Ömer Başdoğan: Türkiye'de dönem dönem birçok farklı sektörden film sektörüne geçişler oldu. Mankenlik yapanlardan şarkı söyleyenlere birçok insanı film sektöründe gördük. Şu an yaşadığımız şey de bunun bir benzeri aslında. Fenomenler film çekiyor, 10 yıl sonra sinema sektöründe kaç fenomen hatırlanır bilmiyorum. Herkesin izleyebileceği her kesime hitap edebilecek işler yapıp beyazperdede kalıcı olmak en büyük hedefimiz. Şu ana kadar dört filmde yer aldım. Bunlardan biri için fenomen filmi diyebilirim.
GİŞEMİZ ÇOK İYİ
Barbaros Dikmen: Fenomenler sadece sinema sektöründe değil, müzik sektöründe de çok aktif. Sinemaya yönelmelerini doğru ya da yanlış bir karar olarak değil de bir dönüşüm olarak görüyorum. Fenomenler herkesin cebinde, evinde ve odasında. Aslında herkese çok yakın. Vine zamanıydı. Hogwarts'ta bir Türk adında bir video serim vardı. Yaklaşık 40 milyon izlenmişti. Bunu filme dönüştürme teklifi geldi. Kabul ettik ve Sihirbazlık Okulunda Bir Türk ortaya çıktı. Sinema, tiyatro, müzik ya da dizi... Kabiliyeti veya kitlesi olan her fenomen bunlardan en az birini yapabilir. Gişemiz iyi, çok büyük yapımların da artık eski gişeleri olmuyor.
SİNEMA KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL
Doğa Konakoğlu: Ben buna tamamen ticari bir girişim olarak bakıyorum, adı üstünde sinema bir sektör, binlerce insana ekmek kapısı. Talep varsa arz neden olmasın? Elbette fenomenler de bunu yapar, sinema kimsenin tekelinde değil. Video çekmeye başlamadan önce oyunculuk deneyimim olduğu için sinema filminde yer alma konusunda çekincelerim olmadı. Sonra YouTube'a Ali Biçim'le Just Pide adında komik bir parodi yaptık. Bu YouTube'un ilk fenomen videosu oldu. İnsanlar bizi tanımaya ve sevmeye başladılar. Durum böyle olunca sinema ve dizi teklifleri gelmeye başladı. Oyunculuk ölümsüz, fenomenlik ise sabun köpüğü...