Ceyda Ateş Toplusoy ile ilk kez bundan yedi yıl önce Galata'da bir handa röportaj yapmak için buluşmuştuk. O günden aklımda kalanlar harika fotoğraf kareleri bir de Ceyda'nın yemek yapmak konusundaki iddiası olmuştu.
Yedi yıl sonra bu kez Palm Beach'te yollarımız kesişti. Eşi Buğra Toplusoy ile tarifsiz bir mutluluk yaşıyorlardı. Kızları Talya'yı kucaklarına almak için sayılı günleri kalmıştı.
Karşımda doğal, içten, mütevazı ve güçlü bir kadın ve anne adayı duruyordu. Ceyda'yı tanıdıkça onun binicilikteki başarısını ve resme olan yatkınlığını da fark etmiş oldum. Sadece tuval değil, tekstil ürünleri ve farklı objeler ile de çalışıyordu. Kurduğu 'jadaartdesign' adlı internet sitesi üzerinden de yaptığı işleri tüm dünyaya gönderiyordu.
İleride sergi açma hayali kuran sanatçının işleri birçok kişi tarafından da tam not almış. Bu arada yedi yıl önce söylediği iddiasını eşi Buğra Toplusoy da onaylıyor ve mutfakta oldukça marifetli olduğunu söylüyor.
- Pandemi döneminde pek çok kişinin içindeki yaratıcılık dışarı çıktı... Sende de böyle mi oldu yoksa resim uzun zamandır radarında olan bir şey mi? Ne zamandır sanata yatkınlığın var ve resim yapıyorsun?
- Pandemi döneminde birçok kişinin yaratıcılığının ortaya çıktığına katılıyorum. Aslında birçok insanın yeteneğinin içinde gizli kalmasının sebebi hem buna vakit bulamamaları hem de bir şeyleri denemeye cesaret edememeleri... Ben çocukluğumdan beri resme ve el işlerine çok meraklıydım. Annem ve babamdan bana geçen özellik olduğunu düşünüyorum. Çünkü ikisinin de çizim kabiliyetleri oldukça yüksektir. Ben de 10 yaşımdan beri resim sanatına ilgi duyuyorum.
- Jada Art Design isminde bir markan var. Ne zaman kurdun, tam olarak burada neler yapıyorsun ve nerelerden satışını gerçekleştiriyorsun?
- İki yıldır üzerinde düşündüğüm bir projeydi önceleri resin (epoksi) sanatı yapıp satmayı düşünüyordum o yüzden sitemde resin sanatı bulunuyor. Pandemiden dolayı eklemek istediğim öbür ürünleri bekletme kararı aldım. Tablolarımın dışında farklı baskılı tekstil ürünleri ve ev ürünleri eklemeyi düşünüyorum bunların hepsi kendi tasarımlarım olacak.
- Tuval dışında farklı objeleri de boyuyorsun... Biraz bahsedebilir misin, hangi objelerde çalışmayı seviyorsun?
- Tuval dışında en çok kullandığım ürünler ahşap objeler, ayna üstleri, tepsi içleri, sehpa ve yemek masası üstleri ile çalışmayı seviyorum.
- İşlerine gelen tepkiler nasıl?
- Birçok insan beni oyunculuğumla tanıdığı için bu yönümü görenler şaşırıyorlar. "Ne ara zaman buldun da bu yönünü geliştirdin?" diye soranlar oluyor. Oysa tek ilgi alanım bundan ibaret de değil. Aynı zamanda profesyonel biniciyim ve devam ediyorum. İnsan isterse kendine zaman yaratır. Yeter ki istesin bir şeyleri... Ama olumlu tepkiler alıyorum. Özellikle kullandığım renkler ve birbirleriyle olan uyumları çok beğeniliyor.
- Bu alanda ilerlemek, sergi açmak gibi hayallerin var mı?
- İlerlemek istiyorum o yüzden sürekli farklı teknikler üzerinde çalışıyorum ve izliyorum. Sergi açma hayalim var. Umarım doğumdan sonra bu hayalimi gerçekleştirebilirim. Gelirini kimsesiz çocuklara bağışlamak üzere bir sergi açabilirim.
- Senin beğendiğin sanatçılar kimler? Koleksiyon yapıyor musun?
- Pek çok kadın ressamın yetişmesine sebep olan aynı zamanda Atatürk'ün portresini çizen ilk Türk ressamı olan Mihri Müşfik hanımın portelerini çok beğeniyorum. Türk ressamlardan Abidin Dino, İbrahim Çallı, Burhan Doğançay gibi isimler ilgimi çekiyor. Günümüz sanatçılarından ise Damien Hirst'ün farklı materyallerle yaptığı çalışmalar da bana ilham veriyor.
- Gelelim hamileliğine... Öncelikle tebrikler. Peki, hamileliğin işlerine ilhamı oldu mu ya da etkisi?
- Hamileliğimin resim sanatıma ilham verdiğini düşünmüyorum ancak hem pandemiden hem de hamileliğimden ötürü annelik ve çocuklar üzerine çok kitap okuyup konsantre oldum. Bunun da başka bir sanat olan oyunculuğuma ilham verdiğini, artık anne rolünü daha iyi oynayabileceğimi düşünüyorum.
- ABD'de oyuncu koçun var. Bir gün orada bir projede rol alma hayalin var mı?
- ABD oyunculukta bu işin son noktası. Tabii ki her oyuncu gibi benimde uluslararası bir yapımda rol alma hayalim var. Ufak bir başlangıç yapsam bile geri geleceğini düşünüyorum. Umarım bunu bir gün gerçekleştiririm.
- Bu arada hamilelikte 8.5 ayı doldurdun. Neler hissediyorsun?
- Hamileliğim çok şükür sorunsuz geçti hatta bazen hamile olduğumu bile unutuyorum. Birkaç mide bulantısını ve bel ağrısını saymazsak tabii... Kendimi çok iyi hissediyorum. Zamanımın çoğunu bebek gelişimi kitapları okuyarak geçiriyorum. Geri kalan zamanımda spor yapıyorum, hayvanlarımla ilgileniyorum ve değişik oyunculuk teknikleri üzerine çalışıyorum...
ÇALIŞMAZSAM MUTSUZ BİR İNSAN OLURUM
- Kızınız doğduktan sonra setlere geri dönmeyi düşünüyor musun yoksa başka projelerin de var mı?
- Ben çalışmazsam mutsuz bir insan olurum. O yüzden çalışmayı da işimi de çok seviyorum. Asla oyunculuğu bırakmak gibi bir düşüncem olamaz. Doğru bir proje geldiği zaman setlere hemen geri döneceğim. Hatta kızımla hatıra kalsın diye beraber ufak bir proje bile yapabiliriz.
- Yıllar önce röportaj yapmıştık ve kafe açma hayalin dolduğunu söylemiştin. İyi yemek yaptığını biliyorum, bu hayalin devam ediyor mu?
- Türkiye'de yaşasaydım kesinlikle açardım ama yaşadığım yerde bu işler daha zor. Bir işe başlarken sadece hayalim olduğu için değil mantığı da önemli benim için. Belki ilerde İstanbul'da açarım belli olmaz. Ama şu anda buna yeterince vakit ayırabileceğimi düşünmüyorum. Zamanı var diyelim... Bu konuda mütevazılık yapamayacağım gerçekten çok güzel yemek yapıyorum.