ABD'de New York şehrinin belki de kendisinden daha meşhur meydanı Times Square... Meydandaki devasa ekranda İsveç'in dünyaca ünlü rekortmen yüzücüsü Sarah Sjöström'ün bir zafer pozu sergileniyor... Bizi ilgilendiren kısmı fotoğrafı çekenin Türk olması... Yaz ve kış dokuz olimpiyatı yerinde takip eden usta fotoğrafçı, 2020 Tokyo'ya gidebilseydi, bu rakam 10 olacaktı. Mine Kasapoğlu, Türkiye'de farklı branşlarda önemli sporcularla çalışan, Sony Alpha Marka Elçisi, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin (TMOK) gönüllü fotoğrafçısı. Milli sporcularımızın bir çoğunun Mine Ablası, sırdaşı, dostu... Bunun sebebi Mine Kasapoğlu'nun eski bir milli sporcu olması... Kasapoğlu snowboard yapıyordu.
- Nasıl başladınız fotoğraf çekmeye?
- Vogue ilk açıldığında Takip diye bir köşem vardı. Fotoğraf story yapardım. Türkiye'ye gelen sporcu, designer, sanatçıları iki-üç gün takip ederdim. Benim bütün hikayem orada başlıyor. Onlardaki tutkuyu yakalamaya çalışırdım. Moda çekimleri, stüdyo proje çalışmaları, sevmem, doğal olanın peşindeyim. Bir insanla ne kadar vakit geçirirsem o kadar rahatladıklarını görürüm. Ama mesela çocukların negatif hallerini çekmem, düşen sporcu çekmem... Olimpiyata gidip dram fotoğraflar peşinde koşmam.
- Spor alanında kadın fotoğrafçı neden az?
- Bu çok gezmeniz gereken bir iş. Benim için bir olimpiyat demek bir ay evden uzak kalmam demek. Bir ay boyunca iki kızımdan uzak kalıyorum. Anne için çok zor bir şey. Çok para kazandıran bir iş değil. Ama ben hiçbir zaman şunu yaparım, bunu yapamam diye bir şey düşünmedim. Yani bu işi yapmanız için çok sevmeniz gerek.
- Çok başarılı yerli/yabancı sporcular ile çalıştınız. Bu size ne kazandırdı?
- Kimin kazanacağını yüzünden anlarım. Bakışlarından ne hissettiklerini, neyi yapıp yapamayacaklarını anlayabilirim. Mesela bir futbol karşılaşması başlamadan önce seremonide futbolcuların yüzlerini gördüğüm anda kimin kazanacağını aşağı yukarı tahmin edebilirim.
- Ünlü yüzücü Sarah Sjöström ile çalışıyorsunuz. Sizin çektiğiniz bir fotoğrafı Times Square'deki dev ekranda sergilendi, nasıl oldu?
- Sarah Sjöström aradı ve bir fotoğrafını istedi. Sarah, Las Vegas'ta dünyanın en iyi yüzücülerinin katıldığı Uluslararası Yüzme Ligi'nin (ISL) finalinde MVP (en değerli sporcu) olmayı başarmıştı. Ve NASDAQ da (Dünya Teknoloji Borsası) onun başarısını taçlandırmak istemiş. Seçtiğim fotoğrafta, o an sudan çıkıp takımına ve antrenörüne bakmış ve objektifime yakalanmıştı. Benim en sevdiğim hikaye çekmek, sporcunun hissini yakalayabilmek. Sarah'nın öyle bir anıydı işte. Ve onun Times Square'de bu şekilde sergilenmesi onun için ne kadar büyük bir gurursa, benim için de o kadar büyük bir mutluluk. Dünyada yapabileceğim en büyük sergi gibi hissettim.
- Kimin fotoğrafını çekmek isterdiniz?
- Kayakta olimpiyat şampiyonlukları bulunan Herman Maier... Tabii ki bugün kimsenin ilgisini çekmez ama döneminin en büyük sporcularındandı. Ve Andre Agassi.. Onu da çok severim.
