Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi moda dünyasını yeniden şekillendiriyor. Bunun en büyük ispatı da 6-8 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Paris Haute Couture Moda Haftası... Tüm dünyanın en prestijli moda etkinliği olarak kabul edilen bu özel hafta, tarihinde ilk kez tamamen dijital platformdan modaseverlerin beğenisine sunuldu. Pandemi sonrası ülkeler arasındaki seyahat kısıtlamasının sürmesi, hâlâ kalabalık ortamlarda virüsün yayılma olasılığının yüksek olması ve dolayısıyla pandemi tehditinin geçmemesi nedeniyle Fransız Haute Couture ve Moda Federasyonu'nun dijital platformdan yayınlanan bir moda haftası düzenlemesine neden oldu. Yıl boyunca düzenlenen moda haftalarıyla her yıl ülke ekonomisine 1.2 milyar dolardan fazla katkısı bulunan Fransız moda dünyası, böylece en etkileyici etkinliğini tarihinde ilk defa genel halkın beğenisine sundu. Şehir lüks davetlerden, gösterişli konuklardan ve bolca alışverişten geri kaldı. Moda duayenleri modaevlerinin yolladığı özel dijital davetiyelerden defileleri dünyanın her yerinde aynı anda canlı yayınlarda izledi. Modaya meraklı olan ancak defileleri bu sektörün içinde bulunmadığı için yerinde izleme şansı bulunmayanlar ise canlı yayınların sonlanmasının ardından Hautecouture.fhcm.paris/ adresinden ya da modaevlerinin ve tasarımcıların YouTube kanallarından defileleri izleme şansı yakaladı...
DEFİLE YERİNE KISA FİLM
"E hadi anlat bakalım, farkı ne dijital defilelerin?" dediğinizi duyar gibiyim... Bir kere modaevleri ve tasarımcılar sanal ortamda koleksiyonun ruhunu modaseverlere tam olarak geçirebilmek için ağırlıklı olarak kısa filmlerden yararlandı diyerek söze başlayayım. Modanın sanata en yakın olduğu alan hautecouture böylece daha da sanatla içiçe bir havaya büründü. Müzik, yönetmenler ve mankenler elde hazırlanan bu büyüleyici koleksiyonların etkisini tam olarak yansıtabilmek için büyük çaba harcadı.
SEİNE NEHRİ'NDE DEFİLE
Bu farklı moda haftasında mini bir defile düzenleyen tek marka Balmain oldu. Markanın kreatif direktörü Olivier Rousteing, "Pandemide aylarca evde geçirdiğimiz sürenin ardından bir nebze olsa özgürüz. Ben de bu defileyle bu ruhu yansıtmak istedim" diye konuşuyor. Fransız şarkıcı Yseult'nün şarkılar söylediği Seine Nehri üzerinde bir gemide gerçekleşen defilede 21 model ve 50 dansçı podyuma çıktı. Gemideki herkesin arasında sürekli olarak iki metre uzaklık vardı. Tüm Paris'i defileyi izlemeye davet eden Rousteing, kıyıda kurulan bir alandan halkın defileyi takip etmesini sağladı.
Vintage esintili defile Tik-Tok üzerinden canlı yayınlandı.
IRKÇILIK VE SİYAH-BEYAZ FOTOĞRAFLAR
Grand Palais'taki moda showlarıyla ünlü olan Chanel, 2020 sonbahar haute couture koleksiyonunu websitesinde yayınladı. Kreatif Direktörü Virginie Viard, Karl Lagerfeld'den ilham alarak hazırladığı koleksiyonunda bir Punk Prensesi ruhu hakimdi. Bizans esintilerinin ağırlıklı bir şekilde hissedildiği koleksiyonda, parti kıyafetleri, mücevherler ve Marie Antoinette ayakkabıları oldukça dikkat çekiciydi. Koleksiyon Mikael Jansson'ın objektifinden ağırlıklı siyah-beyaz fotoğraflarla tanıtıldı. Koleksiyonda Rianne van Rompaey ve son dönemde ırkçılık karşıtı söylemleriyle dikkat çeken model Adut Akesh yer aldı. Chanel böylece pandemi sonrası moda dünyasında en çok tartışılan konulardan biri olan ırkçılık karşısındaki duruşunu da ortaya koymuş oldu.
SETTE TÜM ÖNLEMLER ALINDI
Fransa'nın en önemli modaevlerinden Dior'un tüm moda haftasına damga vuran koleksiyon tanıtımını ismime gelen özel bir davetiyeyle canlı yayında tüm dünyanın moda duayenleriyle aynı anda izleme şansı yakaladım. Dior'un muhteşem kısa filmini, son dönemde çalışmalarıyla İtalyan sinemasına damga vuran Matteo Garrone'nin çektiğini söyleyerek söze başlayalım... Modaevinin kreatif direktörü Maria Grazia Chiuri'nin koleksiyonuna sürrealist sanata damga vuran altı kadının (Lee Miller, Dorithea Tanning, Leonora Carrington, Dora Maar, Jacqueline Lamba ve Cindy Sherman) ilham verdiğini söyleyerek de sözümüzü sürdürelim. Filmin ilhamının mitolojideki ana kadın karakterler olduğunu da belirtelim... Roma'ya yaklaşık bir saat uzaklıktaki bir ormanda çekilen kısa filmin setinde, koronavirüse karşı tüm önlemler alındı. Tüm ekip maskelerle sette bulundu, dezenfektan, tek kullanımlık havlular, sürekli el hijyeni için su temini setin en önemli özellikleri arasında yer aldı. Her makyaj ve saç ürünü, her manken için ayrıydı. Her manken çekim hazırlığı için tek bir saç-makyaj uzmanıyla çalıştı. Ve belirli kapalı alanlardaki çekimlerde maksimum 10 kişi bir araya geldi.
DİJİTAL AVATARLA KOLEKSİYON TANITIMI
Dijital moda haftasının en yaratıcı ismi kesinlikle Ralph and Russo markasıydı. Marka koleksiyonunu dijital avatar Hauli üzerinde tanıttı. Modaevinin büyüleyici kıyafetleri üzerinde, Petra'dan Tac Mahal'e dünyanın yedi büyüleyici noktasında görüntülenen Hauli, böylece seyahat etmenin belki de uzun bir süre hayal olacağı bir dönemde hepimize büyüleyici bir deneyim yaşattı.
ÇEKİMLER FRANSA VE ABD'DE
Haute couture dendiği zaman akla gelen ilk isimlerden biri de Alexandre Vauthier. "Tamamen öze dönüştü bu koleksiyon. Tamamen Fransa'ydı... 24 parçanın tamamı da pandeminin etkilerini taşıyor" diye konuşuyor. Koleksiyonu hazırladıktan sonra çekimlerin bir kısmı Paris'te Karim Sadli, bir kısmı da Inez&Vinoodh tarafından ABD'de gerçekleştirilmiş. Hatta çekimlerin bir kısmı Facetime üzerinden yapılmış. Bu özel koleksiyonun kargoyla Fransa'dan yollanması da ABD'de çekimler için gözden geçirilmesi de çok olaylı olmuş. Ancak ortaya Albert Moya'nın video çekimleri ve sade bir gitar sesiyle büyüleyici bir tanıtım filmi çıkmış.