Artık kimse saatlerce alışveriş için mağaza mağaza gezmiyor. Pandemi nedeniyle modayla ilişkimiz, alışveriş yöntemlerimiz tamamen değişti. Bu süreçte tercihini akıllı ve zamansız alışverişten yana kullanan 18-24 yaş aralığındaki Z jenerasyonunun tarzı öne çıkıyor
ETİK HER ŞEYİN ÖNÜNDE
Bir kıyafeti sadece bir ünlünün üzerinde görmek ya da fiyat etiketinin uçukluğundan etkilenmek onlara göre değil. Her satın aldıkları parçanın hikayesine dikkat ediyorlar. Onlar için materyal bir şeye sahip olmak yerine deneyim önemli olduğu için kıyafetlerle bağlarını da bu şekilde kurmayı tercih ettiler. Etik değerlere sahip olmayan, pamuğun üretildiği tarlada çalışanların maaşlarına dikkat etmeyen markaların bundan sonra ayakta kalma şansı yok.
AZ AMA İYİSİNİ AL
Z jenerasyonu deneyimi her şeyin önüne koyduğu için ilkokulda kendisine hediye edilen bir atkı, son yılların en popüler markası Gucci'nin son koleksiyonundan alınmış bir parçadan çok daha kıymetli onlar için. Ya da Prada'nın çok popüler bir çantasına sahip olabilmek için harçlıklarını biriktirme derdinde değiller. Onun yerine keyifle, nerede ve nasıl üretildiğini bildikleri parçaları satın alan bu jenerasyon bundan sonraki alışveriş yönümüzü de belirleyecek.
ROTAMIZ İNTERNET
Pandemi öncesi dünyanın üçte ikisi alışverişini mağazalara gidip yapmayı tercih ediyordu. Çünkü mağazada satış görevlisi ile sosyalleşmek, aynı mağazada birkaç tanıdıkla karşılaşmak ve tüm gün mağazalar ve kafeler arasında dolaşmak popülarize edilen bir yaşam tarzıydı. Oysa Z jenerasyonu kültürle, sanatla, yardım çalışmalarıyla ve bilimsel etkinliklerle ilgili. Onlara zaman ayırırken boş boş saatlerce mağazalarda dolaşmayı zaman kaybı olarak görüyor. Ve bu yüzden alışverişini de internet üzerinden yapmayı tercih ediyor. Yeni dönemde markalar daha çok mağaza açmak yerine internet altyapılarına yatırım yapmak zorunda.
SATIN ALMA, KİRALA
Al, al, al… Gerçekten nereye kadar? Her aldığımızı depolarda saklamamıza imkan yok. Ya da düzenli olarak bağışlamaya ya da satmaya... Bu nedenle Z jenerasyonunun izinden gidip normal zamanda pek de işimizin olmadığı her parçayı kiralayacağız gibi görünüyor. Bu iş görüşmesine giderken giyeceğiniz bir takım da olabilir, kuzeninizin düğününe giderken ihtiyacınız olan bir tuvalette... Önemli olan çok da ihtiyacınız olmayan, sadece birkaç kez giyeceğiniz parçaları sırf trend, sırf "Belki ihtiyacım olur" diyerek dolapta bekletmek için satın almamak.
MARKAYA DEĞİL, KİMLİĞİNE BAĞLAN
Hâlâ markalar üzerinden kendinizi ifade etmeye çalışıyorsanız, hâlâ girdiğiniz bir ortamda üzerinizdeki marka ve o parçayı giymek için ödediğiniz miktar nedeniyle konuşulmanın derdindeyseniz çok çok eski bir jenerasyona hem bedenen hem de ruhen aitsiniz demek. Sizi siz yapan verilerden yola çıkarak alışveriş yapmak yani kendi kendinizin markası olabilmek bu dönemin en yükselen trendi.
GERİ DÖNÜŞTÜR, KENDİN ÜRET
Onlar popüler olan bir trendi kendi ya da aile fertlerinin dolapları üzerinden yorumlayıp giyinme becerisine sahip. O yüzden YouTube'da bu kadar çok batik videosu var. Hepsi kendilerinden önceki birçok jenerasyondan daha iyi saç, makyaj ve manikür yapabiliyor. Bir jean ceketi alıp, çamaşır suyuna sokup zımbalarla süsleyip kendi yaratıcı ruhlarını yansıttıkları kıyafetler hazırlıyorlar.
***
Haftanın konuğu
İrem Özyurtçu'nun tercihleri
İodes markasının kurucusu İrem Özyurtçu'ya tercihlerini sorduk.
* Yeni sezon için alışveriş yapacak olsam bir kimono, zincir kolye ve Levi's bir jean şort alırdım.
* Bu sezon da en çok spor ayakkabıları beğeniyorum. Tam bir tutku her renk ve çeşit spor ayakkabıların peşinden koşabiliyorum.
* Genelde kombin yaparken düz renkler tercih ediyorum ardından da renkli bir fularla kombini renklendiriyorum.
* Dolabımda en çok jean pantolonlar ve fularlar var. Çabuk sıkılan bir yapım var ve sürekli aynı şeyleri giymekten hoşlanmıyorum. Bu yüzden de dolabımda çeşitlilik hakim.
* Kalem etek ve gömlek giymeyi yani baştan ayağa ciddi parçalar giymeyi sevmem. Spor parçalarla ciddi parçaları bir arada kullanmayı severim.
* Evde en çok kimonolar giydim. Rengarenk kimonalar modumu da yükseltmemi sağlıyor. Ayrıca uzun kolyelerin kombininize nerede olursanız olun şıklık kattığını düşünüyorum.
***
Moda kazanı
KAPTANLAR EL ATTI
Mehry Mu, Türkiye'de tasarım çanta kültürünü yerleştiren marka olarak biliniyor. Her sezon tasarımlarıyla dikkat çeken markanın bu yaz sezonunda elinizden düşmeyecek Chacha modelinin tasarım sürecinde gemi kaptanları yer alıyor. Halat örgüsünü onlardan daha iyi kim yapabilir ki?
MÜCEVHER ETKİSİNDE PARFÜM
Mücevher markalarının niş parfüm konusunda ne kadar iddialı olduğunu biliyoruz. Cartier markasının kısa süre önce piyasaya çıkan Les Epures de Parfum isimli yeni parfüm serisi de bunun bir ispatı. Markanın parfümörü Mathilde Laurent bu seri için "Parfümü yaşayan bir mücevher olarak hayal edin" diyerek yeni seri hakkındaki iddiasını da ortaya koyuyor.
560 BİN DOLARLIK SPOR AYAKKABI
Basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en ünlü isimlerinden Michael Jordan'ın 1985 yılında bir maçta giydiği Air Jordan 1 geçtiğimiz günlerde Sotheby's müzayede evinde satışa çıkartıldı. Ve tahmin edebileceğiniz üzere ayakkabı bir rekor kırarak tam 560 bin dolara satıldı.