***
Jean- Claude Van Damme'ın kimi filmlerinin (Ejder Göz, Evrenin Askerleri 3 ve 4) yönetmeni olarak tanıdığımız John Hyams'tan, Tek Başına/ Alone gibi bir film beklemek şaşırtıcı mı? Evet! Çünkü genel olarak erkek dünyasından seslenen, macera ve aksiyon filmleriyle biliyoruz kendisi. Oysa Tek Başına hem tür hem tarz hem de anlayış olarak onun bildik yapımlarından çok farklı. Bu farkın sebebi Hyams'ın sinemasında farklı bir yola girmesinden ziyade filmin yeniden çevrim olmasından kaynaklanıyor. Tek Başına 2011 İsveç yapımı Mattias Olsson'un yazıp Henrik JP Akesson ile birlikte yönettiği Gone/Försvunnen filminin yeniden çevrimi. Mattias'ın senaryosuna sadık kalan Hyams, Tek Başına'da, kocasını kaybeden bir kadının başka bir şehre taşınması sırasında başından geçen korkunç olayları anlatıyor. Görünürde psikolojik gerilim olarak algılanabilecek film, biraz metaforik düşünüldüğünde günümüz dünyasının önemli sorunlarından erkek şiddetine karşı kadının verdiği varolma mücadelesi olarak da okunabilir. Filmin kahramanı Jessica (Jules Willcox) eski model arabasına taktığı, içine az sayıdaki eşyasını koyduğu römorkla yola çıkar. Huzursuz ve tedirgindir, çünkü hayat arkadaşını yeni kaybetmiş ve onun yasını tutuyordur hâlâ. Yolda onu bir cip sıkıştırır nedensiz yere. (Bu bölümde Spielberg'in Duel filmine saygısını sunuyor film). Az daha kaza yapmasına neden olan bu cipin sürücüsü erkek, bir mola yerinde Jessica'yı bulur ve özür diler. Ama tipinden dolayı biz de Jessica gibi adama güven duymayız. Sonrasındaysa bu adam birkaç defa daha Jessica'nın karşısına çıkar ve en sonunda onu kaçırıp bir ormanlık arazinin içindeki kulübesine hapseder.
AİLE BABASI CANİ
Yalnız kadınlara musallat olan ve onları kaçıran bu adam aslında bir yandan da aile babasıdır. Hatta bir kızı vardır. Ama bu kimliğine rağmen canidir. Ve bunu şimdiye kadar gizlemeyi başarabilmiştir. Jessica'nın adamın elinden kurtulmasıyla birlikte varolma mücadelesi de başlar. Bir ormanda bir kadın, bir erkek ve kadının verdiği yaşam mücadelesi. İşte tam bu noktada film farklı bir hal almaya başlıyor. Bu mücadele, günümüz dünyasında erkek şiddetine maruz kalan kadınların verdiği mücadelenin bir nevi yansımasına dönüşüyor. Hukuk, mahkemeler, toplumsal ilişkiler, artık biliyoruz ki bunlar kadınları, erkek şiddetinden koruyamıyor. Ve evet kadınlar tek başına Jessica gibi kendilerini birçok ortamda tedirgin hissediyor, bu tedirginliklerinde ne kadar haklı olduklarını da başlarına gelen olaylar sonucu öğreniyoruz. Ki bu olaylarda da tek başlarına mücadele vermek durumunda kalıyorlar. Bu gerçekliğin direkt hissedildiği bir film Tek Başına... Dolayısıyla bir yeniden çevrim de olsa zamanın ruhunu ziyadesiyle gösteren bir film...
Ustaoğlu'nun yeni filmi Artakalan
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk sinemasında hangi projelerin desteklendiğini geçen günlerde açıkladı. Sekiz ilk uzun metraj, yedi uzun metraj, iki ortak yapım projesi olmak üzere 17 projeye 14 milyon 250 bin TL'lik bir destek verilecek. Bu destek sayesinde usta yönetmen Yeşim Ustaoğlu'nun yeni filminin Artakalan olduğunu da öğrendik. Ayrıca başta Nuri Bilge Ceylan filmleri olmak üzere pek çok filmin görüntü yönetmenliğini yapan Gökhan Tiryaki'nin yönetmen koltuğuna geçtiğini de... Tirkaki'nin ilk uzun metraj filmi Küçük Bir Hata.
Altın Aslan'lı film bugün görücüye çıkıyor.
İstanbul Film Festivali'nde bugün Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan, Toronto Film Festivali'nde Halkın Seçimi ödüllerini kazanan, Chloe Zhao'nun yeni filmi Nomadland gösterilecek. Festivalin Filmekimi Galaları kapsamında yer alan film, saat 17.00'de Kadıköy Sineması'nda, saat 21:00'deyse Cinemaximum City's'de seyirciyle buluşacak. Filmin bugünkü gösterimini kaçıranlar üzülmesin, 20 Ekim Salı günü saat 21:00'de Kadiköy Sineması'nda bir gösterim daha var.
Not: Dikkat bu yazı filmin içeriğiyle ilgili bilgi vermektedir