Dünya Sağlık Örgütü'ne göre günümüzde kullanılan ilaçların yüzde 25'inde hammadde olarak tıbbi bitkiler kullanılıyor. Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre ise dünya genelinde satılan ilaçların yüzde 30'u bitkilerden türetilen bileşikler içermekte. Bir anlamda bir ülkenin bitki zenginliği geleceğin sigortası olarak görülüyor. Bu doğrultuda faydaları bilimsel olarak kanıtlanan tıbbi bitkiler, birtakım hastalıkların iyileştirilmesinde de doğal destek olarak kullanılabiliyor.
Yüzölçümü bakımından 15 kat büyük olan Avrupa Kıtası ile karşılaştırıldığında Avrupa kıtasından daha fazla bitkiye ev sahipliği yapan Türkiye'nin bereketli toprakları 11 bin 707 bitki türü barındırıyor ve bu bitkilerin neredeyse yüzde 32'si endemik bitki özelliğini taşıyor.
Ülkemizde geçmişten günümüze yetiştirilen, etkinlikleri klinik çalışmalar ile kanıtlanan bu bitkiler, Avrupa Birliği ülkeleri ve gelişmiş ülkelerde ilaç olarak ruhsatlandırılıp reçeteyle verilebiliyor. Bunun yanı sıra, besin desteği, kişisel bakım, kozmetik ve dermo-kozmetik ürünlerde de hammadde görevi görüyor.
Bitkilerin tedavi amacıyla kullanılması insanlık tarihi kadar eski olduğu, antik kentlerin ve kalıntıların incelenmesiyle gözler önüne seriliyor. Medeniyetin doğduğu Anadolu'nun bereketli toprakları binlerce bitkiye de ev sahipliği yapıyor.
Zade Vital Genel Müdürü Taha Büyükhelvacıgil'in anlattığına göre işte Türkiye'nin hangi bölgesinde hangi tohumlar yetişiyor ve hangi konularda faydalı oluyor gelin bir bakalım...
NAR ÇEKİRDEĞİ YAĞI: Nar çekirdeği yağı, dünya üzerinde süper besin olarak adlandırılıyor. Bu yağ, Denizli ve civarından çıkarılan meyvelerin çekirdeğinden elde ediliyor. Çok ilginçtir ki nar çekirdeğinin yağının içerisinde Omega 5 (fünisik asit) bulunuyor. İçeriğinden dolayı antioksidan ve yaşlanma karşıtı faktörlere sahip ve kadınlar tarafından özellikle kırışıklıklara karşı tercih edilebiliyor.
ÇÖREK OTU YAĞI: Çörek otu, ülkemizde ağırlıklı olarak Burdur ve Gaziantep'te yetişiyor. En çok klinik çalışması yapılan bu ürün, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra alerji tedavisinde de destek olarak kullanılabiliyor. Özellikle Nigella Sativa bitkisinden elde edilen çörek otunu kullanmak daha faydalı...
RÜŞEYM YAĞI: Konya ve civarında yetişiyor. Buğdayın özüne yani embriyosuna verilen isim, çok zor elde edilen kıymetli bir ürün... Halk arasında doğal enerji kaynağı olarak tanımlanan bu ürün, sporcuların da performansına doğal destek kaynakları arasında. Rüşeym yağı, ayrıca Hollywood starları tarafından kullanılmasının yanında masaj ve terapi ritüellerinde de uygulanılıyor.
SUSAM YAĞI: Antalya Manavgat'ta yetişiyor. Temel olarak güneş ışınlarına karşı cildi koruma özelliğinin yanı sıra masaj uygulamalarında da tercih ediliyor. Aslında hem parazit düşürücü hem de güneş koruyucu... İçeriğinde E vitamini bulunuyor. Yaz ve kış aylarında güneşin zararlı ışınlarına karşı bir koruma kalkanı... Gün içinde yumuşak kapsül susam yağını belirli saatler arasında cildinize sürebilirsiniz.
KUDRET NARI: İzmir Çeşme'de yetişen ve geleneksel olan kudret narı halk arasında yara iyileştirici olarak biliniyor. Özellikle ülser tedavisinde yardımcı olabileceği çalışmalarla gösterildi.
KAYISI ÇEKİRDEĞİ YAĞI: Malatya bölgesinden elde ediliyor. Kayısı çekirdeği haricen destek amaçlı cilt için kullanılabiliyor. Cilt lekelerini minimize etmek için sıkça tercih edilen bir ürün.
KABAK ÇEKİRDEĞİ YAĞI: Konya ve çevresinde yetişen, 40 yaş üzerindeki erkeklerin iyi huylu prostat büyümesine karşı önleyici olarak tercih ettiği bir ürün. Ayrıca kadınlarda idrar tutamama problemlerine karşı da kullanılabiliyor.
ISIRGAN TOHUMU YAĞI: Gaziantep'te üretilen ve ısırgan tohumlarından elde edilen bu ürün, saç ve tırnak sağlığı konularında tercih edilebiliyor. Avrupa'da ise jugendöl yani gençlik yağı olarak adlandırılıyor. Cilt hücrelerini yenilemesinin yanı sıra kepek gibi cilt sorunlarına karşı kullanılıyor.