Koronavirüs süreci en çok çocukları etkiledi. Evde kalmak zorunda olmak, uzaktan eğitim, akranları ile buluşamamak, hastalık korkusu, ebeveyn çatışması gibi sorunlarla başa çıkmak zorunda kaldılar. Üstelik aileler çocuklarını biraz olsun mutlu edebilmek için yemek konusunda daha esnek davrandılar ve abur cubur da dahil olmak üzere fast food beslenmelerine göz yumdurlar. Ekran başında, hareketsiz geçirdikleri zaman da buna eklenince ortaya güncel bir sorun çıktı: Şişman ve obez çocuklar... Bugünlerde hangi anne ile konuşsam ortak bir sorunları vardı. Çocukları aşırı derece kilo almıştı ve bunun bu kadar hızlı bir şekilde olması hepsini strese sokmuştu. Doktor yolunu tutanlar da vardı. 12 yaşındaki oğlunun iç organlarının yağlandığını öğrenen kapı komşumuz da bunlardan biriydi. 11 ve 14 yaşındaki çocuklarının küçük birer nur topuna döndüğünü anlatan ablamın, sesi çok endişeliydi. Ofis arkadaşımın incecik çocuğu birden göbeklenivermişti ve bu liste uzayıp gidiyordu. Biz de toplumda baş gösteren bu soruna biraz olsun dikkat çekebilmek ve ailelerin erkenden önlemlerini alabilmeleri adına uzmanlar ile görüştük. Evde yapılabilecekler için Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Eda Sünnetçi ve şişmanlığın, hareketsizliğin çocukların psikolojisine vereceği zararları ise Klinik Psikolog Duygu Kodak ile konuştuk.
DUYGU KODAK (Uzman Klinik Psikolog)
Kilo almak psikolojiyi etkiler
"COVID-19 salgını gibi belirsiz bir tehdide cevap aramak stres tepkilerine neden olur. Sık, şiddetli ve uzun süreli stres yaşayan çocuklarda stres yanıt sisteminin uzun süreli aktivasyonu nedeniyle 'toksik stres' oluşmaktadır. Stres yanıt sistemlerinin sürekli aktivasyonu obezite dahil birçok kronik sağlık problemlerine yol açar. COVID-19 salgınından dolayı oluşan stres kaynakları; karantina, sosyal yalnızlık, akranlarla az etkileşim, gıda güvensizliği, çevrimiçi öğrenmeye uyum, ebeveyn stresi, hastalık kapma korkusu, rutin ve program değişimleri, aile finans durumuna yönelik tehdit, fiziksel aktivite sınırlılığıdır. Tüm bu stres kaynaklarına verilen stres tepkiler ise; kaygı, depresyon, uyku bozuklukları, sinirlilik, öfke, aşırı kilo almak, mental yorgunluk ve azalan konsantrasyondur."
UYKU DÜZENLERİ BOZUKLABİLİR
"Çocuklarda kilo alımı ciddi düzeyde psikolojik stres yaşamalarına neden olmaktadır. Aşırı kilolu çocuklarda depresyon, yiyecek tüketiminin arttığı kilo sonucu kendilerini suçlu hissetmelerine, benlik saygılarının azalmalarına neden olur. Arkadaşları, aile üyeleri ve bazen ebeveynleri tarafından kiloları nedeniyle alay konusu olabilir, zorbalık ve damgalama gibi sosyal sorunlar nedeniyle bedenlerine karşı hoşnutsuzluk yaşayıp yalnızlığa kapılabilirler. Depresyon; saldırgan davranma, çabuk öfkelenme, davranış sorunları, ebeveynle veya çevresiyle güç mücadelesine girme şeklinde ortaya çıkabilir. Çoğu zaman tüm bu sorunlara zayıf akademik performans belirtileri de eşlik edebilir. Bu tür çocuklar akranlarına göre daha az uyku süresine sahiptir ve uyku apnesi yaşarlar. Çoğu zaman ise çocukluk çağında aşırı kilo alımı bilişsel beceri kaybı, depresyon ve anksiyeteyi birlikte ortaya çıkarabilir. Düzensiz yeme davranışları veya sağlıksız kilo alımı ile birleşen psikolojik sorunlar hayatın ilerleyen dönemlerinde daha şiddetli yeme bozukluklarının erken uyarı işaretleri olabilir."
