Şu günlerde parfüm mü yoksa el dezenfektanı ya da kolonya mı daha çok kullanıyorsunuz diye sorsam maalesef birçoğumuzun yanıtı aynı olur. Zor günlerden geçiyoruz şüphesiz. Sağlığımız için, dünya için endişe duyuyoruz. Ve alışkanlıklarımızı da bu yönde değiştirmeye başlıyoruz.
Örneğin eli yıkamaktan kuruyan kaç kişiyiz? Ya da el dezenfektanını yanından hiç ayırmayan... Belki daha fazla su içmeye başlayan ve günde bir değil birkaç kez duş alan...
İhtiyaçlarımız doğrultusunda dünyadaki üretim anlayışı da farklı biçimleniyor. Öyle ki dünyanın en lüks markaları kozmetiğe ara verip sağlık sektörüne kar amacı gütmeksizin yatırım yapıyor. Ya da cin fikirli bazı kişiler 'virüse önlem' adı altında yeni buluşlarla ortaya çıkıyor.
Geçen hafta zoraki 'maske modası'nın nasıl başını alıp gittiğini ve lüks firmalardan bireysel tasarımcılara yeni bir iş kolu olduğunu yazmıştım. Ama olay artık maskeyle de sınırlı değil.
Öksürük, aksırıkla temasınızı engelleyecek şapkalardan tutun da sprey tabancalarına kadar yeni üretim yapan firmalar oluşmaya başladı bile. Kimi ücretsiz bu işi yapmaya çalışıyor, kimi kar edip zengin olma hayali kuruyor. İşte virüs ile değişen, gelişen ve üreyen iş kolları...
LÜKS MARKADAN EL DEZENFEKTANI
Bünyesinde Louis Vuitton, Christian Dior, Guerlain, Celine, Kenzo, Berluti, Givenchy gibi lüks markaları bulunduran LVMH'nin aldığı karar herkesi heyecanlandırdı şüphesiz. Haberin "Lüks markaları bünyesinde bulunduran şirketten yeni üretim" başlığı altında verilmesi çok daha fazla tıklanmasına yol açsa da işin aslı bu kez farklıydı. Ne Louis Vuitton'un ne Bvlgari'nin ne de Hublot'un yeni bir ürünü çıkıyordu.
Grup, parfüm üretimi yerine el dezenfektanı yapmaya karar vermişti. Üstelik bunları ücretsiz olarak Fransız hükümetine vereceğini açıkladı. Bu denli önemli markaları bünyesinde bulunduran bir grubun bu atağından sonra yenilerini merakla bekliyoruz. Umarız kâr amacı gütmeden virüse karşı üretime geçen daha pek çok modaevi olur.
YENİ İŞ KOLLARI TÜREDİ
Koranavirüsün yayılmasıyla birlikte seyahat, film, dizi, kafe, restoran sektörü gibi pek çok iş kolu yara aldı hatta maalesef kepenkleri indirmek zorunda kaldı. Bu gibi durumlarda ekonomi konuşmak ne kadar doğru bilinmez ama krizi fırsata çevirenler şüphesiz her dönem olmuştur. Kimilerinin niyeti iyidir, kimileri de sadece cebini doldurma peşindedir. O halde gelin virüsle doğan yeni işlere bir göz atalım.
TÜKÜRÜKTEN KORUYAN ŞAPKA
LVMH Grubu'nun aksine sanki biraz ceplerini doldurmaya yönelik birçok firma 'tükürükten, öksürükten koruyan şapka'ları piyasaya sundu. İnternet alışverişi yapan sitelere girip bu tarz şapkaları aradığınızda farklı fiyat aralıklarında birçok şapka seçeneği önünüze çıkıyor. Hangisi korur bilinmez ama önü kapalı bu şapkaların rağbet gördüğünü söyleyebiliriz.
