Lüks nedir? İstediğini alabilmek mi... Marka giyinmek, pahalı restoranlara gitmek, mücevherler takmak mı... Elbette lüks kavramı her yıl değişiyor... Özellikle son birkaç yılda iyice farklı bir yola saptı.
Örneğin iklim değişikliği bile lükse bakış kavramımızı değiştirmeye başladı. Birçok araştırma şirketinin yaptığı araştırmalara göre 18-34 yaş arası iklim değişikliği konusunda epey endişeli. Milenyum kuşağı da aynı şekilde endişe duyuyor. Ama 50 yaş ve üstü o kadar da bu mevzuya takılı kalmıyor.
Bu arada lüks marketin en büyük kitlesi de yine milenyum kuşağından oluşuyor. Kısacası iklim değişikliği gibi konular artık lükse giriyor. Bu yüzden de kürk kullanımı gibi konular artık pek çok kişinin tepkisini çekiyor. Lüks pazarı 2018 yılında 1 trilyon dolara ulaştı. Sekiz yıl boyunca büyümeye devam etti ama ilk kez 2018 yılında kan kaybetti. Bu yıl ise yeniden ivme kazanması bekleniyor, 2025 yılına kadar milyarder sayısında ciddi artış bekleniyor. Ama bu yeni milyarderlerin lüks anlayışı da alışık olduğumuzdan farklı. Örneğin kişisel başarı, güvenlik, boş vakit, tatiller, hobilere ayrılan zaman, spor ve sağlıkla servetlerini yarıştıracaklar. Kimin daha büyük ya da pahalı yatı var değil önemli olan anlayacağınız...
Madem bir sürelik duraklamadan sonra 2025'e kadar yükselen bir lüks trendinin içine giriyoruz. O halde yeni lüks kavramına bakmadan olmaz. İşte 2020'de başlayan ve önümüzdeki beş yılı şekillendiren yeni lüks anlayışımız...
TASARIM VE SOKAK SANATI
Son yılların en büyük trendi lüks markaların tasarımcılarla yaptığı işbirlikleri. Hem plastik sanatlardan hem de müzik ya da sinema dünyasından isimlerle kapsül koleksiyonlar hazırlıyorlar. Bu yıl itibari ile bu işbirliği sokak sanatçıları ve bireysel sanatçılara doğru kayıyor. Hem Z kuşağı hem de milenyum kuşağı bu işbirliklerine önem veriyor ve mutlaka satın almak istiyor.
Mesela kaykay markası Supreme ile Fransız moda devi Louis Vuitton'un işbirliği gibi. Ya da Fendi'nin spor giyim markası Fila ile yaptığı işbirliği... Kısaca işbirliği, lüksün yeni tanımlarından biri. Çünkü yeni milyarderler yenilikçi, özgün koleksiyonlara sahip olmak istiyor. Kendilerini anlatan objeleri satın almayı tercih ediyor. Bir markanın yıllardır piyasaya sunduğu aynı model çanta, ayakkabı veya mücevher yerine özgün olanı istiyor.
İLERİ DÖNÜŞÜME DEVAM
Peki eski bir eşyadan daha iyi kalite bir başka eşya yaratabileceğinizi biliyor musunuz? İşte buna upcyling yani ileri dönüşüm deniyor. Recyle'in tersine atık bir malzemeyi geri dönüştürmüyor, eşyanın bir öncekinden daha yüksek kalite bir ürüne dönüşmesini sağlıyorsunuz. Bunun en uç örneği New York'ta yıkılan binadaki betonlardan yeni binalar inşa edilmesi. Ama eski posterlerden çantalar, emniyet kemerlerinden halılar yapılması gibi örnekleri de mevcut. Doğaya duyarlı upcyle yani ileri dönüşüm de gelecek beş yılda lüks tanımına giren bir başka örnek. Üstelik ülkemizde de upcycle oldukça trend olmaya başladı. Örneğin Ayvalık'ta kurulan Çöp(m)adam'da kadınlar ambalajlardan makyaj çantaları ve farklı objeler tasarlıyor. Ajma ise yelken kumaşlarından yoga mat çantaları tasarlayıp sunuyor. Bir dönem Topshop sadece bu yöntemi kullanarak 'Reclaim to wear' koleksiyonunu piyasaya sunmuştu.
