Son bir haftadır moda dünyasında erkek koleksiyonları konuşuluyor. Bunun nedeni erkek giyim sonbahar/kış koleksiyonlarının defileleri ve defilelerde yer alan iddialı şov parçaları... Prada, Louis Vuitton, Dior ve Fendi'nin aralarında bulunduğu dev modaevlerinin koleksiyonlarına genel olarak bakıldığında ortaya ağırlıklı olarak maskülen ve feminen duruşun eşit şekilde yayıldığı bir hava çıkıyor. Silvia Venturi Fendi'nin kreatif direktörlüğünü yaptığı Fendi'nin koleksiyonundaki robdöşambır kalıplı şişme ceketler erkeklerden çok kadınların dikkatini çekecek türden... Koleksiyonlar gün geçtikçe daha unisex bir tavra bürünürken, kadınlar maskülen, erkeklerse feminen giyime yönelirken biz de bu konuyu masaya yatıralım istedik... Hem iş hem cemiyet hem şov hem de moda dünyasından giyimleriyle dikkat çeken erkeklerden son koleksiyonları yorumlamalarını ve kendi stil kodlarını paylaşmalarını istedik.
SİNAN AKÇIL (Şarkıcı)
Kısa paça pantolonu bana kimse giydiremez
"Moda haftalarına baktığım zaman erkek modasının gitgide feminen bir tavır benimsediğini düşünüyorum. Ben genel olarak daha maskülen bir tavırdan yanayım. Bu moda haftalarındaki gibi kıyafetleri taşımayı tercih etmiyorum. Günlük hayatımda asla tercih edeceğim bir stil değil. Genel olarak daha casual giyinmeyi tercih ediyorum. Futbol ya da basketbol formalarını günlük hayatın içinde kullanıyorum. Hatta bir futbol forma koleksiyonum var. Buradan istediğim bir parçayı seçip bir jean ya da bir şortla kullanarak bir davette ya da sahnede giyebiliyorum. Bunun dışında davetlerde de daha spor şık bir giyim tarzını benimsiyorum. Erkekte kısa paça ve dar paça hiç sevmiyorum. Hatta nefret ediyorum. Bu tarz bir parça giyen birini gördüğümde mesela bir arkadaşım giydiğinde onu uyarıyorum. Bana böyle bir pantolonu hiç kimse giydiremez... Parmak arası terlik hiç sevmiyorum. Hayatta giymem."
OSMAN ÇARMIKLI (İş insanı)
Asla giymem diyebileceğim parçalar var
"Dünyanın önde gelen moda tasarımcıları ve markaları son 10 yıldır ağırlıklı olarak Rusya ve Çin gibi büyük moda tüketicisi ülkelerin zevklerine göre koleksiyonlar hazırlıyor. Moda haftalarındaki iddialı şov parçalarını da o coğrafyalardan moda tüketicileri satın alıyor. Bu tercihlerine saygı duyuyorum. Ancak ben kişisel olarak bu parçaları fazla feminen buluyorum. Ve bu nedenle giyim tercihlerim içinde yer almaları imkansız. Asla giymem diyebilirim. Her kişinin kendi içinden geldiği gibi giyinmesi taraftarıyım. Kendi dolabındaki parçalarla yeni parçaları eşleştirerek kombinlemek en doğrusu. Yeni bir koleksiyondaki tüm parçaları alıp aksesuvarlarına kadar birebir kopyalayarak giymek hoş bir görüntü vermiyor."
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU (İş insanı)
Farklılaşayım derken acayipleşmeyin
"Erkek giyiminde modern klasikten modern casual'a geçiş var. Daha rahat bir tarz söz konusu. Rahatlık ve fonksiyonellik ön planda. Erkekler sabah iş toplantısından akşam bir yürüyüşe, rahat bir akşam yemeğine giyebilecekleri kombinleri, kıyafetleri tercih ediyor. Gelelim son dönemde konuşulan erkek moda haftalarına ve defilelere... Her markanın ve modaevinin defilelerinde kullandığı şov parçaları vardır. Bunlar genel koleksiyonun, defilede sunulan parçaların yüzde 2'si ile 5'i kadar yer tutar. Markanın tabii ki bu şov parçalarını tercih edenler de çıkar. Ama tüketicinin yüzde 95'lik kısmı diğer parçalara yönelir. Mimar Sinan Üniversitesi'nde verdiğim derslerde de hep söylediğim gibi farklılaşayım derken acayipleşmeyeceksiniz, sadeleşeyim derken de sıradalaşmayacaksınız..."
MUSTAFA CECELI (Şarkıcı):
Bazı parçaları tarzıma uydurabilirim
"Birkaç sezondur kadın modasında maskülen çizgiler ağırlıktayken erkek modasında feminen çizgilerin çoğaldığını görüyoruz. Defilelerde gördüğümüz kombinleri olduğu gibi giymeyi tercih etmem. Ama aralardan parçaları kendi tarzıma uydurarak kullanıyorum. Dünyadaki genel akımda da olduğu gibi benim çizgim de son dört senede oldukça değişti. Daha rahat spor bi tarzım var artık. Kısa paça pantolonları sevmiyorum. Gömlekte de kısa kollu çok tercih etmem."
