Cem Bölükbaşı henüz 22 yaşında ama şimdiden geleceği en parlak yarış pilotları arasında gösteriliyor. Üstelik sadece pistlerin değil e-spor dünyasının da tozunu attırıyor Bölükbaşı... Beşyaşında babasının yönlendirmesiyle başlayan motor sporları kariyerinde son olarak İtalya'daki GT4 Turnuvası'nda Borusan takımıyla birincilik ve ikincilik kürsüsüne çıkan Cem Bölükbaşı ile konuştuk. Kariyerinin nasıl başladığını, Türkiye'den niye bir F1 pilotu çıkmadığını, ekran başında yarışmakla pistte direksiyon başında olmanın farkları nelerdir kendisinden dinledik.
- Kendinizi beş yaşında pistlerde hatta şampiyonluk kazanırken bulmuşsunuz. Nasıl oldu da bu kadar küçük bir yaşta yarışmaya başladınız?
- Enerjik bir çocuktum. Babam da bunu erken fark edip beni önce bisiklete, sonra da motosiklete yönlendirdi. O yaşta hız tutkumu fark etmemek imkansızmış, babamla birlikte motosiklet kullanmak için yarış pistlerine gider gelirdim. Özetle bu alandaki ilgimi ve yeteneğimi erken yaşta keşfeden ailemin yönlendirmesiyle çok erken bir yaşta motor sporlarına kendimi atmış oldum. Beş yaşında motokros pistinde çalışmaya başladım, o yılın sonunda Türkiye şampiyonu olmuştum. Sonraki 10 yıl boyunca da hep go-kart'a devam ettim.
- Motor sporlarıyla ilgili bir ailede mi büyüdünüz? Ailenizin yarış pilotu olmanızdaki etkisi nasıl oldu?
- Ailemde motor sporları meraklısı olan veya yarışan kimse yoktu, sadece babamın arabalara ilgisi vardı. Ben motor sporlarında devam ettikçe aile olarak hepimizin ilgi ve alakası arttı diyebilirim. Hayatımın her alanında ailem bana her zaman destek oldu, motor sporları ve e-spor kariyerim de bunların en başında geliyor. Onlara her zaman çok teşekkür ediyorum.
- Yarışçı olmaya ne zaman nasıl karar verdiniz?
- Bu kendim için hiçbir zaman kesin olarak verebileceğim bir karar değildi; çünkü yarış pilotu olmak sadece bana ve yeteneklerime bağlı bir şey değildi. Motor sporları pahalı ve sponsor desteği gerektiren sporlar. Tek başına yeteneğinle ilerleyemiyorsun. O yüzden yıllar içinde ben sadece elimden geleni yaptım ve karşıma çıkan tüm fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye odaklandım. Başından beri en büyük hedefim, Formula 1 yarış pilotu olmak.
- Bir yandan pistlerde direksiyon başına geçerken bir yandan da e-spor dalında mücadele veriyorsunuz. İkisi arasındaki denge, benzerlikler, farklılıklar nelerdir?
- İkisi birbirine çok benziyor ve ikisini de aynı anda yapmam gereken bir dönemdeyim. Bu sadece benim için geçerli değil, şu anda bütün yarış pilotları aynı zamanda simülasyonda antrenman yapıyor artık. Çünkü ikisi de birbirini destekliyor. E-spor şampiyonasında da aslında aynı gerçekte olduğu gibi otomobilin bütün ayarlarını biz yapıyoruz. Lastik basınçları, benzin, sürüş yüksekliği, süspansiyonlar vs. aklınıza ne gelirse... Farklılıkları da var tabi ki... Birinde işin fiziksel kısmı var mesela, o yorgunluk ve hız hissiyatı. Oyunda 250 km hızla gitmek ve gerçekte o hızda gitmek aynı şey olmuyor. Ama şu an simülasyonun, gerçekliğe olabilecek en yakın seviyede olduğunu söyleyebilirim.
- E-spor yükselen ve daha da ilerlemesi sürpriz olmayacak bir alan. Kariyerinizi ağırlıklı olarak buradan sürdürmeyi düşünüyor musunuz?
- E-sporda devam etmek istiyorum ama asıl amacım gerçek profesyonel bir yarış pilotu olmak. Bunu yaparken en üst seviyede e-sporda da yarışmaya devam etmek istiyorum.
- Son olarak İtalya'daki yarışta dereceler kazandınız, sırada ne gibi hedefleriniz, birincilik almayı umduğunuz hangi yarışlar var?
- Bu yıl GT4 Avrupa Şampiyonası'nda Borusan Otomotiv Motorsport takımıyla ilk defa tam sezonumu yarışıyorum, bizim için sezon çok iyi başladı. İki başarılı yarış hafta sonunu geride bıraktık, toplam dört yarıştan 1 birincilik, 2 ikincilik kupası kaldırdık. Takım olarak en büyük amacımız bu seneyi en başarılı şekilde bitirmek, şampiyonada geri kalan dört hafta sonunda da podyum ve birincilikler kazanmayı hedefliyoruz.
- Sizce bir yarış pilotunun başına gelebilecek en kötü şey ne olabilir?
- Sakatlıklar ve sponsor anlaşmalarının bir anda iptal olması diyebilirim.
- Şimdiye kadar ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
- Bahsettiğim gibi bu alanda ilerleyebilmek için sponsor bulmak çok önemli ama bulmak da işin en zor kısmı. Onun dışında yarışla alakalı olarak yeterli derece fit olabilmek için her zaman kendinize bir şeyler katmanız gerekiyor ve ara verme gibi bir lüksünüz olmuyor. Her gün bir önceki günden daha iyi olmalısınız ve bütün negatifliklere rağmen asla pes etmeden devam etmek zorundasınız.
- Motor sporları haricinde yaşamınızda yön vermeyi düşündüğünüz ilgi alanlarınız var mı?
- Eğitimimi yüksek seviyede devam ettirmek istiyorum. Çünkü motor sporları da bir yaşa kadar devam ediyor. Yarış kariyerimden sonra da motor sporlarının içinde yer almak istiyorum.
YETENEK TEK BAŞINA YETERLİ OLMUYOR
- Türkiye'den şimdiye kadar dünya çapında bir yarış pilotu çıkamamasını siz neye bağlarsınız? Motor sporlarında görece geri kalınmasının sebepleri sizce neler?
- Motor sporları dediğim gibi çok pahalı bir spor. Yeteneğin yanında çok büyük sponsorluklar gerekiyor ilerleyebilmen için. Yanımda Borusan Otomotiv gibi bir firma olduğu için ben çok şanslıyım.
- Cem Bölükbaşı kendine ne gibi hedefler koymuş durumda, örneğin dünya çapında tanınan, en tepedekiler arasında yer alan bir pilot olmak için kendinizi ne kadar şanslı görüyorsunuz?
- Motor sporlarında en yüksek seviyede yarışmak istiyorum, hedefim her zaman bu. Karşıma çıkan tüm imkanları da sonuna kadar zorluyorum. Sponsorluklar ile mümkün olursa Formula 1 veya onun gibi en üst şampiyonalarda rekabet etmek istiyorum ve elime fırsat verildiğinde Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceğime ve kendime inancım tam.