KENDİLERİNİ YALNIZ HİSSEDEBİLİRLER
"Çocuklar içinde bulundukları bu dönemde kendilerini güvensiz, korkmuş ve yalnız hissedebilirler. Kısıtlamaların küçük çocuklar üzerindeki etkileri; uyku bozukluğu, alt ıslatma, kabuslar, iştahsızlık ya da aşırı yeme, ajitasyon, dikkatsizlik, üzüntü, ölüm korkusu, ayrılık kaygısı gibi duygusal zorlanmalar, karşı gelme, karşı olma ve aşırı inatlaşma gibi davranış bozuklukları olabilmektedir. Daha büyük çocuklar ve ergenlerde ise; internet ve sosyal medya kullanımının artması, zorunlu olarak internet kullanımından dolayı sakıncalı içeriklere maruz kalma, aynı zamanda zorbalığa veya tacize karşı savunmasız kalmaları gibi problemlere yol açabilmektedir. Bu tür durumlarda ailelerin vakit kaybetmeden bir çocuk ve ergen psikoloğuna başvurmaları, profesyonel danışmanlık almaları gerekmektedir."
EDA SÜNNETÇİ (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı)
Spor yapmaları şart
"Pandemi sürecinde de çocuklarda obezitenin artmış olduğunu görmekteyiz. Bunun en önemli sebebi hareketsiz kalmak sayılabilir. Çocuklar okula gitmemeleri, sokağa çıkıp arkadaşlarıyla rahatça oynayamamaları, spor aktivitelerinde bulunamamaları sebepleriyle hedeflenen hareket düzeyini yapamamaktadır. Dört yaş altında günde en az üç saat, dört yaş üzerinde ise bir çocuğun günde en az bir saat hafif ve orta fiziksel aktivite yapması ve haftanın en az üç günü ağır aktivite olarak tabir edilen, futbol, basketbol, yüzme, tenis tempolu koşu, tempolu bisiklete binme, ip atlama, karate, boks gibi sporlar yapmaları önerilmektedir.
ŞEKER HASTASI OLMASINLAR
"Çocukluk çağındaki obezite gelecek için önemli bir risk oluşturuyor. Obezite sorunu yaşayan bir çocuğun ileride obez bir yetişkin olma olasılığı da yüksektir ve obezite ek birçok hastalığa da neden olabilmektedir. Hiperlipidemi, hipertansiyon, tip 2 diyabet, karaciğer yağlanması, kalp hastalıkları, metabolik sendrom, astım, uyku sorunları, eklem bozuklukları ve hareket kısıtlılıkları obez kişilerde daha sık görülmektedir. Bunların yanında çocuklarda ve gençlerde obeziteye bağlı birçok psikolojik sıkıntı gözlenmektedir, benlik saygısında azalma, ayrımcılığa maruz kalma, anksiyete ve depresyon bunlardan bazılarıdır."
OBEZİTEYİ ÖNLEYİN
"Sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam ve bol hareket ile obezite önlenebilir. Öncelikle yeme tarzı düzenlenmeli, kahvaltı öğünü atlanmamalı, atıştırmalıklar sağlıklı seçilmeli, kuru meyve, kuru yemiş sağlıklı atıştırmalık olarak tercih edilmeli. Şekerli yiyecekler ve paketli ürünlerden uzak durulmalı, şekerli gazlı içecekler kesinlikle tüketilmemelidir. Ekran başında (televizyon, bilgisayar, tabletler, akıllı telefonlar ile) geçirilen süre arttıkça oturularak geçirilen süre artar ve bu da yağ depolanmasına neden olur. Enerji harcanması için ekran başında geçirilen süreler kısıtlanmalı bunun yerine fiziksel aktiviteler, sosyal iletişimde bulunacağı etkinlikler yapılmalıdır. Ekran başında geçirilen toplam süre günde bir saati aşmamalıdır. Ev içinde jimnastik, mekik barda sallanma, sıçrama zıplama, dans etme gibi aktiviteler yapılabilir. Takım sporlarının yasak olduğu bu süreçte, ip atlama, tenis, bisiklete binme, paten kayma, sek sek oynama, koşma dışarıda yapılabilecek bazı aktivitelerdendir."