Genel olarak popüler erkek kavramı o kadar değişiyor ki emin olun onların adapte olması bizden çok daha zor oluyor. Hadi o zaman sondan başlayalım... Mel dergisi geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir makaleyle yeni dönemde yükselişte olan erkek arketipinin himbo olduğunu açıkladı. Bu açıklamayla Twitter ve Instagram'da himbo kelimesi o kadar çok paylaşıldı ki The Guardian gazetesi hem bu yeni popüler erkek tipini hem de geçmişten günümüze popüler olan ve o popülerliği sırasında yeni yetişmekte olan genç erkeklere ilham veren erkek tiplerini masaya yatırdı. Bu İngilizce kelimenin Türkçe anlamını öğrenmek isterseniz aslına bakarsanız oldukça acımasız. Kaslı ancak aptal erkek anlamına geliyor. Yeni dönemde ise himbo daha farklı bir anlama sahip. Evet kaslı bu bahsettiğimiz erkek. Spor yapmaya oldukça zaman ayırıyor. Ama aptal diyemeyeceğiz. İşinde gücünde iyi durumda aslına bakarsanız.
Ancak duygusal, naif ve çocuksu bir hali de var. Yani iş ve sosyal alanda kendini yaptığı işle daha iyi gösteren, kimi zaman hırslı kimi zaman realist özellikleri öne çıkan yeni dönem kadının belki de en çok ihtiyacı olan yapıya sahip olan erkek de diyebiliriz... Kadının kadınsı naif ve güzel özelliklerini bırakmak zorunda kaldığı bu dönemde belki de bir ihtiyaçtan doğuyor himbo kavramı... Hayvanları seven, romatik, çocuklarla belki eşinden çok daha fazla ilgilenen, ev işlerini de bilen, kendi fiziğine ve görünüşüne de dikkat eden bir erkek... "Gözümüzün önüne gelmiyor, kim mesela himbo?" diye soranlarınız varsa en iyi örnek The Magic Mike filminde Channing Tatum'un canlandırdığı karakter diyebiliriz...
Aquaman filminin başrol oyuncusu ya da daha çok tanındığı rolüyle Game of Thrones dizisinde Khaleesi'nin ilk eşi Khal Drogo'yu canlandıran Jason Momoa da bu iyi bir himbo örneği. Son dönemin popüler fitness fenomeni Joe Wicks de tam bir himbo örneği... Popüler internet sitesi The Cut yazarlarından Sangeeta Singh Kurtz, himbo için, "Kaslı, erkeksi bir tip. Ama pembe takım elbise giymekten, modayı takip etmekten de ürkmüyor. Spor yapıyor, kendisine bakıyor ama eğlenmeyi hayattan keyif almayı biliyor. Statüsüyle, gücüyle, eğitimiyle, banka hesabıyla kadınları ezen ve yok sayan tiplerin tam zıttı... Toksik bir hale gelmiş ve bir döneme damga vuran erkeklik anlayışının karşısında ortaya çıkmış bir kavram... Güçlü ve hırslı ve her şeyi parayla ya da ellerindeki yetkiyle ele geçirebileceğini düşünen erkeklerin dönemi bittiği için mutluyuz" diye konuşuyor...
ERKEKLERİN 20 YILLIK EVRİMİ
HIPSTER
Son birkaç yıl en çok duyduğumuz erkek modelleri kesinlikle hipsterlardı... 2010'ların başında başlayan bu furya uzun zaman hayatımızda kaldı. Sakalları, oduncu gömlekleri, tarz botlarıyla, farklı güneş güzlükleriyle bu tarz erkekler modaya da yön verdi desek çok da yanlış bir söylemiş olmayız. Hipster, kelime anlamı olarak yenilikçi olsa da aslında bir anlamda yeniyi de reddeder, eskiye dönüş onlar için daha caziptir. Bağımsız düşünceye, karşıt kültüre, sanata, indie-rock müziğine, yaratıcılık ve zekaya önem veren bir kavram. Aslında Hipster olmak bir nevi ruh hali olsa da moda anlayışı ile de anılır. Hipster, genel tüketici kavramlarını reddetmeleriyle meşhurdur. Bunca tezata ve her şeyi reddetmeye rağmen eğitimleri de iyidir. Yani eğitime önem verirler. Çoğu sanat alanında çalışmalar yapar. Johnny Depp, Jared Letto hatta Orlando Bloom bu tarz erkeklere örnek gösterilebilir.