TACI ŞEKER (Tasarımcı)
O parçaları Türk erkeleri giymez
"Erkek modası daha smart casual bir tarza doğru gidiyor. Bunun yanı sıra moda haftalarında da gördüğümüz gibi zaman zaman daha feminen renkler ve stiller de var. Tabii ki bu parçalar oldukça iddialı. Herkesin giyebileceğini düşündüğüm parçalar değil. O defilelerde gördüğünüz parçaları Türk erkeklerinin üzerinde göremezsiniz. Son zamanlarda takım elbiseler bile klasik çizgiden farklılaştı. Ben de daha çok tek ceket tercih ediyorum. Ama daha resmi giyinmem gereken ortamlarda takım elbise ve kravatı tercih ediyorum. Onun dışında genel olarak kravat takmanın azaldığını söyleyebilirim. Asla feminen renklerde takımlar giymem. Örneğin beni turuncu bir takım elbisenin içinde göremezsiniz."
SERHAT ŞENGÜL (Moda editörü)
Cinsiyetsiz kıyafetler trendi
"Kısa süre önce cinsiyetsiz kıyafetler trendiyle kadın koleksiyonlarına entegre olmuş erkek koleksiyonlarına şahit olduk. Şu an dünya genelinde cinsiyetsiz, yaşsız ve limitsiz kıyafetler trendi hakim. Mesela takım elbise ile eşofman takımın arasındaki sınırın iyice silikleştiği bir dönemden bahsediyoruz. Bu durumu pandemi de etkiledi. Evden çalışma, erkek modasını da şekillendirdi."
EMRE YUSUFI (Sanatçı)
Mat parçaları tercih ederim
"Kendime ait bir stilim var. Moda haftalarını, defileleri birebir çok takip etmiyorum. Gündelik hayatımda sweatshirt, jean, eşofman ve sneaker'cıyım... Davetler için hazır giyim tercih etmem. Bespoke takım elbiselerim vardır onları tercih ederim. Genel olarak parlaklıktan yana değilimdir giyim tarzımda. Mat parçaları giymeyi tercih ederim."
EMRE ERDEMOĞLU (Moda tasarımcısı
Beğendiklerimi giyerim, çok yeni ve modernler
"Son moda haftasına baktığımda Fendi, Etro, Moschino, Ermenegildo Zegna, KB Hong ve Slid Homme koleksiyonlarıyla çok iddialıydı. Pandemi üzerine gelen tasarımlarda eğlenceli bir iyimserlik ihtiyacı göze batıyor. Zegna'nın yumuşak hacimli üstleri etkileyici... Fendi'nin kapitone, doldurma-şişirme montlarına bayıldım. Etro'nun şal ve bandana motiflerindeki Barok etkisi, Moschino'nun parlak tonları, ressam fırça darbeleri büyüleyici. Slid Homme'un laboratuvardan etkilenen renkleri ve KB Hong'un erik kırmızısı tonlarındaki tasarımları etkileyici... Tabii ki defilelerde aşırı iddialı şov parçaları da bulunuyor. Bu markaların tüm koleksiyonlarını olmasa da beğendiğim parçalarını kesinlikle giyerim. Çok cool parçalar var. Çok yeni, çok modern. Günlük hayatımda rahatlığım çok önemli. Deri ceketlerim, trikolarım ve slim fit gömleklerim olmazsa olmazlarım. Özel bir davete katılacaksam da mutlaka gardırobumda gece için özel dikim bir şeylerim oluyor. İpek-kadife ceket, offwhite gömlek ve şık bir rugan ayakkabı hep vardır gardırobumda."
TUNA YILMAZ (Moda filmleri festivali direktörü)
Gidişat iç açıcı değil
"Son iki sezona baktığımda gidişatı çok da iç açıcı görmediğimi belirtmem lazım. Giderek sokağa hitap eder hale gelen erkek modasının bir silkinmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Defilelerdeki kombin edilmiş görünümler sıklıkla benim tarzıma uymasa da tekil olarak parçaları giymem elbette mümkün. Bazı kıyafetler bir nesne ya da sanat eseri olarak çok güzel olsa da benim giymem hiç mümkün değil! Genel olarak baktığımda da asla şapka takmayacağımı ve sandalet/terlik giymeyeceğimi söyleyebilirim. Bir de büyük beden giymeyeceğimden eminim."
CEM ADRİAN (Şarkıcı)
Kürk kullanılmış hiçbir şey giymem
"Ben modası hiç geçmeyen denilen bir çizgide giyinmeyi tercih ederim. Genelde 60'lar ve 70'ler beni etkiler. Sahne ve hayatımda hazır giyim tercih etmem. Ancak özel hayatımda genelde kendimi içinde en rahat hissettiğim ve çok hafif şeyler giymeyi severim. Genel olarak gerçek kürk kullanılmış hiçbir parçayı giymeyi tercih etmem. Üzerinde bir marka ya da logosu bulunan parçalardan uzak durmaya çalışırım."