RESTORANLARDA SU MENÜLERİ
Suyun, lüksün yeni simgesi olması yeni değil. Neredeyse bir yıl oluyor. Ama H2O artık herkesin daha fazla radarında. Örneğin 4 bin dolardan 10 bin dolara kadar değişen alkali su arıtma makineleri zenginlerin artık duşlarını bile süslüyor. Sadece mutfaklarında değil, evin her yerinde suyu arıtan ve alkali seviyesini 9.5'e çıkaran bu makineyi kullanıyorlar. Birçok su markası da birkaç katı fiyatına olsa bile alkali suları piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Vücuttaki asit oranını azaltan, sağlığa iyi gelen alkali sular da yine lüks tüketim maddelerinden biri. Bu arada lüks restoranlar şarap menüsü gibi su menüleri de hazırlamaya devam ediyor. Su piyasasının büyüklüğü dünyada 150 milyar doları aşmış durumda. Restoranlarda artık şişesi 150 dolara satılan sular bile var.
VEGAN DERİDEN LÜKS OTOMOBİLLER
Vegan yani suni deri kullanmayı sevenlerden misiniz? Muhtemelen hayır. Ama bu yıl itibariyle Jaguar ve Land Rover bile bu derileri kullandığı yeni koleksiyonlarını piyasaya sunuyor. Bugatti, Mercedes, Bentley gibi markalar da bu konuda epey araştırma bütçesi ayırdı.
Cruise dünyası da doğaya döndü. Artık yeni zenginler bindikleri gemilerin karbon izlerini de isteyecekler. Başta Hilton olmak üzere birçok otel de vegan suite odalarını kullanıma açtı. Parkesinden mini barına her şeyin botanik malzemelerle üretildiği suite'ler de lüks tanımına giriyor.
VİCDANLI VE ETİK
İngiliz araştırma şirketi The Future Laboratory'e göre lüksün yeni hedef kitlesi sahip oldukları ile değil de kim oldukları ile kendilerini ifade edenler. Etik değerlere sahip, yaratıcı, yardımsever ve vicdanlı kimseler. Bu yüzden de sürdürülebilir ürünlere ağırlık veriyorlar. Lüks segment alıcısının yaklaşık yüzde 50'si politik duruşları ya da ırkçı söylemleri yüzünden bir markayı kolaylıkla boykot edebiliyor.
Sürdürülebilir moda ve geri dönüşüm bu ölçüde büyük önem kazanıyor. Örneğin The Beatles'ın eski üyesi Sir Paul McCartney ile ABD'li fotoğrafçı ve hayvan hakları aktivisti Linda McCartney'in kızı Stella McCartney sürdürülebilir malzemeden ürettiği yapay kürk 2020 yılı koleksiyonunda yer alacak. Dünyanın ilk biyolojik bazlı sürdürülebilir kürkünü, marka piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Bu da yeni lüks tüketicilerinin büyük ölçüde ilgisini çekiyor.
TATİLİN LÜKS HALİ
Altın varaklar, jakuzili, şatafatlı odalar değil artık bir tatili lüks yapan. İşte Luxury Travel Magazine'in seyahatte yeni lüks trendi..
DESTİNASYON DEĞİL YOLUN KENDİSİ
Artık varacağımız destinasyon kadar oraya nasıl gittiğimiz de önemli. En azından yeni lüks tanımında yerini aldı. İster motosiklet, ister bisiklet, ister jet olsun... Yolculuk en az gideceğimiz yer kadar önemli. Eğlenceli, konforlu ve bilgilendirici olmalı.
DENEYİMLEMEK
Bir şehirde ya da kasabada yapılacak popüler aktiviteler listesini tamamlamak yerine biraz daha özgün seçenekler bulmak gerek. Örneğin kasabanın en iyi şefiyle mutfağa geçip enfes yemekler pişirmek ya da çalışmak...
GİZEMLİ ROTALAR
Bilindik, herkesin gittiği kış ya da yaz rotaları yerine gizemli yerler keşfetmek çok daha in. Bunun bir örneği de yok. Çok popüler olmayan bir yere gidin yeter. Oranın tarihini, kültürünü, gastronomisini öğrenmek, anlamak herkesin bildiği yerlere gitmekten artık çok daha cool.