Bu tarz şapka satan firmaların sayısında o kadar büyük artış oldu ki dünyanın en büyük e-ticaret sitesi Amazon onlarcası değil yüzlercesi de değil binlercesi bile değil milyonlarcasını sitesinden kaldırmak zorunda kaldı. Pek çok bardak tasarımcısı "Lütfen üzerime öksürme" yazılı kahve fincanları üretmeye başladı. Ayrıca bu ve bunun gibi koronavirüse karşı sloganlı pek çok tişört, yastık ve benzeri ürünlerin de piyasa satışı başladı.
ATEŞ ÖLÇER KAMERALAR, CAMLAR
Havalimanlarında ateş ölçen termal kameraların olduğunu bir süredir biliyorduk. Peki ya taksilerde? Bir firma ürettiği cam ve aynaların insanın ısısını ölçtüğünü iddia ederek yola çıktı ve büyük paralar kazanmaya başladı.
Çin'de toplu taşıma cihazlarında da kullanılan bu camlar şu anda dünyanın dört bir yanına yayılmış durumda.
Özellikle Uzakdoğu'da metrodan otobüse toplu taşımalarda bu cam ve aynaların kullanılması epey yaygınlaştı. Peki ama gerçeği ne kadar yansıtıyor? İşte işin o yanı hâlâ tartışılıyor...
VİRÜSSAVAR TABANCALAR
Virüs çıkıp yayılmaya başladığından beri sadece kendimizi değil etrafımızdakileri de korumaya çalışıyoruz. Sağlıklı kalsınlar ki sağlıklı kalalım anlayışı hakim,
Dünyada bir-iki marka seyahat boyu virüssavar tabanca yani spreyleri üretmeye başladı. Uçaklarda pek çok kişiyi önce kendi oturacakları koltuğa sonra yanındakilerin koltuklarına bu spreyi sıkarken görebilirsiniz.
EVDEYİZ O HALDE YEMEK PİŞİRELİM
Ben dahil pek çok arkadaşım evde kalıp yemek pişirmeyle kafayı yemiş durumda. Glütensiz pişirenler, pratik ve çabuk yemek tariflerini deneyenler.... Bir de şef edasıyla döktürenler var... Hatta sosyal medyada yemek tarifi ve ipuçları hakkında öneriler yazan şefler var.... Madem evlere kapanmamız ve sağlığımız için mümkün olduğunca yemek için dışarıya çıkmamamız isteniyor o halde evde kendi yemeğimizi yapabiliriz değil mi! Gelin sosyal medyanın ve dünyanın ünlü şeflerinin tariflerine ve ipuçlarına göz atalım o halde...
ERZAK DOLABI YETER
Kim söylüyor! Rachael Ray... Kendisi hem bir şef hem de bir televizyon kişiliği... Paris Hilton ile yaptığı reality şovu bile hatırlamanız için yeterli. "Evde daha fazla vakit geçireceğinizi bilmenizin ve buna alışmanızın tam zamanı. Aşkla, erzak dolabınızdan pişirmenizi dilerim..." yazılı bir not yayınladı... Hazır bu ara evde oturuyoruz ve pek çok şeyi evden yapıyoruz. O halde yeni tarifler denemeye ne dersiniz! Örneğin ben bu sayede krem peynirli karnabahar çorbası uzmanı ve hayranı oldum. Eşim neredeyse her akşam bol karabiberli bu çorbayı istediğini dile getiriyor. Peki ben bu tarifleri nereden alıyorum? Karantinadan dolayı evine hapsolmuş ve tarif paylaşan sosyal medya annelerinden, şeflerden...
DONMUŞ SEBZE ALIN!
Top Chef programının sunucu Padma Lakshmi "Donmuş sebzeler stoklayın" diye tavsiyede bulunuyor ve "En az tazeleri kadar besin değerleri zengin diye de not düşüyor. Ayrıca etten de çok daha uzun ömürlü olduklarına dikkat çekiyor.
Bir başka şef ve restoran sahibi Tom Colicchio ise hayatı boyunca hiç yemek pişirmemiş olanlar için sosyal medya hesaplarından önerilerde bulunuyor: "Sebze pişirmeye başlayın ve gelecek için onları dondurun."