1990 yılında doğan Dilara Fındıkoğlu dünyanın en prestijli moda okullarından biri olan Londra'da bulunan Central St. Martins'te eğitimini tamamladığından bu yana dünya moda otoritelerinin göz bebeklerinden biri. Mezuniyet sergisiyle dünyanın dikkatini çeken, Londra Moda Haftası'nda koleksiyonları en çok konuşulan tasarımcılardan biri olan Fındıkoğlu genç nesilde Türk modasını ve Türkiye'yi dünyada en iyi temsil eden isimlerden biri olarak kabul ediliyor. Tasarımları Madonna, Lorde, Rihanna ve Lady Gaga gibi isimler tarafından giyilen kariyerindeki en iddialı an sorulduğu zaman "Henüz 25 yaşımdaydım ve Rihanna benim tasarladığım bir kıyafetle önemli bir moda dergisinin kapağında yer almıştı. Ve ben bu haberi bir proje için bir araya geldiğim Kanye West'in yanında almıştım. Onunla beraber bakmıştık kapağa... Beş yıl önceydi ve benim beynimde en heyecan verici anlardan biri olarak kazındı" yanıtını veren bu genç tasarımcıyla projelerini konuştuk:
Ailemde modayla ya da tekstille ilgilenen kimse yoktu. Ama ben kendimi bildim bileli bu yolda ilerleyeceğimi biliyordum. Elime kağıt kalem aldığım günden bu yana hep bir şeyler çizdim. Ben herkesin bir amaçla doğduğuna inanıyorum. Ben modayla insanlara bir şeyler anlatacağımı biliyordum. Benim yolum buydu. Derdim hep bir şeyler anlatmak.
Türkiye, bu topraklar, benim doğduğum beslendiğim yer. Benim en büyük artım, beni farklı ve özel kılan da bu. Ben gücümü bu topraklardan alıyorum. Moda eğitimimi Londra'da aldım ve koleksiyonlarımı Londra Moda Haftası'nda sergiliyorum. Bu yüzden İngiliz moda dünyası beni benimsedi. Ama konu sponsorluk, ödül gibi şeylere geldiğinde tabii ki her ülkede olduğu gibi İngiltere'de de gizli bir milliyetçilik var doğruyu söylemek gerekirse.
Her yaz olabildiğince ülkemde farklı rotaları geziyorum. Mesela Kapadokya seyahatimde, orada iğne oyası yapan kadınlarla tanıştım. O kadınların el işlerini kendi koleksiyonumda kullandım. Benim farkım ve özgünlüğüm bundan geliyor. Bu yaz da Ege sahillerindeydim. Orada da çeşitli elişleriyle uğraşan çeşitli kadınlarla, kooperatiflerle tanıştım. Onları da başka koleksiyon ve projelerde kullanacağım. Bu toprağın kadınları beni tasarımcı olarak besliyor ben de elimden geldiğince bu kadınlar için bir şeyler yapmak istiyorum. Bir gün siyasette yer almak istiyorum. Söyleyecek ve anlatacaklarım var. Kültür bakanı olabilmek ve bir gün kürsüde üzerimde kendi tasarımımla insanlara seslenmek gerçekten en büyük hayalim.