Kimi zaman aylarca yazmadığı oluyor. Duyguların birikmesini bekliyor. Tıpkı şarkıları gibi telaşsız bir müzisyen Fikri Karayel. Tükenmek değil, kalıcı olmak istiyor. Gördüğü ilginin rüzgarına kendini kaptırıp çok hızlı koşmamaya dikkat ediyor. Yaptığı işler ortada. Yol, Hayal Edemezsin, Bir Şey Var... Sonra Deeperise ile yaptığı Yağmur, Merve Özbey'in okuduğu Konumuz Var, Murat Boz'un seslendirdiği Aşk Bu... En son Ayşe Hatun Önal için Efsane'yi yaptı. Çok da beğenildi.
- 2019 pop müzik açısından çok da parlak geçmedi. Bu yüzden Efsane ilaç gibi geldi. Nedir hikayesi?
- Şarkının düzenlemesini yapan Ufuk Kevser'le ilk tanıştığım dönemde, Ayşe Hatun Önal'la bir kulüp projeleri vardı. Birlikte sahneye çıkıyorlardı. Kendisine Ayşe'yi çok sevdiğimi söylediğimde bana Efsane'nin demosunu dinletti. Sadece nakarat melodisi vardı. Ben de Ayşe'yi düşünerek şarkıyı tamamladım.
- Ayşe Hatun Önal hayranlığınızın kaynağı nedir?
- Ona hayranlığım Türkçe sözlü elektronik müziğin önemli temsilcilerinden biri olmasından ileri geliyor. Daha house, kulüp müziği bugünkü kadar popüler değilken yaptığı çalışmalar var. Birlikte çalışmak da çok keyifliydi. Kendine çok samimi bir çalışma ortamı kurmuş.
- Merve Özbey de son albümü için Konumuz Var adlı şarkınızı seslendirdi. Bu şarkıyı da onu düşünerek mi yazdınız?
- İstanbul'a ilk geldiğimde otelde kalıyorum. Buray "Otelde kalma, benim evimde kal. Ben zaten Avrupa turnesine çıkıyorum" dedi. Şarkıyı, Buray'ın oturma odasında elimde gitarla yazdım. Birkaç ay sonra Buray aradı, "Havalimanında Merve Özbey'le karşılaştık, sana selam gönderdi, 'Şarkı var mı?' diye sordu" dedi. Ben de "Var abi" dedim. Konumuz Var, Merve Özbey'in albümünün ilk şarkısı oldu.
- Murat Boz, Deeperise...Birçok isim sizinle çalışmak istiyor. Kariyer planınızda bu var mıydı?
- Bu planlanabilecek bir durum değil. İnsanlar şarkılarınızı beğeniyor, şarkılar sizi tanıtıyor. Organik bir ilgi olarak değerlendiriyorum, bunu. Sanatçıların da dinleyiciler gibi ilgi göstermesi, onlardan birlikte çalışma isteği gelmesi de beni çalışmaya daha çok motive ediyor.
- Bu talep üzerinizde baskı oluşturuyor mu?
- Eskiden beri hayranlık duyduğum, başka yerlerde gördüğüm isimlerden istek geldiği zaman üzerimde biraz baskı oluyor elbette. Ama çoğu zaman üretim sürecinde böyle şeyler aklıma gelmiyor. Baskıdan çok heyecan duyuyorum.
BİRİ VAR AMA HAYATIMDA DEĞİL
- Yakında size 'şarkı sözü fabrikası', 'beste fabrikası' yakıştırmaları yapılmaya başlanacaktır. Bu fabrikalaşma riski sizi endişelendiriyor mu?
- Her gelen talebe bir şarkıyla dönmeye kalkarsam tabii ki fabrikalaşma riski olacaktır. O yüzden biraz seçici davranmak lazım. Çok hızlı koşmamaya çalışıyorum. Çünkü sevdiğim söz yazarlarının kariyerlerine baktığımda fabrikalaşmanın gerçeğe dönebileceğini gördüm. Yoğun çalışılan dönemde üretilenlerin birbirine benzemesi, aynı formüllerin uygulanması gibi... Bence bu samimiyeti azaltan bir durum. O yüzden ara veriyorum. Şimdi olduğu gibi. İki-iki buçuk aydır kaleme dokunmuyorum. Bir şeyler yaşansın, duygular biriksin...
