Silah ve ilaç sanayilerinin ardından dünyanın en büyük endüstrisi moda ve tekstil endüstrisidir. Pandemi sürecinde bu dev endüstrinin özellikle lüks kısmı, yara alsa da ayakta kalmayı başardı. Çünkü lüks tüketimin ana hedef kitlesi, modaevlerinin ve markaların bu yılın mart ayından bu yana sürdürdükleri stratejilerle alışverişten vazgeçmedi.
Lüks tüketiminin şov merkezi olan moda haftaları dijital platformlara taşınsa da, insanlar sosyalleşebilecekleri mekan ve etkinliklerden uzak kalsalar da lüks markaları ellerinde tutan dev holdingler bu dönemi de fırsata çevirmeyi bildi.
Z KUŞAĞINA MESAJ VAR
Müzelerde düzenlenen sergiler, sanatçılarla yapılan tanıtımlar, günlük giyimde ileriye giden marka ve tasarımcılarla yapılan kapsül koleksiyonlar derken, modaevlerinin bu yıl satışlarında bir azalma olmadı. Hatta akıllı tanıtım stratejileri sayesinde kendilerinden uzak duran Z jenerasyonunu kendi yanlarına çekmeyi bildiler.
Ama durum bununla da sınırlı kalmadı... Pandemi sonrası insanlar doğanın bir şekilde intikam aldığı fikrine sarıldı. Sürekli yapılan alışverişlerin anlamsız olduğu fark edildi. Özellikle ikinci el satışlarında ve vintage'da bir patlama yaşandı.
Bilinçli kesim, daha fazla tüketimi desteklemek istemediğini ve hali hazırda üretilmiş tüm giysilerin nesiller boyunca yetebileceğini vurgulayan fikir önderlerinin peşine katıldı. Ve tabii ki tüm bu düşünceler de bir başka ekonomik gerçekliğin önünü açtı. İkinci el ve vintage piyasası bir patlama yaşadı... Business Insider dergisi 2023 yılı itibariyle ikinci el ve vintage piyasasının yaklaşık 53 milyar dolarlık dev bir ekonomiye dönüşeceğini yazdı.
Tam da bu makaleden sonra, geçen hafta son beş sene moda dünyasını elinde tutan ve buram buram vintage kokan koleksiyonlar hazırlayan Gucci modaevi, dünyanın en büyük ikinci el satış kanalı olan The Real Real ile ortaklık kurduklarını açıkladı.
HER BİR SATIŞTA BİR AĞAÇ DİKİLECEK
Tüm modaevlerinin hitap etmekte zorlandığı Z kuşağını yakalayan ve son beş yıl içinde satışlarını yaklaşık yüzde 60 oranında artıran Gucci'nin böyle bir adım atması, ikinci el piyasasının ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. İkinci el satışında bugüne kadar en başarılı markalardan biri olan ve özellikle erkek ürünlerinde ikinci el satışı en yüksek marka olarak kabul edilen Gucci, bu ortaklıkla eski sezonlara ait gerçek ürünlerinin kontrolünü ele geçirmiş de oluyor. The Real Real'in internet sitesinde gerçekleşecek her satış karşılığında bu iddialı ortaklık bir ağaç dikileceğini de garanti ediyor.
Online platformundan moda dünyasından çeşitli haber ve analizlere yer veren Business of Fashion için yazılar kaleme alan Rachel Deeley, "Z jenerasyonunda moda markalarına karşı bir aidiyet duygusu yoktu... O fiyatlara, kendi vizyonlarını paylaşmayan markalardan alışveriş yapmak istemiyorlardı. Oysa bu ikinci el piyasasındaki varlıkları sayesinde modaevleri bu jenerasyona zihinsel ve duygusal olarak daha çok yaklaşıyor. Sirküler ekonomiyi desteklemeleri, ağaç dikmeleri, bunlar aslında bir jenerasyonu yanlarına çekme arzusundan kaynaklanıyor. Ve tabii ki pandemiyle birlikte daha da bilinçlenen kitlelere, onlarla aynı değerleri paylaştıklarının sinyalini de veriyorlar" diye konuşuyor.
Peki böyle bir ikinci el satış platformuyla doğrudan ortaklık yolunu seçen tek modaevi Gucci mi? Tabii ki değil... Stella McCartney ve Burberry de çoktan bu platform üzerinden satışlara başlamış durumda. The Real Real'in CEO'su Julie Wainwright, "Sürdürülebilir moda yeniden üretelim, daha çok üretelim anlamına gelmiyor. Eldekinin sirküler bir ekonomik sistem içinde dünyaya daha çok karbon ayak izi bırakmadan değerlendirilmesi anlamına geliyor. İşte biz de tam olarak bunu yapıyoruz. Modaevleri yeni jenerasyonlarla tanışıyor. Kendilerine yeni pazarlar yaratıyor ve biz de tüm dünya olarak bu endüstrinin yarattığı zararlardan kurtulmuş oluyoruz" yorumunda bulunuyor.