DADBOD
2005'te ilk defa Clemson Üniversitesi öğrencisi, 19 yaşındaki Mackenzie Pearson tarafından kullanılan dadbod terimi 'dad body' ifadesinin terimleştirilmiş hali, yani 'baba vücudu' demek. "Ara sıra spora giderim. Yemekten de keyif alırım. Ne çok kaslı ne zayıfım. İkisinin ortasında bir yerdeyim" diyerek kendisini tarif edebilir bir dadbod kendisini. Spora delice bir takıntısı olmadığı için kadınlar da erkekler de bu rahat ve özgüvenli erkeğin yanında kendisini iyi ve rahat hissediyor. Gerard Butler ve Leonardo DiCaprio bu akımın en ünlü temsilcileri.
METROSEKSÜEL
2000'lerin başına damga vuran erkekler kesinlikle metroseksüellerdi... David Beckham, Justin Timberlake dediğimizde nasıl bir erkekten bahsettiğimiz gözünüzün önüne geliyordur eminim... Kavramın mülkiyet hakları esas olarak Mark Simpson'a ait. İngiliz popüler kültür yazarı Simpson ilk kez 1994 yılında, The Independent gazetesindeki yazısında ortaya atıyor metroseksüellik kavramını. O dönemde dergilerde yeni yeni boy göstermeye başlayan, geleneksel sert erkek tipinden hayli uzak yeni bir erkek estetiğini yansıtan erkeklerle ilgili olarak Simpson, "Bunlar metroseksüel... Manikürü ve pedikürü, giyim ve kuşamlarıyla bakımına pek düşkün bu erkeklerin narsisist olduğunu düşünüyorum. Aynada kendilerine bakmaktan aldıkları zevk kadar hiçbir şeyle ilgilenmiyorlar. Bu akımın sorumlusu ise Hollywood ve erkek moda dergileri" diye yazmıştı.
ÜBERSEKSÜEL
İlk olarak 2003'te Marian Salzman'ın The Future of Men -Erkeğin Geleceği adlı kitabında kullanılan bir terim überseksüel. Metroseksüelin hafifletilmiş hali de diyebiliriz aslına bakarsanız... Trendlerle daha az ilgili, kendi stili olan, daha erkeksi bir tipi tarif ediyor bu terim. Geleneksel erkeklikle incelik ve nezaketin bir bileşimi. George Clooney ve Pierce Brosnan überseksüel ünlüler listesinin ilk iki sırasında oturuyor.
RETROSEKSÜEL
Metroseksüellerin aksine retroseksüel erkekler, üstlerine başlarına ve fiziki görünüşlerine fazla önem göstermiyor. Bir radyo DJ'i olan Denny Schaffer'ın 2007'de icat ettiği retroseksüel kavramı, görünümüne, yaşamına pek özen göstermeyen, sululuktan kaçınan, 90 yaşına kadar yaşama çabası içinde olmayan adam olarak tanımlanabilir. Retroseksüellik, erkekte daha maço bir yapıyı tanımlıyor. Onlara modern maço demek çok da yanlış olmaz. Dış görünüme önem vermemek, kirli sakal bırakmak, kadına karşı koruyucu tavırlar sergilemek bu erkek tipinin olmazsa olmazları. Retroseksüel deyince Hollywood'da akla gelen ilk ünlü Javier Bardem.