BURÇE BEKREK
Atölyemde çalışmak gibi
* Bu süreçte her gün mutfakta zaman geçirdim diyebilirim. Zaten normal hayatımda da böyle bir alışkanlığım vardı. Mutfağa olan tutkum aileden geliyor. Yemek yapmak, gastronomi bu nedenle benim hobilerimden biri oldu her zaman. Çoğu seyahatim öncesi müze ve sergi listelerinden sonra hemen bir yeme-içme listesi hazırlarım.
* Bu dönem mutfakta en fazla sebze pişti. Bağışıklık güçlendirici gıdalara yöneldik. Şımarmak istediğim zamanlarda tabii ki istikamet İtalyan mutfağı. Bunda bir dönem İtalya'da yaşamış olmamım da etkisi var tabii ki. Kendi kültürümüzün mutfağından sonra kendimi en başarılı bulduğum lezzetler İtalyan mutfağına ait.
* Giysi tasarlamak yemek yapmaya çok benziyor. Doğru malzemelere, bir tekniğe, kendine has bir üsluba ve yaratıcılığa sahip olmalısın. Giysi tasarlarken olduğu kadar yemek yaparken de oran-orantı önemli. Ama her şeyden evvel ikisinde de önemli olan zevk almak. Yerken zevk alıyorsan, yaparken de zevk alıyorsun.
* İşimde olduğum kadar mutfakta da mükemmelliyetçiyim. Bunu kırmaya çalışsam da olmuyor. Bir şeyi yapacaksam, en iyi reçeteyi bulmaya çabalar, iyi ve sadece mevsiminde olan, doğal malzemelerle yapmaya çalışırım. Bana göre yemeğin güzel olması da yetmez, damağa hitap etmeden evvel göz zevkini doyurması lazım.
* Mutfak terapi merkezi gibi. Hele bir de hiç denemediğiniz, zorlu bir tarifi başardığınızdaki haz, tadından yenmiyor. Mutfak da tasarımlarımı gerçekleştirdiğim atölyem gibi keşif alanım! Yapmaktan çok zevk aldığım kadar keyifli sohbetlerin olduğu, güzel sofralarda misafir ağırlamaktan da çok zevk alıyorum.
NİYAZİ ERDOĞAN
Yemek yapmak koleksiyon hazırlamak gibi
* Sanırım tüm dünya bu süreçte mutfak becerilerini yeniden keşfetti. Günün önemli bir kısmını mutfakta geçirdiğim oldu. Evde kaldığımız bu günlerin öncesinde de kendime ve sevdiklerime yemek yapmayı çok sevdim. Eskiden işlerimden çok fazla vakit bulamıyordum.
* Evde kaldığım süre içinde bağışıklık sistemini güçlendirecek gıdaların yanında yöresel yemekler de yaptım. Ben Çukurovalıyım ve lokal lezzetleri yaparken çok keyif alıyorum.
* Kesinlikle mutfakta yaratıcılık çok önemli. Ben genelde reçetelerden ziyade deneysel lezzetler yapmayı seviyorum. Evde olan malzemelerle yaratıcılığımı sergilemeyi seviyorum. Tıpkı bir koleksiyonun hazırlık süreci gibi malzemeleri önüme dizip ne yapacağıma karar veriyorum.
* Benim için en önemlisi denge. Lezzetlerin, kullanılan baharatların ve malzemelerin dengesi. Bazen hata yapıp bir baharatı kaçırıyorum ve ilk lokmada beni buruyor. Bunu çok sevmiyorum. Son zamanlarda pancar gibi renkli malzemeleri kullanmayı da çok seviyorum.
* Mutfakta vakit geçirdiğimde çok dinlenmiş oluyorum. Benim için iyi bir stres atma yöntemi. Bir de çocukluğuma dair birçok anım hep mutfakta geçtiği için beni geçmişe götürüyor. Ailenin bir araya geldiği büyük sofralar kurulurdu. Bizim yörenin yemekleri hep çok el oyalayıcıdır. Ailenin tüm kadınları bir araya gelir ve imece usulü bunları pişirirlerdi.
ARZU KAPROL
Sunumun önemine çok inanıyorum
* Evde kaldığım süre boyunca mutfak benim performans alanım oldu. Bir anlamda aileme hem sağlıklı hem de ilgi çekici, farklı lezzetler hazırlamanın keyfini yaşadım. Daha önce de mutfağı severdim ama haftada bir veya iki kez yemek pişirebilirdim. Bu süreçte her gün menü hazırlamak benim için heyecanlı bir yenilik oldu.
