Her yıl yapılan anketlerde örnek anne seçiliyor. Özellikle serebral palsi hastası kızı Melisa için verdiği mücadele ile bu hastalığa karşı büyük bir farkındalık yarattı. Pandemi sebebiyle evde oturmak zorunda kaldığımız bu günlerde Düvenci hiç boş durmuyor. Marka yüzü olduğu Sleepy reklamlarında boy gösteren oyuncu evde üretmeye devam ediyor. Eşi Bülent Şakrak kızı Melisa ve oğlu Ali ile birlikte mutlu aile tablosunu sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmaktan çekinmeyen Düvenci ile konuştuk. Düvenci mutlu aile olmanın sırrını da paylaştı...
- Çeşitli platformlarda defalarca 'yılın ünlü annesi' seçildiniz. Halkımızın gözünde örnek bir annesiniz... Anneler günü münasebetiyle ben de sormak isterim, örnek anne olmak size ne ifade ediyor?
- Her sene mutlaka çeşitli gruplar ya da çeşitli anketlerde yılın annesi seçiliyor olmak çok keyifli. Ama bunu sanki ben tek başımaymışım gibi konuşmak istemiyorum. Yılın annesi olan, örnek anne olan o kadar çok kadın var. Annelik çok önemli bir sosyal statü, çocuğunuzu doğurduğunuz an kazandığınız bir statü değil bence. Çocuğunuzla birlikte her dakika geliştiğiniz, dönüştüğünüz çok emek sarf etmeniz gereken bir alan. Çok okumanız, çok hissetmeniz gerekiyor. Ben her çocuğun bir sanat eseri olduğunu, her anne babanın da birer sanatçı olduğunu düşünüyorum. Çok okuyan ve kendini eğiten bir anneyim. Anneliği seven bir kadınım her şeyden önce. Yetemediğim, gücümün kalmadığı, umutsuzluğa kapıldığım yerler oluyor her anne gibi. Mükemmellik yok bu işte. Sadece iyi yürek ve iyi niyet var bence. Çocuklarını duyabilen ve çocuklarının kendi yolculuklarını yapan, çocuğuyla el ele yürüyebilen tüm annelerin Anneler Günü'nü kutluyorum ve hepsine sevgilerimi yolluyorum.
- Çok mutlu bir aile tablosu çiziyorsunuz. Sosyal medyada da çocuklarınızla güzel anılarınızı paylaşıyorsunuz. Nazar değer diye korktuğunuz oluyor mu?
- Sosyal medyada da arkadaşlarım arasında da ailemle ilgili paylaştığım mutluluk anılarının nazara geleceğini hiç düşünmedim. Ben mutluluğun hep paylaştıkça çoğaldığına inandım. Güzel anılarımızı paylaştığım gibi çaresiz hissettiğim zamanları da paylaşıyorum aslında. Her anın kıyameti, her anda yaşanan bir farkındalığı yaşamayı paylaşmayı seviyorum. Şükür genel olarak evimizde mutluluk hakim.
ÇATIMIZ AŞK BİZİM
- Bu mutlu ailenin sırrı nedir? Neye özen gösterip neye dikkat ediyorsunuz?
- Mutlu ailenin sırrı aslında birbirimizin tüm duygu değişim ve dönüşümlerini kabul etmeye özen göstermek. Duygularımızın akışına, birbirimize zaman veriyoruz her zaman, birey olmaya izin veriyoruz. Dayatmalarımız yok, birbirimizi kalıplara sokmaya çalışmıyoruz. Kendi kişisel alanlarımıza saygı duyuyoruz. Birlikte olduğumuz alanlarda gerçekten vakit geçirmek istiyorsak bir arada vakit geçiriyoruz, istemiyorsak zorlamıyoruz birbirimizi. Galiba öz alanlarımıza duyduğumuz saygı ve koşulsuz bir sevgi var bu evde.
- Peki ya aşk?
- Çok büyük bir aşk var, çatımız aşk, çatımız sevgi. İnsan sevgisi, sanat aşkı, müziğe duyduğumuz aşk... İzlediğimiz çizgi filmlerdeki karakterlere duyduğumuz aşk, okuduğumuz kitaplara duyduğumuz aşk... Yani hayatın her alanında aşk çatımız bizim.
