRH İSTİYOR
İnsan gerçekten işine kendini adarsa -ki ben hep öyle yaptım- imkanlar sürekli önünüze çıkıyor. Ben sadece işime odaklandım... Gerisini düşünmedim. Game Of Thrones dizisinin sanat yönetmeni benden bir adet deri zırh istedi. Onu da yapıp gönderdim. Bu şunu gösteriyor ki dünya yaptıklarımızı takip ediyor. Her konuda olduğu gibi deri tasarımı ve zırhlar konusunda çok ileri noktada Kuruluş Osman. Orada müthiş bir sahicilik yakalıyoruz. Hoollywood'un artık bizden talep eder hale geldi."
BURAK ÖZÇİVİT KOSTÜMLERİ VE ZIRHLARI HAKKIYLA TAŞIYOR
"Burak Özçivit gibi ata binen, kılıç kullanan aktör dünyada çok azdır. Ben bir yandan deri tasarımları ve zırhları oyuncuların nasıl taşıdığına da bakarım. Bu da çok doğal aslında benim için. Burak Özçivit müthiş oyunculuğunun dışında, rolünün hakkını veren; kostümlerini, zırh tasarımlarını layığıyla taşıyan bir oyuncu. Sanki yıllardır böyle bir hayattaymış, o zamanda yaşıyormuş gibi. Zaten kostüm, deri tasarımlar, dizinin çekildiği, ustaca kurgulanmış mekan ve atmosfer oyuncuya işe bir-sıfır önde başlama imkanı sunuyor. Bir de üzerine iyi oyunculuk eklenince iş bambaşka güzellikte çıkıyor. Bugün Kuruluş Osman oyuncuları dünyanın pek çok filminde, dizisinde oynayan oyuncudan daha fazla at, silah kullanma ve aksiyon, koreografi bilgisine sahip."
OSMAN BEY'İN ZIRHLARINDAKİ DESENLER VE MOTİFLER ÇOK DİKKAT ÇEKİYOR
"Yaptığım işlerde sürekli kendimi aşmaya çalışıyorum her zaman. 'Osman Bey'in zırhındaki desenler ve motifler çok beğenildi izleyici tarafından. Öyle bir kitle var ki, zırhların üzerindeki desenlere, motiflere çok dikkat ediyorlar. Bu desenlerle ilgili yüzlerce mesaj aldım. Yaptığımız işin detaylıca incelenmesi ve beğenilmesi beni gururlandırıyor."