Bir resim sergisi, konser ya da tiyatro gösterisine gittiğimizde genelde rahatladığımızı, iş hayatının getirdiği stresten uzaklaştığımızı hissederiz. Zırh olarak giydiğimiz stratejik halimizden kurtulup kendimize geldiğimizi, kısa da olsa ruhumuza doğru yolculuk yaptığımızı düşünürüz. Ne de olsa boşuna "Sanat insanı iyileştirir" demiyorlar.
Sahi; bir sergi, bir müzik dinletisi bizi iyileştirebilir mi? Kendimizi iyi hissediyoruz ama bizi iyileştirip iyileştirmediğini ya da başka ne gibi etkileri olduğunu bilemiyoruz. Peki, ya bilseydik? Bir sergiyi gezerken, bir müzik dinlerken o anda beynimizde neler olduğunu bilseydik, güzel olmaz mıydı? İşte bu bilgiyi bilimsel olarak kayıt altına alacak teknoloji ilk kez ülkemizde uygulanacak. Nasıl mı?
Bugün İstanbul Yapı Kredi Bomontiada'da sanatseverler ile buluşan ve 1 Mart'a kadar devam edecek olan Samsara Multidisipliner Resim Sergisi'nde bir ilk gerçekleşecek. Ziyaretçilerin sergiyi gezerken ne hissettikleri, ilgi ve beğenileri kendilerine takılan özel görsel ve zihinsel ölçümleme aletleri ile kayıt altına alınacak. Oldukça heyecan verici değil mi?
İşte biz de bu deneyimi yaşamak için ressam Ebru Ceylan ve ölçümlemeyi yapacak olan Dr. Yener Girişken ile bir araya geldik ve dünyada ilk kez gerçekleşen ölçümlemeyi ilk biz deneyledik.
DUYGULARIN MATEMATİĞİ
Sanat eserlerinin ziyaretçiler üzerinde yaratacağı etkileri ölçümleyecek olan Dr. Yener Girişken çalışmalarını şöyle anlatıyor: "İki temel ölçü yapıyoruz. Biri göz takip gözlüğü. İnsanların nereye baktığını, sanat eserinin neresine odaklandığını tespit ediyoruz. EEG cihazıyla, gördüklerinin beyinde ne türlü aktivasyon değişikliği oluşturduğunu ölçeceğiz. Yani kişi eseri beğeniyor mu beğenmiyor mu, nerede duygusal durumu en üst sınıra çıkıyor ya da düşüyor, içe mi dönüyor yoksa eserden keyif mi alıyor gibi duyguları böylelikle öğrenebileceğiz.
Bu deneyimin beyni nasıl değiştirdiğini, onları nasıl etkilediğini, insanı nasıl farklı bir boyuta çıkardığını görebiliyoruz. Bu cihaz herhangi bir yönlendirme olmadan insanların duygu dalgalanmalarını net bir şekilde ölçüyor. Bir nevi duyguların matematiğini çıkarıyoruz. Son yapılan bilimsel çalışmalara baktığımızda insanların davranışlarını etkileyenlerin onların duygusal reaksiyonları olduğunu öğrendik. Yani kararlarımızı mantıkla değil duygusal sistemimizle alıyoruz. İşte duygusal dünyamızı ölçümleyebilmek, onları sayılara dökebilmek bu açıdan önemli hale geldi tüm dünyada. Bizim bu çalışmamızda bir nişane görevi görecek."
Peki, ortaya çıkacak bu bilgiler ne işe yarayacak, nerelerde kimler tarafından kullanılacak? diye soruyorum Yener'e: "İki temel amacı olacak bu verilerin. Biri akademik çalışmalarda kullanılacak. İkincisi insanlara ilham vermek." Böyle bir ölçümlemenin bireye faydası ne olabilir? soruma Yener:
"Birey sanatı deneyimlerken beyninde ve bilinç dışı sisteminde farklı bir noktaya gidiyor mu? Bu gidiş bazen içe çekilme, bazen keyif bazen kendini bulma yolunda bir adım olabilir. Bunu ölçebilmeyi hedefliyoruz" diyor.
SANAT İYİ GELİR Mİ?
Ebru Ceylan başka bir açıdan bakıyor: "Sanat iyi gelir derler, bunun adını koyacağız. Sanat gerçekten insana iyi gelir mi? bunu öğreneceğiz. Ama herkes için de farklı olabilir. Belki iyi gelmeyenler de var. Yani sanatın hep iyi ve huzurlu mu hissettirmesi gerekir? Agresif olarak çıktığınız bir resim sergisi kötü müdür? Depresif duygularla yaptığım bir resim ona bakanları huzurlu hissettiriyor olabilir. İşte hangi duyguların bize iyi geldiğini, bizi üretkenliğe itebileceğini, duyguların aslında başka kişilerde farklı duygular yaratabileceğini de göreceğiz bu çalışmada.
Yani bir sanat etkinliğine katılan herkes genelde oradan mutlu çıkmak ister. Oysa belki hiç mutlu olmayacaksın ama eve gittiğinde içinde bulunan başka bir yeteneği tetikleyecek ve o duygu seni harekete geçirecek. Günün sonunda insanları üretime, harekete geçirebiliyor mu bunu öğrenebilmek çok heyecan verici. Bu yüzden her zaman pozitif duygular değil negatif duyguların da ölçülmesi gerekiyor. Hangi duygunun fayda sağlayacağını şu an bilmiyoruz. Ama bu çalışmalarla bunu da öğrenebileceğiz."
KONUŞAN RESİMLER
Sergiye gidenler ayrıca Ebru Ceylan'ın çok beğenilen projelerinden biri olan Konuşan Resimler'in yeni serisi Bu Toprakların Ozanları'nı da deneyimleyebilecek. Konuşan Resimler sergisi Neyzen, Erkan Oğur, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Pir Sultan Abdal, Aşık Mahzuni Şerif, Yunus Emre, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Nesimi gibi bu toprakların ölümsüz ozanlarını konu alıyor. Ziyaretçilerin resimlerin yanında bulunan QR kodu ile metinleri dinleyebilecek.