* Yakından takip ettiğim şeflerin ve mutfakta başarılı arkadaşlarımın tariflerini uyguladım. Ayrıca teyzem de bir telefon uzağımda hep destek verdi.
* Modanın da mutfağın da yaratıcılık ve emek kısımlarını benzer buluyorum. Ancak mutfak daha acımasız. Hazırlama sürecinin ardından yemek yenip bitiyor. Ve sadece zihninizde o güzel tat kalıyor. Moda tasarımında biz biraz daha şanslıyız bu bakımdan.
* Bir tasarımcı olarak giydiğimden, söylediğime, yediğime ve tüm bunları nasıl yaptığıma çok dikkat ediyorum. Bu yüzden de sunumun önemine çok inanıyorum. Gözümüzü, beynimizi ve kalbimizi lezzetle birleştirebildiğimizde ne mutlu. O zaman sanat gibi mutfak da kalbimizde bir hafiflik ve rahatlık yaratabiliyor.
* Bu süreçte yapmaktan en keyif aldığım lezzet Tarık Beyazıt'ın tarifiyle mor salkım reçeli oldu.
ÖZLEM SÜER
Mutfak ailenin bir parçasıdır
* Evde mutfak işleri içindeyimdir her zaman. Tabii pandemi dönemi bambaşka bir süreç yarattı. Sürekli ertelediğim tüm lezzetleri ya da en sevdiğimiz, özlediğimiz her şeyi sıraya koyup yaptım.
* Eskiden davetler olunca annem evi geç saatlere kadar böyle vanilyalı kekler falan… Mis kokuturdu şimdi bizde de aynı zamansız kokular var.
* Mutfakta en çok sağlıklı, yeni nesil yaklaşımları seviyorum. Ayrıca slow food tarzında 45 derecede uzun pişen ve sabrın lezzetlendirdiği yemekleri... Asya usulü balık ve harika salatalar... Hafif zeytinyağlı Akdeniz yemekleri yapmayı da çok seviyorum.
* Bu dönem her öğün bir yemek telaşımız oldu. Neler tadacağız diye neşeyle yemekler hazırladık, sofrayı ayrı bir keyifle düzenledik.
* Kıyafet tasarlamak da mutfak da aslında birbirine çok benziyor. İyi malzeme, sabır, itina ve yeni yaklaşımlar gerekli ikisinde de.
* Mutfakta zaman geçirmek insana büyük bir mutluluk hissi veriyor. Sıcak bir his... Ev ile aile olunur, insanlar kadar mutfak da aile olgusunun parçasıdır.
NİHAN PEKER
Sofrada renk ve doku önemli
* Çok çok severim yemek pişirmeyi ve evde davetler verip güzel sofralar hazırlamayı. Bu dönemde de her gün mutlaka hem kendimiz hem çocuklar için bol bol vakit geçirdim mutfakta. Uzun zamandır denemeye fırsatım olmayan tarifleri deneme zamanım olduğu için de çok keyif aldım bu süreçten. Kafa dağıtmanın en güzel yollarından biri yemek yapmak ve çok seviyorum.
* Bu süreçte en çok değişik sebze yemekleri ve reçel yaptım. Bir süredir beslenme düzenimi değiştirdim için şekerli ve gluten içeren hiçbir şeyi tüketmiyorum ama yapıp sevdiklerimle paylaşmayı çok seviyorum. Kendimi en çok başarılı bulduğum alan ana yemekler ve mezeler.
* Moda ve mutfak arasında çok benzer nokta var ama güzel sofra kadar içerik de benim için önemli. Bir tasarımcı gözüyle ister istemez yaratıcı olmaya çalışıyor insan ve sofram estetik olarak da göze hitap etmeli diyorum. El işi yapmayı seven biri olarak, elde yapılan her iş bence çok kıymetli. Mesela renk uyumu ve özellikle sofra tekstili en önemsediklerimden.
* Güzel sunum çok önemli benim için. Dikkat ettiğim şeylerden biri de servis edilecek yemek ile onun sunulacağı tabak arasındaki uyum. Şık sofralarda özel porselen takımlar, pratik hızlı sofralarda emaye renkli tabaklar veya çok minimal servisler ve doğal ahşap kaplar ile çinileri tercih ediyorum. Renk ve doku uyumu çok önemli. Bir o kadar örtüler ve çatal bıçak takımları ile bardaklar da önemli benim için. Önce göze sonra mideye hitap etmeli yemek.