Funda İyce Tuncel 31 yıldır resim yapıyor. Yurt içi ve yurt dışında pek çok sergi ve etkinliğe katıldı. Onlarca kişisel sergi açtı. Bu kez sanatını evde konuşturmaya karar verdi. Koronavirüs salgınından dolayı evde geçirdiği günleri mesleğinden uzak geçirmek istemeyerek maskeleri boyadı. Gelecek nesiller yaşadığımız bu dönemi bir de sanat yönünden izleyebilsinler düşüncesi ile maskelerini renklendiren Funda İyce Tuncel maskeye resim projesini anlattı.
- Maskeleri tuval olarak kullanma fikri nereden geldi?
- Sanatçılar toplumun duyargalarıdır. Sanatçıları takip etmek, izlemek gerekir. İyi veya kötü anlamda toplumu etkileyen ne varsa ilk onlar hisseder, ilk onlar etkilenirler. Bence sanatçıların şikayet etme, şartlar uygun olana kadar üretmiyorum deme hakkı yok. Bizler çalışmalarımızda yaşadığımız ortamdan ve dönemden besleniriz. Ben sanatımla yaşayan bir ressam olarak ilk günlerde kaygılandım ama sonra fark ettim ki benim için ürettiklerimi sergileyip topluma sunmak kişisel anlamda kaygılarımı azaltırken moralimi de yükseltmemi sağlıyor. Bu benim için çok değerli. Salgın öncesi istisnasız zaten her gün atölyeme gidip çalışırdım. Ama bir anda evde kalmaya başlayınca bu defa evde üretmeye başladım.
- Üretme sürecinizden bahseder misiniz?
- Farkındalık yaratmak ve yaşananlara tanıklık etmek amacıyla önce kendi portremi maskeli bir şekilde resmettim. Boyadığım birkaç maske tıbbi maskeydi. Bu tıbbi maskeler tek kullanımlıktı. Sonra evde çeşitli boylarda maskeler üretip onları boyadım. Önce maske takmış figürler ile başladım. Bazen peyzaj bazen portre çizdim. Hiç tanımadığım insanların evde bekleyişlerini, umut dolu yüzlerini ve maskeli resimlerini çalıştım. Sadece büyükleri değil çocukları da çalıştım. Sonra da sanat bizi virüsten korur evde kalalım sanatla kalalım, üretelim diye çevremdekilere çağrıda bulundum. Çünkü birçok sanatçı arkadaşımın üretmeye ara verdiği ile ilgili mesajlarını, endişelerini gördüm. Bir anlamda bu çağrım ile morallerimizi yükseltmeye, hepimizi üretmeye ve çağımıza tanıklık etmeye davet ettim.
- Onlar bu çağrınıza nasıl karşılık verdi?
- Birçok sanatçı arkadaşım maske üretmeye başladı. Çalışmaların hepsini sosyal medya hesabında sergiliyorum. Bence bu proje toplumsal bir umut ve dayanışma projesi oldu. Bu nedenle çok mutluyum. Sürekli büyüyoruz ve bu süreç sona erdiğinde maskelerimizi sergilemeyi düşünüyoruz. Böyle durumlarda sanatın öncü olup topluma yaratıcılıkla umut ve sevgi aşılayacağına inancım tam. Ben her maskede bu duygularla yola çıkıp acaba bugün sanat kimlere dokunup, kimlere coşku verecek diye düşünüyorum.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI İSTEDİ
- Maskeye resim projesine ilgi nasıl?
- Herkes maske boyamaya başladı. Umut dolu bir şekilde üretip çoğalıyoruz. Hep birlikte bu projeyi başlatmış olduk. Ressamlar, eğitmenler, çocuklar, arkadaşlar, dostlar, herkes teşekkür ediyor. İlham oldunuz, birleştirici oldunuz, farkındalık oluşturdunuz diyorlar. Hatta sağlık çalışanlarından da dönüşler oldu. Maskeleri çok beğendiklerini söyleyip, takmak istediler. Maske üretme sürecini, sanatın toplumun her kesimiyle buluşacağı bir etkinlik olarak görüyorum. Farkındalık yarattığıma inanıyorum. Bugün çevremdeki kişiler evlerinde maske üretiyor ve boyuyorlar. Hem kendileri boyuyor hem de çocuklarına boyatıyorlar. Bu muhteşem bir olay. Aynı zamanda benim için de çok güzel bir duygu. İnsanlar beyaz maske yerine kendi ruhlarını yansıtan kendi çizdikleri maskeyle daha mutlu olabiliyorlar.