- İlk şarkınızı ne zaman yaptınız?
- İngiltere, Kent'te yine elimde gitar odamda yaptım. 16 yaşımdaydım sanırım. Ukala Menekşe adını verdiğim gayet dramatik bir parçaydı İlk anneme dinlettim. O da çok pozitif yorumlar yaptı.
- Şarkılarınız çoğunlukla aşk temalı. Size yaşadığınız aşklar mı ilham veriyor?
- İlk albümümdeki şarkıların çoğu ilk aşk acısı yaşadığım ilişkiden sonra yapıldı.
- O kişi şarkıların onun için yapıldığını biliyor mu?
- Biliyordur. Zaten yazdıkça ona da gönderiyordum.
- Aşk sizi nasıl etkiliyor?
- Bir daha aşk acısı yaşamadığımı söyleyebilirim. Zamanla yaşadığım ilişkilerden daha pozitif duygularla çıkmayı öğrendim. Durup üzülmedim. Aşk önemli, beni yaşamaya, sanata motive ediyor. İhtiyaç duyduğum bir duygu. Kimyam değişiyor, daha mutlu oluyorum.
- Hayatınızda özel biri var mı?
- Biri yok. Daha doğrusu biri var ama hayatımda değil. O duyguları hissediyorum ama.
ALBÜM YAPMAK PRESTİJLİ
- Yazdığınız şarkıları en güzel yorumlayanlardan biri de bizzat sizsiniz. Geçen ay Bir Şey Var çıktı. Yeni çalışmalar geliyor mu?
- Beni heyecanlandıran şarkıları bekletmeyip single olarak yayınlıyorum. Hatta birkaç hafta içinde yeni bir şarkı daha geliyor. Ama albüm yapan arkadaşlarımı da kıskanıyorum. Albüm yapmayı daha prestijli, daha sanatsal buluyorum. Albüm yapıp hava atmak istiyorum. (Gülüyor)
- Bir dönem Londra'da yaşamışsınız. Neden müzikle ilgili çalışmalara orada devam etmek istemediniz?
- Londra'da birçok müzisyenle tanıştım. Bir caz grubuyla bir yıl kadar şarkı yazma çalışmalarım oldu. İlk albümün hazırlıkları ve demo kayıtları ise Kıbrıs'ta yapıldı. Sonra İstanbul'a geldim. "Türkçe müzik yapıyorsak burada olmalıyız" diye düşünüyorum. Sonuçta Türkçe konuşuyorum, duygularımı Türkçe ifade ediyorum. Kahramanlarım burada.
- Hep kahramanlardan bahsediyoruz. Birkaç isim verebilir miyiz?
- Bülent Ortaçgil, Sezen Aksu, Fikret Kızılok, Aysel Gürel, Bülent Özdemir, Selami Şahin...
DEDEMİN ADINI TAŞIYORUM
- Ailenizden de bahsedelim mi?
- Aile açısından kendimi şanslı hissediyorum. Çok yönlü bir ailem var. Dayılarımdan biri davulcu, diğeri klavyeci. Baba tarafında da herkes bir enstrüman çalıyor. Dedem bayramlarda, özel günlerde aileyi bir araya toplar müzik yaptırırmış.
- Dedeniz Kıbrıs'ta tanınmış bir isimmiş, doğru mu?
- Aynı ismi taşıdığım Fikri Dedem, iyi bir eğitimciymiş. Kıbrıs Türk toplumunda da bir yeri var. Ben Fikri Karayel İlkokulu'na gittim. Fikri Karayel Stadı vardır. Babaannemler Fikri Karayel Sokağı'nda yaşıyordu. Fikri Karayel adına güreş turnuvaları düzenlenirdi. O ismi bilerek yaşamak, hakkında hikayeler dinlemek benim için özel bir durumdu. Babaannem zaten hayatımın aşkı.