- Çalışırken duygulandığınız, ağladığınız oluyor mu?
- Olimpiyatlarda birçok sporcunun duygusal anlarına şahitlik ediyorsunuz. Lenslerim sayesinde çok yakından o anlara yakın oluyorum ve bazen gözyaşlarımı tutamadığım da oldu.
- Sarah Türkiye'yi çok seviyor bildiğim kadarıyla...
- Sarah Sjöström sıradan bir isim değil. 50 metre, 100 metre kelebek ve 50 metre serbestte dünya rekortmeni. Ve bu başarıları elde etmek için de dünya üzerinde çalışmayı tercih ettiği ülke Türkiye... Sarah Türkiye'yi çok seviyor. Yılın altı ayını Antalya'da geçiriyor. Gloria Sports Arena'da yarışmalara hazırlanıyor ve Türkiye'de bulunmaktan çok memnun. O gelmiş geçmiş, belki de tüm zamanların en iyi kadın yüzücüsü...
- Michael Phelps'i geçen Chad Le Clos da sizinle çalışıyor. Tanışmanız nasıl oldu?
- Sarah gibi 2012 Olimpiyatları'nda Michael Phelps'i geçen Güney Afrikalı yüzücü Chad Le Clos da Türkiye'ye sık sık geliyor. Kendisi Phelps'i geride bırakmasıyla büyük bir yıldız olmuştu. Onunla karşılaşmam da çok ilginç oldu. Ben Antalya'dayken 'Biliyor musun, Chad' de burada dediler. Nasıl yani, ben onu çekmek için dört yıldır bekliyorum diyerek heyecanlandım. Suya girer girmez gülmeye başlıyor, suyla bütünleşiyor. Sarah da Chad de Türkiye'yi evleri gibi görüyorlar. Bu iki Olimpiyat şampiyonu da çalışmalarını ülkemizde sürdürüyor. Çünkü Türkiye bulunduğu bölge olarak harika bir konumda.
- Türkiye'den kimlerle çalıştınız?
- Yağlı güreş sporcusu İsmail Balaban ile de çalıştım. Karpuz taşırken keşfedilmiş. Biliyorsunuz ikizi var, o da güreşçi Turan Balaban... Türk insanının samimi, içten hallerini görüyorsunuz. Hemen beni evlerine davet ettiler.
TOPRAK RAZGATLIOĞLU'NUN BÜYÜK HAYRANIYIM
Motosiklet yarışçısı Toprak Razgatlıoğlu da Kasapoğlu'nun objektifinin radarına girenlerden. Mine Kasapoğlu Razgatlıoğlu'ndan çok etkilendiğini anlatıyor: "İnanılmaz bir çocuk. Çok cool ve sakin biri. Beni çok etkiledi. Yaşadıkları bakışlarına yansıyor. Çok riskli bir spor yapıyor. Babasını erken yaşta aynı sporda kaybetmesinin de etkisi var duruşunda elbette. İçinde bir acı var. Ve onu yaptığı sporla yeniyor. Çocukluğundan beri motorla büyümüş, onunla bütünleşiyor. Mesela babasının klasik bir hareketi var, motoru kaldırarak yaptığı, o an yüzündeki duygularını görebiliyorsunuz. Büyük hayranıyım."
KIZ ÇOCUKLARINA ÖRNEK
Kasapoğlu'nun çalıştığı bir diğer yüzücü ise Victoria Zeynep Güneş. Güneş'in başarısı Kasapoğlu için çok önemli: "Tokyo 2020 Olimpiyatlarına katılma hakkı elde eden milli yüzücü Victoria Zeynep Güneş ile çalışıyorum. Kendisi 90'lar Türkçe müzik dinliyor. Aramızdaki yaş farkına rağmen iyi anlaşıyoruz ve enerjisi çok yüksek bir sporcu. Yarın olimpiyatlarda bir madalya alması, Türk kızlarının yüzme sporuna olan ilgisinde sıçrama yaratabilir."