Sadece müziğiyle değil, çektiği fotoğraflar ve yaptığı resimlerle dinleyicilerini duygular arası yolculuğa çıkarmakta usta bir isim Christian Löffler. Kuzey Almanya çıkışlı prodüktör, dördüncü albümü Lys'ı 20 Mart'ta yayınlamaya hazırlanıyor. Ama İstanbullu hayranları şanslı. Çünkü yeni şarkıları Sonar İstanbul festivali kapsamında 6 Mart Cuma günü Zorlu PSM'de dinleyecekler.
- Lys, 20 Mart'ta yayınlanıyor. Albümü tamamladığınızda neler hissettiniz?
- Bitkin ama aynı zamanda çok da mutluydum çünkü kişisel olarak beni tatmin eden bir çalışma oldu. Albümü yapmak çok eğlenceliydi, kendimi hiç çalışıyor gibi hissetmedim. Bu yüzden de ayrıca mutluyum. Harika olan bir başka şey de bu albümle birlikte tekrar resim yapmaya başlamış olmam. Resim, heykel ve çizim gibi görsel sanatlara olan tutkum albüm üzerinde çalışırken tekrar güçlendi.
- Geçen günlerde dinleyicilerinize bir çağrı yaparak isteyenlere çalışmalarınızla ilgili kişisel düşüncelerini kaleme aldığınız bir mektup göndereceğinizi açıkladınız. Neden mektup?
- Günlük hayatımızda artık ne mektup aldığımızı ne de gönderdiğimizi fark ettim. Çünkü çok yavaş bir yol. Ama onu güçlü ve özel kılan da bu. Bir süre önce Portekiz'e tatile giden arkadaşlarımdan bir kartpostal aldım. Özel bir şey değildi ama bir kağıt parçasının evime kadar yaptığı yolculuğu düşünmek beni mutlu etti. Geldiği yerin kokusunu bile alabiliyordum. Son zamanlarda hayatımızda değişen şeyler üzerine düşünmeye başladım. Mektup gibi yok olan şeyler üzerine... Yeni single'ım Noah'nın klibi de telefon kulübelerini kullanan insanlar hakkında... En son ne zaman birine girdim hatırlamıyorum ama hâlâ kullananlar var ve bunda da bir hikaye var.
- Albümün ikinci single'ı The End'in hikayesi var mı?
- Kopenhag'tan arkadaşım Josephine Philip ile birlikte yazdık. Grubu Darkness Falls'un büyük hayranıyım. Sesinin tınısını da çok seviyorum. Kendisiyle birkaç yıl önce tanıştım. Sonrasında bağlantıyı koparmadık ve ortaya The End çıktı. Şarkı, insanın yazgısıyla alakalı... Her şey bir noktada sona eriyor, hiçbir şey sonsuza kadar yaşamıyor. The End, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz insanlara ve şeylere odaklanmamız için bir hatırlatıcı görevi de görüyor. Günümüzde insanın yolunu kaybetmesi ve olasılıklar içinde kaybolması çok kolay. Oysa ki bizi mutlu eden şeyler düşündüğümüzde çok daha yakınımızda.
- Sonar İstanbul'da yeni parçalarınızı dinleyecek miyiz?
- Evet, yeni şarkılar çalacağım. Yepyeni bir şovla geliyoruz. Sahnede bana Mohna eşlik edecek. Birlikte çok özel bir ışık şovu hazırladık. Yeni şarkıları ilk kez çalacağız.
- Instagram hesabınızdan son dönemde paylaştığınız resimler size ait değil mi?
- Evet, hepsini albümü hazırlarken yaptım. Çoğunluğu akrilik ama yağlıboya da var.
- Albümü görsel ve işitsel olarak kafanızda tasarladığınızı söyleyebiliriz o zaman...
- Her zaman zihnimde güçlü görsel bir imaj olur. Yeni bir parça üzerinde çalışmaya başladığımda bir fotoğraf ya da karalama çalışmalarıma eşlik eder. Bu her şeyi kafamda çözümlememe yardımcı olur.