- "Bu aralar hepimiz en önemli masalımızı yazıyoruz... Hepimiz evlatlarımızın masalında birer kahramanız" diyorsunuz... Sorduğunuz soruyu size sorayım: Melisa ile Ali'nin masalında nasıl bir kahraman olarak anlatılmak istersiniz?
- Çocuklarımızın hayatında bir masal yazıyoruz bence. İleride çocuklarına anlatacaklar, annem böyle yapardı babam böyle yapardı diye. Melisa ve Ali'nin masalında çok telaşlı bir kahraman olacağım, o kesin bilgi. Çok sevgi alıyorlar ve hep şöyle demelerini istedim; "Annem çok güzel sofralar kurardı, hep baktığımız yerde olurdu. Bizi koşulsuz çok severdi ve her ne yaptıysa bizim iyiliğimiz için yaptı. Duygularını geldiği gibi sever bunu da açık yüreklilikle paylaşırdı. Sayesinde tüm duygularla barışık büyüdük. Hep etrafımız kitaplarla doluydu. Bize çok güzel kitaplar okudu, çok güzel kahramanlarla tanıştırdı. Kendimizi keşfetmemizi sağladı. Hep öğrenci oldu, her fırsatta eğitimler aldı. Evimiz hep doldu taştı, dostları hep vardı" demelerini çok isterim.
EVDEN GEÇİMİNİZİ SAĞLAYABİLİRSİNİZ
- Ailece yaptığınız bir rutininiz var mı, ya da bu süreçte oluştu mu?
- Öncelikle biz iki sevgili ve karı koca olarak üretmekten çok keyif alan bir çiftiz. Sohbet ederek, okuduklarımızı, hayallerimizi birbirimizle paylaşarak, uzun sohbetler yapmayı, gelişmeyi, dönüşmeyi ve üretmeyi seven bir çiftiz. Bu da bizi altı yılın sonunda hâlâ çok büyük bir tutku ve aşkla ayakta tutuyor diye düşünüyorum. Pandemi süreci başladığında tabii ki bunu kabullenmek, yeni dünyayı anlamak, yeni dünyadaki ben olma sürecini tahlil etmek ve buna uyumlanmak çok zordu. Özellikle ilk dört gün ben çok ağlayarak, çok iniş çıkışlarla geçirdim. Çocuklarımın bu sürece uyumlanması, değişmesi, dönüşmesi onlara yardımcı olmak kolay yakalanan bir süreç değil. Hâlâ da öyle...
- İçinde bulunduğumuz korona günlerinde herkes evlere kapandı. Siz bu süreci oldukça yoğun yaşıyorsunuz görebildiğimiz kadarıyla. Sürekli bir uğraşınız var... Neler yapıyorsunuz? Kendinizi nasıl neyle oyalıyorsunuz?
- Taş Kağıt Makas atölyesinin sürecinde ortağım Aslı Cüreklibatur'la beraber hemen eğitim almaya başladık işletme üzerine. Yeni dünya, yeni süreç, ne yapabiliriz, nasıl dönüştürebiliriz, neler olabilir? Bu bile bizim vizyonumuzu değiştirdi, heyecanımızı yükseltti. Yeni düzene alışmamızı sağladı. Çeşitli online eğitimler buldum, onları alınca ufkum açıldı ve bilgim çoğaldı. Bilgi çoğaldıkça paylaştığın şeyin içeriği ve kalitesi değişiyor, bunları paylaşıyor olmak çok keyif verdi. Zaten mesleğimiz gereği de bu değişimler, dönüşümler, eğitimler bizim bu süreçte de evden çıkmadan geçimimizi sağlamamıza sebep oldu. Ve bir kez daha anladım ki yok diye hayıflanmak söylenmek yerine üretmeye, öğrenmeye devam etmek, baktığınız pencereyi değiştirip vizyonunuzu geliştirerek aslında geçiminizi de sağlayabilirsiniz.